Cengiz GÜLAÇ

ELAZIĞ ÜÇ TANE KAHRAMANI AĞIRLADI

Cengiz GÜLAÇ

            Ben Van’a 2006 yılında gitmiştim. O zamanlarda ağabeyim Van/Muradiye savcılığı yapmıştı. Vanlıların ağabeyime olan sevgilerini gördüğüm için Van benim için hep ayrı bir öneme sahip olmuştur.

            Sonraları Vanlı arkadaşlarım oldu, müvekkillerim oldu. Mesela eski Başsavcı Vekilimiz Sayın Sinan İnal Vanlıydı. Tanımaktan mutluluk duyduğum, mesleğinde çok başarılı birisiydi. 15 Temmuz hain darbe/işgal girişiminden sonra Sayın İnal sayesinde FETÖ’nün birçok kumpasını farkında bile olmadan en az zararla atlatmayı başarmıştık.

            Daha sonra öz, hakiki, gerçek vali baba, Sayın Murat Zorluoğlu Van Valisi olarak atandı. Vali baba Van’a gittikten sonra İlbank Eski Bölge Müdürümüz Sayın Ali Tekataş’ı beraberinde götürdü. Sonraları bir “Gurur Hikayesine” dönüşeceğini hep birlikte öğrendiğimiz bu gidişi ilk duyduğumda üzülmüştüm.

            Her ayrılık hüzünlüdür ama en zor olanı kardeşlerin ayrı kalmasıdır

            Devamında sizler gibi ben de Sayın Ali Tekataş’ın Van’da başardıklarını duyunca ayrılığın “Gurur Hikayesine” dönüşünü görmekten göğsüm kabardı tabii ki. Tekataş’ın VASKİ’de yaptıklarını neredeyse her hafta ulusal basından takip eder olduk.

            Van, asaletli bir şehirdir. Kadim bir kültürden gelir. Zamanla öğrendik ki Vanlılar, Sayın Zorluoğlu’nu ve Sayın Tekataş’ı bağrına basmıştı…

            Tekataş Pazar günü Ak Parti’den belediye başkanlığı için aday adaylığını açıkladı. Tekataş Demokrasi Meydanında toplanan coşkulu bir kalabalık eşliğinde parti binasına giderek aday adaylığı başvurusunu yaptı.

            İşte bu kadim kültürün şehri Van’dan hafta sonu çok değerli misafirlerimiz Elazığ’a gelmişti. Yeni Akit, Yeni Şafak ve Milat Gazeteleri Van sorumlusu Sayın Kenen Gül, Van Siyasetei Gazetesi İmtiyaz Sahibi Sayın Abdulbaki Karaca, Van Postası Gazetesi İmtiyaz Sahibi Sayın Ziya Türk hafta sonu Elazığ’daydı. Üç gazeteci arkadaşımız hem illerinin bir genel müdürünün Elazığ’da nasıl karşılandığını görmek hem de başarılı bürokratlarına destek olmak için buradaydılar.

            Pazar akşamı bu üç gazeteci arkadaş Kanal 23’e konuk oldular. Elazığ özel televizyonculuk tarihinin tartışmasız ne yetenekli ismi olan Sayın Yunus Üstündağ’ın misafirleri konuk etmesine çok sevinmiştim. Zira Üstündağ koca bir şehri temsil ediyordu. Muhatapları da duayen gazetecilerdi. Elbette ki onlar da buradaki gözlemlerini gidip Van’da anlatacaktı. Program sonrası gazeteci misafirlerimiz Üstündağ’a hayranlıklarını gizlemediler. Muhteşem bir program oldu…

            Programı Sayın Ali Tekataş ile birlikte izledim. Misafir gazeteci arkadaşlar konuşmaya başladıktan sonra programa olan dikkatim her dakika artmaya başladı. Ali Beye sordum, “Bu insanlar bu fikirleri Van gibi bir yerde mi söylüyor?” diye. Ali Bey, “Bu arkadaşlarda aslan gibi yürek var. Asla taviz vermiyorlar…” dedi.

            Programda neler mi anlattılar?

            Van’da PKK ve FETÖ ile mücadeleyi anlattılar. HDP’nin çirkin yüzünü gösterdiler. Vatanseverlik konusunda tavizsiz duruşu gösterdiler…

            Ve tabii ki Sayın Tekataş’ın VASKİ Genel Müdürü olarak Van’daki başarılarını anlattılar. Sayın Zorluoğlu’nun vali ve kayyum olarak Van’ın çehresini nasıl değiştirdiğini, halkın valilerini ne kadar çok sevdiklerini anlattılar…

            Programdan sonra misafirlerimizle sohbet ettik. Sabah kahvaltıda birlikte olduk. Programa sığmayan daha çok fazla şeyi dinledik. Başlarından geçen gazetecilik anılarına güldük…

            Kahvaltıdan sonra gazeteci arkadaşlarımız Kanal 23’ün yeni binasını görmek istediler. Yunus Üstündağ’ın genel yayın yönetmenliğinde ulusal kaliteye kavuşan Kanal 23’ten misafirlerimiz çok etkilendi. Hakikaten de Sayın Burak Soylu Kanal 23’ü devraldıktan sonra ulusal kanallardaki bütün teknik alt yapının aynısını Elazığ’a getirdi. Emeği geçen herkesi kutluyorum. Gazeteci arkadaşlarımız da Van’da yerel kanalların bu seviyede olmadığını, arada muazzam bir farkın olduğunu dile getirdiler.  

            Ben kendileriyle tanışmış olmaktan ötürü duyduğum memnuniyeti anlatırken “Bizde vatansever olmayanı dövüyorlar! Siz o kadar baskıya, tehdide, saldırıya rağmen taviz vermiyorsunuz, helal olsun…” deyince, misafirlerimizden Ziya Bey muhteşem bir tespit yaptı:

            “Buralarda ve batıda vatanseverliğin rantı var. Bizim oralarda ise bedeli var!

            Eyvallah…

            Sevmek ve bedel…

            Evet, bir kez daha eyvallah…

            Bu hafta sonu ülkemin geleceği adına biraz daha ümitlendim. Zor zamanlarda, zor şartlarda, zor yerlerde tavizsiz bir şekilde mesleğini yapan vatansever insanların var olduğunu gördüm…

            Bu hafta sonu Ali Tekataş’ın başarılarına şahitlik edenlerin ağzından bizatihi “Gurur Hikayesini” dinledim…

            Bu hafta sonu öz, hakiki, gerçek vali babamı ne kadar çok özlediğimi fark ettim…

            Bu hafta sonu ben üç tane “kahraman gazeteciyle” tanıştım!...

Yazarın Diğer Yazıları