Cengiz GÜLAÇ

AĞAR VE ŞERİFOĞULLARI'NI YENMEK MÜMKÜN MÜ?

Cengiz GÜLAÇ

Yerel seçimlerin sıcaklığını yavaş yavaş hissetmeye başlayacağız. Adaylar biraz daha fazla kendilerini göstermeye başladı.

            Ak Parti adayı Sayın Şahin Şerifoğulları’nın ismi ilk açıklandığında bazı önyargılarımın olduğunu köşemde belli etmiştim. Çünkü hem Sayın Şerifoğulları’nı çok iyi tanımıyordum hem de tecrübe konusunda tereddütlerim vardı.

            “Gelelim Şahin Şerifoğulları’nın Tecrübesizliği Meselesine” başlıklı yazımda tecrübe konusunda önyargılı olmanın çok da doğru olmadığını, hatta doğru adımlar atılması halinde avantaj bile olabileceğini yazmıştım.

            Tanıma konusunda değişen bir şey yok. Kamuoyundan hepimizin bildiğimden fazla bir bilgim yok. Sadece doğal olarak daha yakından takip etmeye, izlemeye çalışıyorum, bu kadar…

            24 Haziran seçimlerinde beşinci sıradan milletvekili adayı iken Şahin Beyin sloganlarından birisi “Gençliğin abisi” idi. Belki de seçilme şansının çok düşün olduğunu düşündüğüm için o zaman bu sloganın içeriği hakkında kafa yormamıştım.

            Dikkat ediyorum Şahin Bey belediye başkanlığı için aday olduktan sonra da aynı slogan dillendirilmeye devam etti.

Gençliğin abisi olmak değerli mi?

Şahin Şerifoğulları’nın gençlerin yanında bir karşılığı var mı?

            Ak Parti iktidarı on yedinci yılına girdi. Bu on yedi yıl içinde oyunu muhafaza etmeyi bir şekilde başardı. Kırılma anlarında en fazla tartışılan konuların başında gençlerin Ak Parti’ye neden oy vermediği tartışması yer aldı.

            Hakikaten de gençlerin Ak Parti’ye oy verme oranı genel tabloya göre bir hayli düşük. Ak Parti bunun için birçok çalışma yaptı. Seçilme yaşını düşürdü, partide, mecliste gençlere yer vermeye çalıştı, gençlere yönelik icraatlar açıkladı…

            Tüm bu çalışmaların sandığa yansıdığını pek zannetmiyorum. Ama 24 Haziran seçimlerinde Elazığ özelinde gençlere yönelmenin kısmen de olsa sonuç verdiğini söylemeliyiz.

            Sayın Tolga Ağar sayesinde 24 Haziranın olumsuz havasına rağmen Ak Parti 4 vekil çıkartmayı başardı. Yoksa taraflı tarafsız herkes kabul ediyor ki Ak Parti sadece 3 vekil çıkartacaktı.

            Elazığ siyasi tarihinde gelmiş geçmiş en büyük markalarımızın başında gelen “Ağar” soyadının şehirde ve ülke siyasetinde ciddi bir karşılığı var. Tolga Bey soyadının taşıdığı ağırlığın farkında.

            Tüm bu marka değerine rağmen Tolga Bey tevazuuyla her geçen gün gençlerin idolü haline gelmeye başladı. Somurtmuyor, tepeden bakmıyor, mümkün oldukça insanlara dokunmaya çalışıyor…

            Seçileli fazla olmadı belki. Dikkat edin, hemen hemen hiçbir konuda rol çalmaya çalışmadı…

            “Ben yaptım, ben yaptım, ben yaptım…!”

Sezon açılırken onun girişimleri sayesinde Elazığspor’un eksi puan cezası almasından kurtulduk. Neredeyse katkısı konusunda tek kelime etmedi. Transfer tahtası açılırken katkı sağladı, yine susuyor…

            Üç kuruş etmez icraatlarını milletin kör gözüne sokmalarına alıştığımız siyasi figürlerden sonra Ağar’ın bu duruşu bize farklı geliyor.

            Bunları neden mi anlattım?

            Şahin Bey şu ana kadar ki mütevazi, beyefendi duruşuyla özellikle gençlerin sevgisini kazanmış durumda. Kimse kusura bakmasın ama bu seçimde gençleri etkilemek, Şerifoğulları sempatisine rağmen gençlerin oyunu almak öyle kolay değil.

            Şahin Bey sahada diğer vekillerle, teşkilatla birlikte hareket ediyordur. Muhakkak ki hepsinin katkısı çok kıymetlidir. Ancak Şahin Bey özellikle Tolga Beyle yol yürürse en zor seçmen olan gençlere ulaşması çok kolay olacaktır.

            24 Haziran seçimlerinde bu ikilinin ilişkileri örnek sayılacak bir yakınlığa ulaşmıştı. Aynı şekilde devam ettiğini görüyorum.

            Eğri oturup doğru konuşalım. Klasik Ak Parti seçmeni çok büyük oranda sandığa gidip oyunu Recep Tayyip Erdoğan’a veriyor. Artık kilit seçmen gençler…

            Kol kola vermiş ve gençliğin gönlüne girmeyi başarmış Tolga Ağar ve Şahin Şerifoğulları’nı sandıkta yenmek…

            Tamam, kabul ediyorum, siyasette imkânsız diye bir şey yoktur.

            Her şey olabilir. Hiçbir sonuç şaşırtıcı olmayabilir. Hatta ve hatta bir yüz yıl daha imkân verilse Kemal Kılıçdaroğlu bile seçim kazanabilir!

            Ama bu seçimde Elazığ’da bu ikiliyi sandıkta yenmek zor görünüyor!

Yazarın Diğer Yazıları