-Abe nasılsın? Hiç görüşemiyoruz.
-Teşekkür ederim. Sen nasılsın?
-İyiyim abe. Bir şey soracağım. S-400’leri aldılar ama hani nerde, çalışmıyor.
-Çalışmadığını nerden biliyorsun?
-Çalışıyorsa nerde hani?
-S-400’ler taşınabilir bir hava savunma sistemidir. Öyle çarşı pazarda sergilenmez!
-Hani hiç çalıştığını görmedik.
-Ülkeye saldıran var da haberimiz mi yok?
-Nasıl yani?
-Yani devlet ne yapsın? Bak S-400’ler nasıl da çalışıyor diye sıka sıka gezsin mi!?
-Hı!
-S-400’ler sadece bir savaş anında kullanılır. En fazla da bir askeri tatbikatta kullanılabilir. Hepsi bu.
-Öyle söylüyorsun ama hani Eset’di, hani asla görüşmüyorduk…
-Türkiye icap ederse Suriye’yle görüşür, icap etmezse görüşmez. Bundan daha doğal ne olabilir ki?
-Madem Eset dedi, neden geri adım atıyor?
-Avrupa tarihini az da olsa biliyor musun?
-Biliyorum tabi. Baltacı Mehmet Paşa Katerina ile hani şe var ya!.. Bütün tarihi biliyorum!
-Ooo, maşallah!
-Teşekkür ederim.
-Neyse… Avrupa ülkelerinin binlerce yıl birbirleriyle savaştığını duymuşsundur. Yüz milyonlarca insan ölmüş bu savaşlarda. Ama bugün aynı devletler bir masa etrafında toplanıp Avrupa Birliğini kurdu.
-Ha Avrupa Birliği’ni biliyorum. Hıristiyan kulübü!
-Neyse ne işte! Batı binlerce yıl birbirini boğazlarken aynı masanın etrafında toplanabiliyor. Biz Suriye’yle savaşmadık bile. Neden diyalog kurmayalım ki? Dün ne söylenmesi gerekiyorsa Türkiye Cumhuriyeti onu söylemiştir. Bugünse ne söylemesi gerekiyorsa onu söyler. Tokalaşmak icap ederse de tokalaşır. Hepsi bu…
-Suriye politikasında kıvırabiliriz diyorsun yani!
-Yok. Suriye politikasını berbat eden masa ortağınızın pisliklerini devlet temizliyor! Onu anlatmak istiyorum.
-Ahmet Davutoğlu’ndan bahsediyorsun.
-Gerçekten tek seferde anladın yani!
-Anladım tabi! Peki o zaman, daha dün TRT’ye Apo’nun kardeşini çıkaranlara ne diyeceğiz? Bu da mı kıvırma değil?
-Apo’nun kardeşi TRT’ye çıkıp PKK’yı mı övdü yoksa Apo’yu mu övdü?
-Nasıl yani?
-Apo’nun kardeşi TRT’ye çıkmamalıydı. Buna itirazım yok. Ama adam TRT’de PKK’ya lanet okudu. Bir kişinin TRT’ye çıkmasını eleştirenler, PKK’yı bizatihi masanın ortasına oturtmuş durumda. Buna ne diyorsun?
-Şeeyy, yaniii!..
-Bay Kemal her gün Selahattin Demirtaş’a özgürlük vadediyor. “Başgan Apo’nun heykelini dikeceğiz!” diyen ve Kobani kalkışmasında onlarca vatandaşın ölümünden sorumlu olan birisine özgürlük istemek mi yanlıştır yoksa TRT’de PKK’ya lanet okunması mı?
-Ama bak…
-Üç tane belediye fazla kazanmak için kim PKK sevicilerle nikah kıydı?
-Abeee!
-Adamlar seçimden sonra demedi mi nasıl da salladık?
-Şimdi var ya!...
-Apo’nun kardeşinin TRT’de PKK’yı kötülemesine karşısın da Başgan Apo’nun heykelini dikeceğini söyleyenle kahvaltı yapma sözü verene niye ses çıkartmıyorsun?
-Yok ben kahvaltı yaptım! O değil de…
-Şehit yakınına ana bacı düz giden çakma, terbiyesiz sözde milliyetçilere ne yaptınız?
-Küfür falan olmaz hani yani ama!...
-PKK/YPG ile mücadelede Meclis’e gelen tezkereye TRT’ye Apo’nun kardeşini çıkartanlar mı hayır dedi?
-Tereke mi!?
-Teröristlere komutanım deyip selam çakanları kim il başkanı yaptı?
-Ne?
-Terörist cenazelerine kimlerin vekilleri gidiyor?
-Sezgiiiin, Sezgin!..
-Darbeci, FETÖ’cü askeri öğrencilere baba şefkatiyle ben mi sarıldım?
-Bak bunu anladım!
-Bütün KHK’lıları görevlerine iade edeceğim diyen ben miyim?
-FETÖ’cüleri devlete siz sokmadınız mı?
-15 Temmuz hain, alçak darbe/işgal girişimine kontrollü darbe diyenlerin akıl hocaları zamanında bu it sürüsünü devlete yerleştirdi.
-Ama biz zamanında uyarırken…
-Uyardığınız için mi kanalları, gazeteleri, bankaları kapatılırken gidip kendinizi kapılarına zincirlediniz? 17/25 Darbesinden sonra FETÖ’cüler hakkında soruşturma açıldığında sivil darbe yapıyorlar diyen babam mıydı?
-Abe bu arada baban nasıl?
-Gel tüm bu anlattıklarımı ve çok daha fazlasını konuşalım, ondan sonra istediğini sor! Seninle sohbeti kesmeyeceğim!...
-Abe sence bu sene kim şampiyon olur!
-Recep Tayyip Erdoğan!
