Bu kavrama, geçmiş dönem seçimlerinde HDP’ye zorlama destek vererek meclise sokma çabası gösteren “Beyaz Türkler”den aşinayız.
Beyaz Türkler kavramı, ekonomik durumu genelde iyi olan İstanbul’un Bebek, Nişantaşı, Etiler gibi semtlerinde yaşayan ve kendilerini elit olarak tanımlayan tuzu kuru insanlar için kullanılmaktadır.
Bugünlerde “Elazığ’dan hangi parti kaç vekil çıkarır” tartışmaları ile Beyaz Elazığlılar arasında bir bağlantı olduğu görülüyor.
Şu anda HDP’nin Elazığ’dan bir milletvekili çıkarma ihtimalinin, bazı çevrelerce bilinçli olarak yapılan lobi çalışmalarıyla normalleştirilmeye çalıştığı zaman zaman kamuoyuna da yansıyor.
Kendi analizlerinde; 4 milletvekilini rastgele farklı partilere dağıtan Beyaz Elazığlılar, son vekili de HDP hanesine yazmaktalar.
Son anketlerin ortalaması alındığında genel olarak oyunu artıran değil eksilten bir HDP gerçeği ile Gürsel Erol faktörünü birlikte düşündüğümüzde HDP’nin Elazığ’dan bir milletvekili çıkarması gelinen bu siyasi konjonktürde pek mümkün gözükmüyor.
Ama…….! Beyaz Elazığlıların yaptığı analizler de yabana atılmamalıdır.
Bu arada HDP seçmeni de diğer partilerin seçmenleri gibi özgür iradesiyle oy kullanma hakkına tabi ki sahiptir. Bu ülkede herkes kendi vicdanıyla oyunu kullanmaktadır. Yukarıdaki tartışmalar HDP’ye oy veren seçmeni eleştirmek amacı da taşımıyor zaten.
Sesleri daha yüksek çıkan ve yaptıkları analizlerle bilinçaltındaki oy tavrını birleştirenlere Elazığlıların bakışı da nettir.
Bugüne kadar vatan, millet ve cumhuriyet edebiyatı yapanların, Elazığ’da HDP’nin vekil çıkarma imkan ve ihtimali olmadığını bildikleri halde bugünden sonra zorlama oylarla Elazığ’dan HDP’li vekil çıkarma gayretini de toplum çok yakından takip ediyor.
***
Sevgili okur, farklı bir konu daha var ve hazır seni yakalamışken içimi dökmem lazım. Bu şehirde birkaç güzel adam çıkıp bir düşünce ortaya atıyor. İlk bakışta uçuk kaçık ve imkânsız gibi görünen bu projelerin, detaylı düşünüldüğünde şehrin kaderini değiştirebilecek özellikte oldukları rahatlıkla görülebiliyor. Ancak ve ne yazık ki bugüne kadar özellikle son 20-30 yılda bu devasa projelerin hiçbiri hayata geçmiyor. Projeler gerçekleşmeyince şehrin kaderi de değişmiyor.
Hep aynı döngü, güzel bir proje ortaya atılıyor, birileri çıkıp “Bu Elazığ’a olmaz, bu şehir bunu kaldırmaz, imkansız” diyor. Sonra tüm şehir bir kişinin lafıyla sus pus oluyor.
Buna anlam vermek mümkün değil. Söz sahibi olan büyüklerimizin, vatandaşımızın ve tüm Elazığlıların mega projeler etrafında kenetlendiğini, olana kadar vazgeçmediğini, pes etmediğini ne zaman göreceğiz?
