Cengiz GÜLAÇ

ERDOĞAN BELEDİYEYE NEDEN ÖDÜL VERDİ?

Cengiz GÜLAÇ

   Kibir ve tevazu arasındaki ince çizgiyi ayarlamak çok zordur. Hiçbir zaman saklamadım. Ben demiştim demeyi seviyorum. Bu da benim günahım olsun!

            Sevgili okur, ben demiştim ama! Neyi mi? Anlatayım…

            “Mücahit Yanılmaz Başarılı mı?” başlıklı yazımın çok ilgi gördüğünün farkındayım. Riskli bir yazı olduğunu düşünüyordum. Olumsuz tepkilerin gelme ihtimali yüksekti.

            Nedense, muhalifler fikirlerini açıklamakta daha bir cesur oluyor. Bu açıdan, eleştiri çok olabilir diye düşünmüştüm. Ama yazıya çok az olumsuz tepki geldi. Demek ki, yazı konumun içeriği ile ilgili eleştiri yapanların sayısı çok azmış.

            Demek ki, somut konuları yazınca duygularımıza esir olmuyormuşuz. Her ne kadar kendi kanaatimi yazsam da, o yazımda genel olarak icraatları yazmaya çalışmıştım. İcraatların da aslında toplumda karşılık bulduğunu görmüş olduk.

            Sonra olanları biliyorsunuz… Cumhurbaşkanımızdan yılın golü geldi. Hem de ne gol!

            Mücahit Yanılmaz bizatihi Cumhurbaşkanımızın elinden aldığı ödülle en başarılı belediye başkanlarından biri sayıldı.

            Acaba ben gerçekleri yazınca, haram yemediğini iddia edip, emekli maaşının kendisine yettiğini iddia eden okurumun yüzü kızarmış mıdır? Ki bu okur, benim belediyeden nemalandığımı iddia etmişti. Eşim onun emekli maaşının iki katı maaş alıp, ben avukatlık yaparken nasıl oluyor da o emekli maaşıyla helalin dışına çıkmıyor da, ben menfaatçi oluyorum… O kısmına cevap verememişti ama olsun!

*****

            Galiba bu şehri vicdanlı kılan birçok değerimizi bir avuç çapulcunun cazgırlığına kurban ediyoruz…

            Sevmek zorunda değiliz…

            Desteklemek zorunda değiliz…

            Her şeyini kabul etmek zorunda değiliz…

            Ama vicdanımızı ve namusumuzu kişisel husumetlerimize peşkeş çekip, alçak iftiraların peşinden koşamayız!

            Mücahit Yanılmaz hakkındaki kanaatimi yazdım. Bence O, “Çalışkan Bir Başkan”… Lakin tartışmaya açık bir iddia olduğunu da kabul ediyorum. Ben gerekçelerimi yazdım, aksi fikirde olanla da tartışmaya, doğruyu bulmaya hazırım.

            Ammmaaaaa…

            Bu şehirde utanmadan, ömrünün tamamını Milli Görüş çizgisinde geçirmiş adama FETO’cu dediler,

            Hiçbir delil sunmadan kendisine rant sağlıyor dediler…

            Sonuç…

            Ak Parti’nin Reisi dedi ki, “Mücahit Yanılmaz’a ben kefilim arkadaş!”

            Yoksa, Türk siyasal tarihinde siyaseti en iyi bilen lider olan Recep Tayyip Erdoğan, defosu olduğuna inandığı, başarısız gördüğü birisine kendi eliyle ödül vermez!

            Kininden, nefretinden kuduranlar ödülün amacını tevil etmeye çalışacaktır. Cumhurbaşkanının asıl amacı yok şu da, yok bu da… Recep Tayyip Erdoğan’dan bahsediyoruz beyler, bayanlar… Bitti der ve biter! Kendisinin yanında karşılığı olmayan birisine şirinlik yapacak çapsızlıktaki bir lider değildir. Nokta…

*****

            Bir ara iyiden iyiye havaya girdim. Acaba Reis benim yazımı okudu da mı ödül verdi diye egomu okşadım! Ki Ankara güne ilk benim yazılarımı okuyarak başlar!

            Sonra fikrimi hanımla paylaştım. Bir iki dakika yüzüme baktı… Güldü. Saçmalarken bile sempatik olmayı başarıyorsun dedi! Gülüp gülmemeye karar veremedim…

            “Hanım asıl sen Facebook kahramanlarının hırsla zırvaladıklarını bir gör de saçmalamak neymiş, anlarsın…” Diyemedim. Galiba korkuyorum!

            Sonra şehrimizi temsil eden birisinin Cumhurbaşkanından ödül almasından bir Elazığlı nasıl olur da kudurur diye düşünmeye başladım…

            Baktım o kadar alçalamıyorum!

            Sonra bir geri zekalının söyledikleri aklıma geldi: “Belediye bizim işyerinin orda kaldırım çalışması yapıyor. Allah razı olsun, ihtiyaç vardı. Kaldırımlar çok kötüydü. Ancak her yer toz içinde. Artık belediye hangi müteahhitti zengin etmek için kaldırım çalışması yapıyorsa…”

            Sonra ben de gülmeye başladım. Ellerimi semaya açtım, dua ettim…

            “Allah’ım ne olursun… Bu geri zekalının kafasının aynısını yaşamayı nasip et bana!”

           

Yazarın Diğer Yazıları