Karakterimizin tersliğinin, köşemizin adının nereden geldiği de tescillenmiş oldu. Mevsimi sert, insanı mert, gurban olduğum Elazığ’ın şansı gülmüyor ki… Elazığ mesele mutsuz şehirler, çevre kirliliği, gürültü kirliliği, yüz bin kişide görülen koronavirüs vaka oranları söz konusu olunca listenin başına oynuyor, büyük şehirleri, çevre illeri gerisinde bırakıyor.
Ama konu ihracata, ticarete, tarıma, turizme gelince kendimizi listenin sonlarında buluveriyoruz.
Nereden geliyor bu terslik ben anlamadım.
Hayır kimi suçlayacaksın, topu kime atacaksın, konu bir değil ki bulasın…
Neyse geçtiğimiz gün Malatya Valisi Aydın Baruş bir açıklama yaptı. “İlimizde vaka sayıları” iki katına çıktı dedi. Dün açıklanan verilere baktım, Malatya’da vaka oranı yüz bin kişide 40.92, Elazığ’da ise 50,42. Vali Baruş’un açıklamasına dikkat edecek olursak Elazığ’da ciddi bir yükseliş söz konusu.
Keza çok uzak olmayan tarihlerde İlimiz Valisi Erkaya Yırık da bir açıklama yapmış, ilimizde vaka sayısının yüzde 80 civarında azaldığını kaydetmişti.
Her ne olduysa bilmiyorum ama Elazığ’da da ciddi bir yükseliş oldu. Bunun sebebinin acilen araştırılması gerekiyor. Peş peşe gelen karantina haberleri de cabası…
Acilen diyorum çünkü bu konuya bir çare bulup vaka artışının önünü kesemezsek büyük bir sıkıntı bizleri bekliyor.
Neden sıkıntı bizleri bekliyor?
Çünkü Sağlık Bakanlığı’nın üzerinde çalıştığı çok önemli konular var. Vaka sayısının az olduğu iller ödüllendirme yöntemiyle kısıtlamalardan muaf tutulacak, esnaflar iş yerlerini açabilecek, hafta sonu uygulanan yasaklar esnetilecek. Ya hep birlikte bu şehirde vakayı düşüreceğiz ya da düşüreceğiz. Sevgili Elazığ, bu konu çok önemli, bu konu çok ciddi. Her zaman söylediğimiz gibi bu şehrin esnafı iki kez yaralı.
Bu yazıyı hafta sonu çıkıp rahat rahat gezmek isteyen ilimiz halkından ziyade borç batağına girmiş, bir yılı aşkındır iş yapamayan Elazığ esnafı için yazıyorum. Onların durumu Türkiye’ye kıyasla iki kat daha kötü.
Düşünsenize Sağlık Bakanlığı serbestlik getirilen illeri açıklıyor; Malatya, Tunceli, Bingöl serbest, Elazığ biraz daha beklesin. Beklesin de nereye kadar… Burası yanlış anlaşılmasın bilerek isteyerek Elazığ’a bir negatif ayrım yapılacak demiyorum. Vaka sayımız yüksekse mecburen serbest olamayacağız.
Tekrar söylüyorum bu konu üzerine yoğunlaşıp, artışın sebebini bulup, neşteri vurmalıyız. Şimdiden, acilen!...
