Cemil TURGUT

Ateş Çemberinde Türkiye

Cemil TURGUT

Ülkemizle ilgili belki son otuz kırk yıldır hem ekonomik hem de dış politika kapsamlı olarak dillerde dolaşan bir ifade var. “Ülkemiz bu dönemde hiç olmadığı kadar zor bir süreçten geçiyor.” Süleyman Demirel, Bülent Ecevit, Turgut Özal, Tansu Çiller, Necmettin Erbakan, Mesut Yılmaz gibi geçmiş dönemlerde ülkemiz siyasetine yön veren siyasetçilerimizin en çok kullandıkları bu ifade ne yazık ki ülkemizin içinde bulunduğu durumu şiddetle vurgulamak açısından bu dönem gerçekten haklı olarak kullanılmaktadır. Zira sınırlarımızın hemen yanı başında olup bitenlerin yabana atılacak tarafı kalmadı.

Bir yanda Yunanistan’ın burnumuzun dibindeki adaları ABD’nin desteği ve kışkırtmasıyla silahlandırması, diğer yanda yine ABD ve başta Fransa olmak üzere Avrupa ülkelerinin Kuzey Suriye’de kurmak istedikleri Kürt devleti kılıfıyla oluşacak Siyonist koridoru ülkemizin ciddiyetle dikkate alması gereken çembere alınma hamleleridir. İran’ın ülkemize yapılacak bir saldırıda izleyeceği kaypak siyaset ile hemen kuzeyimizde cereyan eden Ukrayna-Rusya savaşını da eklersek bu defa gerçekten hiç olmadığı kadar zor bir süreçten geçiyoruz.  

Ukrayna-Rusya savaşında olduğu gibi her zaman bulduğu piyonlarla vekalet savaşı çıkarmayı hedefleyen ABD, bu defa hem Yunanistan hem de YPG ve PKK üzerinden  bizi ateş çemberine almak için plan yapmaktadır. Gerek ABD senatörlerinin gerek Pentagon’un “Türkiye’nin yapacağı sınır ötesi harekâtlarından dolayı endişeliyiz” açıklamaları bir hinliğin ayak seslerini açığa çıkarmaktadır.  

ABD ve Avrupa ülkeleri Türkiye’nin bölgesinde küresel güç olmasını hiçbir zaman istemezler. Çünkü Türkiye güçlü olduğu takdirde hem bu bölgede hem de Afrika ve dünyanın diğer mazlum bölgelerinde istedikleri gibi bir sömürü düzeni kuramayacaklardır. Eskiden ölmeyen ama sürünen bir Türkiye vardı ve Batı bu durumdan oldukça memnundu. Oysa şimdi Mavi Vatanı oluşturmaktan tutun da, kendi kara sularında petrol ve doğalgaz aramalarına kadar birçok alanda hamle yapan, hatta dünyanın birçok bölgesinde tarım yapmak için arazi alan bir Türkiye var artık. Bunun için de her türlü askeri ve siyasi kaos planını denemeye kalkacaklardır. Özellikle NATO’nun sinsi planlarına karşı teyakkuzda bulunulmasında fayda var. Zira NATO Ukrayna’yı da oyuna getirerek Rusya’nın kucağına atmakta tereddüt etmedi. Bu gün Ukrayna’nın ne halde olduğunu hepimiz görüyoruz.

Burada asıl mesele o meşhur ifadede dile getirildiği gibi “hadi bu kafir kafirliğini yapacak da içimizdekilere ne oluyor.  İşte asıl mesele burada kanaatimizce. Tarihi geçmişimiz bize göstermiştir ki birlik ve beraberlik içinde olduğumuz dönemlerde küresel güçler de dahil (Haçlılar, Kapitalist ve Komünist Bloklar gibi) hiçbir dış kuvvet bize diş geçirememiştir. Hep içerden bir takım aklı evvellerin (İttihat ve Terakki ve benzeri)  gizli oluşumlar kurarak devletimizi zaman zaman sekteye uğrattıkları ve kaosa sürükledikleri görülmüştür. Öyleyse bugün tarihten ibret alarak ülkemizi yeniden tehlikeli bir sürece doğru yönlendirmek isteyenlere millet olarak fırsat vermemeliyiz. 

Şurası unutulmamalıdır ki emperyalist ülkeler hiçbir zaman direk kuvvet kullanarak başka ülkelere müdahale etmemişlerdir. Hep o ülkelerde ( Geçmişte Rusya’nın Afganistan’ı Babrak Karmal’ın İş birliğiyle, ABD’nin Irak’ı Kuveytlilerin iş birliğiyle vs.) iş birlikçiler bularak o ülkeleri işgal etmişlerdir. Bugün de ne yazık ki ülkemizde ABD ile iş birliği yapmayı düşünenler olduğunu görmekteyiz. ABD ile iş birliği yapanların kötü süreçleri yaşadıktan sonra ne kadar büyük pişmanlıklar yaşadıkları yayınladıkları videolarla ortada durmaktadır.

Dememiz o ki son pişmanlık fayda etmez. Ülkemizin içine çekilmek istendiği ateş çemberinin millet olarak hepimizi yakacağı ortadadır. Ülkeyi yönetenlerin de ülkeyi yönetmeye talip olanların da geri dönüşü olmayan maceralara girmeleri ülkemizi bir felakete sürükler ve milletimizde onulmaz yaralar açar. Hem millet olarak hem de ülke yönetiminde söz sahibi olmak isteyenler, asla ABD, Avrupa ülkeleri ve diğer emperyalist ülkelerden dost olmayacağını unutmamalıdırlar.

Yazarın Diğer Yazıları