Çok değil üç beş yıl öncesine kadar adeta huzur adası olan şehrimiz ne yazık ki son yıllarda neredeyse silahların susmadığı, ardı ardına cinayetlerin işlendiği, hırsızlık olaylarının başını alıp gittiği, kadın cinayetlerinin gittikçe arttığı bir şehir olma yolunda ilerliyor.
Sokakta birbirlerine silahla saldıranlar, çay ocaklarında silahlı hesaplaşmalar, ulu orta küfürlü kavgalarla şehrimizin bir şarkının sözleri gibi “o eski halinden eser yok şimdi”.
Nezaket sahibi, birbirlerine karşı hoşgörülü, mayası insanlıkla yoğrulmuş, yardım sever, komşuluk hakkını gözeten, başta inanç değerleri olmak üzere her türlü insani değere önem veren, dostluğu, kardeşliği, akrabalığı gözeten insanların şehri; şimdilerde yerini her türlü kaosun yaşandığı, sosyolojisi bozulmuş bir şehre bırakmış durumda. Şehir adeta Amerikalıların kovboy eyaleti olan Teksas’a dönmüş vaziyette.
Elbette göç alan bir şehir olması bakımından bir takım negatif sonuçlar ortaya çıkmış olabilir. Ancak asayişin bu kadar bozulmasını şehrimizin sadece göç almasına bağlamak doğru değil diye düşünüyoruz. Başta ilimizdeki işsizlik ve ekonomik sıkıntılar ile buna bağlı psikolojik travmalar, asayişsizliği tetiklemiş olabilir. Zira bazı olayların alacak verecek meselesinden kaynaklandığını, bazı olayların aile içi çatışmalardan kaynaklandığını emniyet yetkilileri ifade etmektedirler. İlerde daha ciddi problemlerin yaşanmaması için, şehrimizin o eski sakin günlerine dönebilmesi için başta milletvekillerinin ve ilimizin diğer yetkililerinin acilen önlem almaları gerektiğini buradan ifade edelim. Neler mi yapılabilir?
Öncelikle şehrimize önemli yatırımların kazandırılması lazım. Mesela şehrimizde hızlı tren vagonu ya da hızlı tren lokomotifi fabrikası kurulabilir. Ürünleri Ortadoğu ülkelerine ihraç edilmek üzere bir araba veya araba yan sanayi fabrikası büyük bir et balık fabrikası (ilimizde hayvancılık ileri düzeye geldi), büyük çapta elektrik malzemesi ve fiberobtik kablo üreten fabrikalar, mobilya ve beyaz eşya fabrikaları olmak üzere büyük yatırımların yapılması hem işsizliğe hem de ekonomik problemlere büyük oranda çözüm olacaktır.
Ayrıca şehrimizde yapılacak olan maden ve benzeri yer altı kaynakları ihalelerine, iş ve makine gücünün şehrimizden sağlanmasının zorunlu olacağına dair bir ek maddenin konulması da işsizliğin giderilmesine katkı oluşturabilir.
Bütün bunları yapmak vekillerin kararlı bir duruşu, arkadaşlıklarını dostluklarını kullanmalarına bağlıdır. Bütün vekillerimiz el ele verirlerse şehrimize bu anlamda çok önemli katkılar sağlayabilirler. Büyük şehirlerde ya da yurtdışında yaşayan iş insanı Elazığlıları bu konuda teşvik etmek önemli bir adımdır.
Mülki yetkililerin ise polisiye tedbirleri artırmaları lazım. Şehrin sadece merkezinde değil muhtelif noktalarında da özellikle göçün yoğun olduğu mahallelerde emniyet görevlilerinin bulunması caydırıcılığı artıracaktır. Buralarda sık sık kimlik ve trafik uygulaması yapılmalıdır.
Bir kısım okuyucularımız “bunlar daha önce denendi bir sonuç alınamadı” diye düşünebilirler. Ancak yatırımlar için beş vekilimiz de birlikte hareket ederlerse, iş insanlarını birlikte ikna etmeye çalışır ve her türlü desteği vereceklerini taahhüt ederlerse bu konuda önemli sonuçların alınacağı kanaatindeyim.
Özetle yatırımlara önem verilerek, polisiye tedbirlerin artırılmasıyla şehrimizdeki asayiş problemlerinin azalacağını düşünüyorum. Elbette vatandaşlar olarak bizler de duyarlı davranmalıyız. Öfkemize yenik düşmeden, davranış sapması göstermeden, saygıyı ve nezaketi elden bırakmadan daha sakin davranırsak, şehrimizi Teksas görüntüsünden çıkarıp huzur adası olduğu günlere kavuşturabiliriz diye düşünüyoruz.
