Cengiz GÜLAÇ

Kendimi Ne Kadar Zorlasam da Ona Kızamıyorum!

Cengiz GÜLAÇ

“Yerli ve Milli” kavramlarını itibarsızlaştırmaya çalışan ithal dimağları düşününce aklıma hep “Yaratılış ve Evrim” tartışması geliyor.

Rica ediyorum, meramımı anlatmadan “Cengiz yine neyin saçmalama çabası içerisindesin? Aristo seni çarpsın! Bu nasıl bir mantıktır?” demeyin!

Efendim arz edeyim! 

Ömrünü; Milli, en milli, hatta Kuvayı Milli iddiasında olanların ülkeyi Yunan mezaliminden kurtardığını dinlemekle geçirmiş bir neslin uğradığı mezalim Yunanınkinden az değildi!

Sanki bizlerin dedeleri sahillerde slip mayoyla güneşlenirken, onların dedeleri memleketin namusunu Yunanlıdan kurtarmış!

“Keşke Yunan galip gelseydi!” diye düşünen psikolojik vakalar uğradığımız zulmün hafifletici nedeni olamaz!

Özetle ömürüz, “Biz olmasaydık adınız Yorgo’ydu, ezanlar okunmazdı vs.” türü iddiaları dinleyip, dedelerimizin dolaylı olarak vatan haini gibi anlatılmasıyla geçti.

Oysa bu ülkeyi, Türk/Kürt demeden, Alevi/Sünni ayrımı yapmadan, bu vatana sadakat bağıyla bağlı olan hepimizin dedeleri, nineleri kurtardı.

 Aslında bu basit gerçeği en iyi onlar biliyordu ama rejime bir hikâye lazımdı.

“Bu ülkeyi size rağmen biz kurtardık. Asli unsur da, kurucu irade de, malın sahibi de biziz!”

Bu yüzden malın sahipleri her on yılda bir darbe yaptılar. Bu ülkenin ilk seçilmiş Başbakanını astılar. Bu ülkenin Abdurrahim Semavi gibi on binlerce öz evladına insanlık tarihinin en ağır işkencelerini yaptılar…

Oysa işkence edenler Abdurrahim Semavi’nin kalbine “İman aşkının” tohumunu ektiklerini bilmiyorlardı.

O tohum öyle güçlü bir imanla yeşermişti ki, tam 42 yıl sonra, 63 yaşındaki başka bir kalbe tohum oluyordu…

***

Tüm bu meseleler nerden mi aklıma geldi?

İzmir Büyük Şehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ismini duymayanınız yoktur.

Tunç Soyer ismini hatırlamayanlara başka bir hatırlatma yapayım…

Tunç Soyer, 12 Eylül Darbesinin ünlü işkenceci savcısı Nurettin Soyer’in oğludur.

9 Eylül İzmir’in Yunan işgalinden kurtuluşunun 100. Yılı etkinliklerinde konuşan Nurettin’in oğlu Tunç’u dinleyince aklıma yukarıda anlattığım kısa mesele geldi. 

Tunç, hani sizin gibiler olmasaydı adımız Yorgo falan olacaktı?

Hani Yunan mezalimi falan vardı?

Hani sizler olmasaydınız al bayrağımızın yerinde Yunan bayrağı olacaktı?..

Meğer tek mevzu, Yunanın “Y”sini ağzına almadan, bitmek tükenmek bilmeyen Osmanlı düşmanlığıymış!

***

Cumhurbaşkanı Erdoğan 2022-2023 yılı eğitim/öğretiminin açılışında Soyer’i kast ederek “Size binlerce yıllık tarihinizi unutturmaya çalışan köksüzlere kulak asmayın. Şanlı tarihinizle gurur duyun. Zaferlerinizle, kültürünüzle, değerlerinizle iftihar edin.” deyince aklıma başlık geldi.

Aslında ben Cumhurbaşkanımız gibi düşünmüyorum.

Zira ne yaparsam yapayım Tunç Soyer’e kızamıyorum.

Efendim bunu da arz edeyim…

Sizden ricam, Tunç Soyer’in bir başka 9 Eylül kutlamasında, 2019 yılındaki dansını bir izleyin. Youtub’da var.

Tövbe estağfurullah, işte tam da Tunç Soyer’in dansını izleyince aklıma “Yaratılış ve Evrim” tartışması geliyor!

Kendi kendime diyorum ki, dünyada bir zerre büyüklüğündeki insan bedenine 100 bin kilometre damar yerleştiren Rabbim, Tunç Soyer’e de bir beyni fazla görmemiştir!

(Yazarın amacı burada kesinlikle hakaret olmayıp, dans eden Soyer’in figürlerinden hareketle varlık felsefesini sorgulamaktadır!)

Evrim teorisine, “Dedesinin maymun olma ihtimalini içine sindirememe!” gibi son derece bilimsel bir yaklaşımla bakan ben, dans eden Soyer’i görünce diyorum ki; “Evrim teorisi çok mantıklı!”

Bu sebepledir ki, Soyer’in dansı gözümün önüne gelince, Osmanlı’ya hakaretlerine de kızamıyorum.

Charles Darwin onlarca yıl, binlerce canlı üzerinde araştırma yapmak yerine sadece Tunç Soyer’i dans ederken görseydi!... 

Bir gün Darwin’e üzüleceğim hiç aklıma gelmezdi!

Yorumlar 1
Özcan 12 Eylül 2022 15:26

Cengiz bey, şimdiki genç kuşakların tarihini, kitaplardan değil de televizyon dizilerinden ve popüler kültür malzemelerinden öğrenmek gibi bir sorunu var. Keşke yazılarınızda ara ara bize tarihte anlatsanız şöyle tatlı tatlı. Güzel olmaz mı?

Yazarın Diğer Yazıları