Geçtiğimiz günlerde Fırat Üniversitesi’nin ev sahipliğinde Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Araştırma Üniversiteleri toplantısı gerçekleştirildi.
Toplantı nedeniyle şehrimizde çok önemli isimleri ağırladık. Bunlarında Başında YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar geliyor.
Aynı zamanda YÖK Başkan Vekili Prof. Dr. Haldun Göktaş, YÖK Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Naci Gündoğan ile araştırma üniversitesi olarak belirlenen 20'si devlet, 3'ü vakıf olmak üzere 23 üniversitenin rektör ve rektör yardımcıları da Elazığ’daydı.
Etkinlik kapsamında Araştırma Üniversitelerinin sıralamaları da açıklandı. Fırat Üniversitesi bir önceki yıla göre başarı sıralamasını da yükseltti. Geçen yılki sıralamada Fırat Üniversitesi araştırma Üniversitesi seçilen 20 devlet Üniversitesi arasında 19. Sıradaydı. Bu yıl yapılan ayrı kategorilendirmeyle birlikte Fırat Üniversitesi, sıralamasını 6 basamak yükselterek gerisine çok sayıda üniversite aldı.
Bunu öylece yazıp geçmek ne kadar da kolay değil mi? Ama ortaya konan mücadele o kadar kolay değil ve elde edilen zafer de üzerine aylarca konuşulmaya değer.
Öyle ki 17. Sıradayız ama hem bizden sonra yer alanlar hem de önümüzde yer alanlar Türkiye’ni en iyi üniversiteleri. Sadece geride bıraktıklarımıza baktığımızda Marmara Üniversitesi, Dokuz Eylül Üniversitesi, Atatürk Üniversitesi, Çukurova Üniversitesi, Karadeniz Teknik Üniversitesi, Bursa Uludağ Üniversitesi gibi önemli kurumları görüyoruz, gururlanıyoruz.
Bu başarı o kadar da kolay elde edilmedi. Geçtiğimiz haftalarda Üniversite Rektörü Prof. Dr. Fahrettin Göktaş ile yaptığımız söyleşi de bu durumun hikâyesini anlatmıştı. Dileyen tekrar okuyabilir.
Toparlayacak olursak kısa bir süre içerisinde 2 önemli ismi ağırladı Elazığ. Bunlardan ilkini yukarda ayrıntısıyla yazdık. Diğer bir isim ise Tarım ve Orman Bakanı Sayın Prof. Dr. Vahit Kirişçi idi.
Şehir ve yöneticileri Bakan Bey’e daha çok ilgi gösterdi ve doğal olarak vatandaşlar ve muhataplar daha büyük beklenti içerisindeydiler. Ancak tahminlerim beni yanıltmadı ve selamsız bando misali, Elazığ bu ziyaretten çok büyük kazanımlar elde edemedi.
Bakan Bey’in ziyareti genel olarak Elazığ’da klasikleşmiş bir rutinde gerçekleşti. 8 Köşe kasket sunumu, Gençlik Kollarının paylaşım görüntülerin de net olarak görüleceği gibi cuma namazı kılınan camide bir cenaze olmasına ve mevta daha cenaze arabasına konulmadan bakana giydirilen parti yeleğiyle cemaate dağıtılan tulumba tatlısı ve “Kar mı Yağmış Şu Harput’un” başına türküsü ile sona erdi.
Bakanın artık basmakalıp haline gelen bu ziyaretine karşın Sayın Özvar’ın ziyareti bu rutinlerin dışındaydı. Ne 8 köşe kasket gördük ne de türkü… Olması gerektiği gibi üniversite ve şehir Prof. Dr. Erol Özvar’a da tanıtıldı ve programın başından sonuna ciddi bir ekip iyi bir çalışma yürüttü.
Esas mesele, kaynaklarımız ve izlenimimiz Elazığ’ın alışılagelmiş ziyaretleri dışında gerçekleşen bu etkinliğin önümüzdeki günlerde ciddi kazanımlara dönüşeceğini söylüyor.
2 konuyu düşünerek şu felsefik cümleyle yazıyı tamamlıyorum.
Elazığ tanıtılması gereken yerlere ve kişilere olması gerektiği gibi tanıtılırsa hak ettiği yere ve değere en kısa sürede ulaşacaktır.
