Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

Yardımlaşma Kültürü

Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

21.nci asırda, ‘bilimde zirvedeyiz…’
Teknoloji o kadar gelişti ki, ‘yapay zekâ…’ hayatımıza girmeye başladı.
Asrımız, ‘iletişim/ bilişim asrı’
Bir yanda insana, ‘eşyaya hükmetme yolunda mesafeler alırken…’
Maalesef, insanlığın ruh dünyasından/ onun manevi ikliminden uzaklaşıyoruz!
Gazze’de, Doğu Türkistan’da yaşananları insanlık adına nasıl telaffuz edersiniz?
Korkunç bir ikilemle karşı karşıya kalıyorsunuz!
“Nefis, uğrular dünyasında gezer
Ağırlar o dünyanın öfkesini
Azgın dalgalar günahıyla gezer
Günah çamuru batırır ülkesini…”
Hak, hukuk, adaletin uğramadığı ülkeler ne olur, bir düşünelim?
Dünyayı istilaya kalkan ‘sömürge zihniyeti…’ o zihniyetin katliamları!
“Kimi vardır, ateşe odun taşır
Kimileri var, yangına su taşır
İyiler, kötüler aynı dünyada;
Her iki dünyayı da vebal taşır!”
İnsanlık tarihini çok iyi okuyalım…
Kendimize dersler çıkaralım!
Yunus Emre ne diyorlar, “Bölüşürsek tok oluruz, bölünürsek yok oluruz!”
Bölüşme, yardımlaşma velhasıl ‘infak kültürü…’ bu millete ait!
Ecdadımız, ‘insanlığa rol-model olmuşlar’
Türk Cihan Hâkimiyeti Mefkûresini 6 asır boyunca üç kıtada taşıyan ecdadımız;
“İnsanı yaşat ki, devlet yaşasın…” demiş!
Timur, “Ülkeler kılıçla alınır, adaletle korunur!”
Zulüm hiçbir zaman payidar olmaz; “gün gelir kendi sarayını yakar!”
Avrupa’da Türk İzlerini okurken neleri görmekteyiz?
30 binin üzerinde kimlikli eser, sizlere tebessüm ediyor.
“Hanları, Hamamları, Bedestenleri, Kervansarayları, Camileri/
Mescitleri, Köprüleri, Çeşmeleri, Zaviyeleri, Medreseleri,  Konakları,
Külliyeleri…”
Bu milletin azminde, gayretinde neler var; “fetihlerle gittikleri
yerleri adaletle, hak ve hukukla imar ve ihya etmek…”
Bu bir sevda, bu bir yürek işidir…
O sevda, o yüreğin toprağı nasıl mayaladığını bir düşünelim?
Ve özellikle de, insanı nasıl kuşattığını düşünelim?
Âl-i İmrân Suresi 104.ncü ayette şöyle buyrulur;
“sizden hayra çağıran, iyiliği emredip kötülüğü meneden bir topluluk bulunsun.
İşte onlar kurtuluşa erenlerdir!”
Bu milletin tarihi boyunca en büyük hedefi veya gayreti, “kendi
içerisinden erdemli, liyakatli, dürüst, samimi, bilge insan
yetiştirmek…” olmuştur.
Bu insanlar, sürekli bir şekilde birbirleriyle, ‘infakta/ veya hayırda
yarışmışlardır’
İnfak nedir, “Genel olarak iyilik ve lütufta bulunmak, bir işi en
güzel şekilde yapmak, Allah’a ihlâsla kulluk etmek…”
İnfak kültüründe neler vardır; “akrabalık bağlarını canlı tutmak,
borçluya mühlet vermek, güzel söz söylemek, yoldan eziyet veren
şeyleri kaldırmak, birine yol göstermek, selâm vermek ve verilen
selâmı almak, tebessüm etmek gibi manevi yardımlar…”
Yüksek bir adaletin, moralin, yüksek bir ilmin, yüksek bir ahlakın
hâkim olduğu bir ülkeyi artık günümüzde de hayal edelim…
İçerisinde yaşadığımız şu yerküresini cennete çevirmek insanın elinde değil mi?
“İyilik merhametle gelir bulur seni…” diyerek yola çıkmış ecdat!
İnsanlar için, ‘aşevleri…’ kurarak, ‘şefkat ve merhamet kanatlarını
insana yönelten…’ ecdadımız; hayvanlar için, ‘vakıflar…’ kuracak; o
vakıflarla, ‘barınaklar oluşturacaktır’
Hemşerimiz rahmetli Fethi Gemuhluoğlu ne diyecekler; “İnsana dost
olmak, fikre dost olmak, coğrafyaya dost olmak, tarihe dost olmak,
kendi vücuduna dost olmak, komşuya dost olmak gibi kademe kademe, ama
entegre bir bütün içinde bütün dostluklar söylenmeye mecburdur.”
Günümüzde artık teknolojinin bütün nimetlerinden istifade ederek
gelişen şehirlerimiz var.
Kendimizi biraz olsun sorgulayalım, “şehrimizi, fikrimize, coğrafyaya,
tarihe ve de kendimize ne kadar dostuz!”
Burada hemen, ‘ecdattan bizlere miras olarak kalan infak kültürü
hafızalara geliyor’
Asıl olan da, o kültürün neresindeyiz?
Dün varlığı yerindeki ecdat, ‘hayırda yarışırlardı…’
O yarış kâh insana, kâh insanı ihata edecek, onu maddi ve manevi
olarak donatacak, ‘eserlere olurdu’
Öyle bir infak kültürü ki, insanımız; ‘kötülüğü düşünemezdi bile…’
Kendisinden çok, ‘komşusunu düşünen bir ecdat…’
Muhtacım, muhtaç olduğum kadar da, hasretim dünün erdemli her türlü resmine…

Yazarın Diğer Yazıları