Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

Şiir Bizim Hayatımız

Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

GÜZEL BİR SÖZ

“Güzel bir söz ve bir bağışlama,
 Arkasından incitme gelen sadakadan daha hayırlıdır.” (Bakara, 263)

HAKKI BATIL İLE KARIŞTIRMAYIN

“Hem sizi (doğru olanı) bile bile hakkı batıl ile karıştırmayın
Ve hakkı gizlemeyin” (Bakara, 42)

ATAMIZ ÂDEM…

Atamız Âdem, Havva’dır, gurbettir
Hasrete fani âlemde nöbettir
Bir çetin imtihana tabiyiz;
Hakk’ı birlemek en büyük servettir
İki kapılı Han’ın misafiri
İçimizdedir âlimi, sefiri
Bileni, bilmeyeni; cahili
Sükût edeni, feryadı, neferi
Gündüz güneşi, gecenin zifiri
Kalbin zikr hali en büyük servettir.

EY CAN

Önce ana rahmine düşer, ey can!
Çocukluk, gençlik, ihtiyarlık derken, 
Biter gurbette ki hayatın ey can!
Sonra, toprağın rahmine düşer can!
Kabirden mahşere uyanmak ey can!
Bahar/ Cennet kokusuna uyanmak!

HESAP VERME

Her akşam bize hesap verme vakti
Galu Belâ’da verdiğimiz akti
Kan-ter içinde kalır, bütün zerre
Ölmeden önce hesap verme vakti!

KÂH

Kâh güneşli, kâh bulutlu sabaha
Uyanır kâh sevince, kâh tasaya
Bulutlar akın eder, garip yurda
En içli kervan, garipler kervanı!
Kâh gece, kâh gündüz döner devranı
Dünyanın boyası şiire akar

HAMİYETLİ BAKIŞLAR

Hamiyetli bakışlar, yüce dileğe
Göz nuru yakarışlarda gönül hey
Gözyaşları süzülür yüce dileğe
Sevda nehrini gönül beslermiş hey!”

ZİKR’E UZANAN ELİ…

Zikr’e uzanan eli kıracaksın
Haçlı kafalar bozuk akort gibi
Bir saf, yürek kıyamda duracaksın
Âlem-i İslâm koca bir yurt gibi!

KARANFİL KOKULU

Lale, nevruz, reyhan karanfil kokulu
Elif der, yüreğim toprak kokulu
Vatan sevgisi damıtır şefkati;
Ruhumu besleyen, İHLAS OKULU
Yoldaki işaretler, hakikati
Solur, ilmek ilmek hasret kokulu!

TARİH ÖĞRETİR

Tarih öğretir; bize adaletli ol!
Sağduyuya çağrı, hamiyetli ol
Bir olma şuuru, ruhuna işle
Her iki âleme ibadetli ol!
Sevgiyi besle, düşüncene maya
Aşkı aynaya düşüren simaya
O aşk ile bakarım, dolunaya!

SİNSİ OYUN

Aldatan dünyada, bir sinsi oyun
Nefis çarkı döndükçe kurşun döker
Mazlumun üstüne kurulan toyun
Fitneyle gelen belâ, nefret döker!

BU DÜNYADA

“Bu dünyada gözü kör olanın
Ahirette de gözü kör olacak”
İkilik batağına düşenin
Elbette hesabı zor olacak

KÜSTAH…

Küstah, ‘elini kolunu bağla’ der
Hele, ‘diz çök karşımda ağla’ der
Bin yıl süren ‘Haçlı Taassubu’ bu
Ulusum, ‘yaranı kendin dağla’ der
Adıyla müttefik, ruhu dost değil
Hele mazluma hiç mi hiç dost değil

AĞLA

Ağla çocuk, en kavi sesle ağla!
Hele bir büyü… Vakit bulamazsın
Öksüz kalır ağlamaya gözlerin
Ağlamana bir yürek bulamazsın
Gözyaşına bir çağrı bulamazsın

ÇİLEYE TEBESSÜM ET

Gözyaşı ile çileye selâm et
Umutla gelen dileye kelâm et
Sağduyu çağrısıdır ariflerden;
Hayır, işleyen dildedir, âlamet
Sağlık, esenlik bize velinimet
Ehline hizmet düşer zariflerden
 

Yazarın Diğer Yazıları