Daha önceden istifanın da bir hizmet şekli olduğunu uygulamalı örnekleriyle dile getirmiştik. Bu sadece bir parti üzerinden değil birçok parti üzerinden örnek siyasetçiler üzerinden aktarmıştık.
Şöyle bir fikrim var ve bunu hangi ortamda dile getirsem ciddi oranda karşılık buluyorum: Zaman hiç olmadığı kadar hızlı geçiyor.
Bu durum sadece benim için değil herkes ve her olgu için geçerli. Ne alaka diyecekseniz, hemen cevap vereyim: Seçimlere gerçekten çok az bir süre kaldı. Zamanın bu akış hızını dikkate almayanlar, kısa bir süre sonra “eyvah zaman bitti, şimdi ne yapacağız” diyecek.
İlimizde birçok parti seçim kadrosunu, kampanyasını, söylemini bile oluşturdu.
İddialı partiler var, var da…
Ülke genelinde iddialı olan partilerin Elazığ’da aynı iddiada olmadığını da rahatlıkla görebiliyoruz.
Bunların başında İYİ Parti geliyor. Biz daha önce çok defa bir isme, bir ismin oy potansiyeline sırt yaslanmaz, bu seçim o seçim değil diye uyarılarda bulunmuştuk hatırlarsanız.
Ancak kamuoyunda bir geçiş teşkilatı olarak nitelendirilen o teşkilat İYİ bir geçiş yapamadı.
İl Başkanının tecrübesi, sağduyusu, iyi niyeti bir tarafa ama şöyle bir siyaset nabzını yokladığımızda bu teşkilatın sahada çok fazla etkili olmadığını, genel merkezin hızına yetişemediğini, sırtını aday isimlere yasladığını, beklenen coşku ve heyecanı veremediğini, şehrin sorunlarına hakim olamadığını duyuyoruz, görüyoruz.
Hatta bu duyumları sadece bizim değil, genel merkezin de duyduğunu, buna göre bir aksiyon alacağını, seçime az bir süre kala bir revizyona gidilebilme ihtimali olduğunu da duyuyoruz.
Ne diyelim, hayırlısı diyelim. Elazığ gerçekten bu seçimlerde literatüre önemli bilgilerin ekleneceği ve unutulmayacak bir seçim sürecinin yaşanacağı bir şehir olacak.
Ama güçlü bir teşkilatı olmadan bu sürece dahil olanlar da büyük bir sıkıntı yaşayacak.
Aynı sıkıntıyı iyi bir ekip kuramayan teşkilatlar da yaşayacak. Bunu da şimdiden hissediyoruz.
Daha söylenecek çok şey var da onu da bir sonraki yazılara bırakıyoruz.
