Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

Yerel Yönetimler

Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

31 Mart 2024 tarihinde, “Yerel/ veya Mahalli Seçimler…” yapılacak.
Ülkemizde, “yerel yönetim birimleri 1982 Anayasası hükümlerine göre,
İl Özel İdaresi, Belediyeler (Büyükşehir, İl, İlçe, Belde
Belediyeleri) ve köylerdir.”
Günümüzde, “nüfusu 5.000 ve üzerinde olan herhangi bir yerleşim
yerinde, Cumhurbaşkanı kararı ile belediye kurulabilir!” deniyor.
Mahalli Seçimlere doğru giderken Türkiye’de, mevcut 1393 Belediye
Sayısını şöyle tasnif edebiliriz;
“Büyükşehir Belediyesi (30),  İl Belediyesi (51), Büyükşehir İlçe
Belediyesi (519), İlçe Belediye Sayısı (403), Belde Belediye Sayısı
(390)
31 Mart 2024 tarihinde, “32.203 Mahalle ve 18.290 Köyümüzde de
Muhtarlık Seçimini de yapacağız…”
Köyünden Beldesine, Mahallesinden İlçe/ veya İline kadar; ‘seçme ve
seçilme iradesi…’
Şura Suresi 38.nci ayette şöyle buyrulur, “Onların işleri aralarında
danışma/ şura iledir!”
Her yerel seçimde Âl-i İmrân Suresi 104.ncü ayeti hafızamda sürekli
taşımışımdır;
“İçinizden hayra çağıran, iyiliği emredip kötülükten alıkoyan bir
topluluk bulunsun. İşte bunlar kurtuluşa erenlerdir!”
İl Genel Meclisi, Belediye Meclisi Üyelerini seçerken, ‘içimizde en
iyileri olmasını…’ düşünmüşümdür.
Birçok yazımızda ifade etmişimdir, “yüksek bir ahlak, yüksek bir
adalet, yüksek bir moral ve yüksek bir ilim sahibi olanları…” seçmeye
çalışalım.
“Belediye Başkanı, Belediye idaresinin başı ve yürütme organı,
Belediye Meclisi ve Belediye Encümeni karar organıdır!”
Günümüzde artık Belediyecilik anlayışı o kadar değişti ki, “içerisinde
yaşadığınız şehrin ihtiyaçlarını birlikte/ beraber en doğru şekilde
çözmek ve şehrin 10 yıl, 30 yıl, 50 yıl sonrasını planlayacak/
programlayacak, projeler üretecek kararlar almak…”
Öyle bir İl Encümeni/ veya öyle bir Belediye Encümeni oluşmalı ki,
‘bütün kesimlerin en verimli, en sağlıklı, en liyakatli bir şekilde
temsilinin sağlanması…’
Dikkat edilirse, yerel yönetimlerin en bariz özelliği, ‘kendilerine
özgü bütçelerinin olması, kendi organları ile görevlerini ifa
etmeleridir…’
Yerel yönetimlerde, ‘çoğulcu bir yönetim şeklinin olması’ ve
‘insanımızın görüş, teklif ve şikâyetlerinin paylaşılması…’
Belediyeler için bazen şu ifadeleri de kullanmışızdır, “sivil
anlayışın seçimle iş başına gelmiş lokomotifidir…”
Günümüzde artık akademik seviyede eğitim yapan üniversitelerimiz var.
Marmara Üniversitesi’nde “Yerel Yönetimler Lisans Bölümü…” var. Birçok
üniversitemizde de, “Belediyeler ve İl Özel İdarelere ara eleman
yetiştirmek için ön lisans bölümleri açılmıştır!”
Elbette yerel yönetimlerin de, “siyasal denetim, yönetsel denetim,
mali denetim, yargı denetimi, kamuoyu denetimi ve kamu denetçiliği
kurumu denetimi…” yoluyla denetlendiğini de ifade edelim.
31 Mart 2024 tarihinde, “Yerel Yönetimler Seçimi…” vatan coğrafyamızın
imar, inşa ve ihyası için oldukça önemlidir.
Sandığa giden her insanımız sorumludur…  Seçilen kadar seçenlerinde
sorumlu olduğunu söylemek isterim…
Artık içerisinde yaşadığımız şehrin ihtiyaçları çeşitlenmiştir. Şehir
insanı haklı olarak 7’sinden 70’inde kadar, ‘seçilmişlerin kapısını
çalmaktadır…’ Haklı olarak kendi ölçeğinde taleplerini ileteceklerdir.
“Onların işleri kendi aralarında şura/ danışma iledir!”
Ecdat ne demişler, “bir elin nesi, iki elin sesi var!”
Büyük İslâm Mütefekkiri Farabi, “Erdemli Şehirden…” söz eder.
Şehirleri de, tıpkı insan organizmasına benzetirler…
Kamu ve Sivil Kurumların daha idealist, daha yürekli/ veya cevval,
daha gayretli/ veya özverili, yüksek bir morale sahip olmaları
gereklidir. Moral ve heyecan o kadar önemli ki… O heyecanın mayasında;
sevginin, şefkatin, merhametin, hak, hukuk ve adaletin olduğunu hiçbir
zaman unutmayalım… İstersek birlikte, ‘tarih yazarız…’ İstersek,
şehrimize ‘yeni ufuklar açarız’
Lütfen sorumluluklarımızı unutmayalım…

Yazarın Diğer Yazıları