Eylül Ayında, Okulları açıyoruz…
2024-2025 Eğitim- Öğretim Dönemine merhaba diyeceğiz.
Eğitim Ordusunu, “irfan ordusu!” olarak tanımlarım.
Eğitimin temel hedefinde ne vardır,
“Erdemli insan yetiştirme sanatı…”
Albert Einstein, “Bir ülkenin geleceği, o ülke insanlarının göreceği
eğitime bağlıdır!”
Einstein bizlere, “özetin özetini takdim etmişler!”
Türkiye'nin Sigortası, ‘Eğitimdir’
Eğitim üzerinde titreyeceğiz!
“Yanlışlara müdahale edeceğiz!”
Yunus Emre'nin şiirini dikkatle okumanızı istirham edeceğim;
“İlim ilim bilmektir
İlim kendin bilmektir
Sen kendini bilmezsin
Ya nice okumaktır
Okumaktan murat ne?
Kişi Hakkı bilmektir
Çün okudun bilmezsin
Ha bir kuru ekmektir”
Eğitim ve Öğretimden murat nedir?
“Yüksek bir ahlak, yüksek bir ilim, yüksek bir adalet ve yüksek bir moral!”
Bu müstesna değerlere sahip bir nesil yetiştirmektir!
Gerek derste ve gerekse ders dışında, öğretmenle öğrenci arasında
iletişimin kuralları neler olmalıdır? Olması gerekeni hemen ifade
edelim;
“Sevgi- Saygı, Güvenilir Olmak, Dürüstlük, Adalet, Moral…”
Bu çerçeve bizlere ahlaki değerlerimizi de anlatır.
Anne-Babalara da, Öğretmenimize de, Sivil Halkımıza da sormak isterim;
“Verilmekte olan eğitim sizce yeterli mi?”
Bir bakıma, “Bardağın dolu tarafını da, boş tarafını da göreceğiz!”
Özelliklede, ‘eleştirel kültürü geliştireceğiz’
Mustafa Kemal, “Eğitimdir ki bir milleti ya hür, bağımsız, şanlı,
yüksek bir topluluk halinde yaşatır; ya da esaret ve sefalete terk
eder.”
“Bir millet irfan ordusuna sahip olmadıkça, muharebe meydanlarında ne
kadar parlak zaferler elde ederse etsin, o zaferlerin kalıcı sonuçlar
vermesi ancak irfan ordusuna/ eğitim ordusuna bağlıdır.”
Anadolu, çok zor ve çetin bir coğrafya… Bu millet, bu coğrafya
üzerinden cihan hâkimiyetini kurdu.
Cengiz Aytmatov da, tıpkı Yunus Emre gibi, “kendin ol!” Kendi
kimliğinle, kendi vakarınla ayağa kalk diyorlar. Bu milletin ayağa
kalkışı, ‘her bakımdan kendisini geleceğe hazırlamış münevver/ veya
aydınlarıyla olur’
Biz buna her bakımdan, ‘milli hassasiyetleriyle kendi varlığını
hissettiren eğitimli erdemli insanlar olarak…’ olarak düşünüerek
değerler katıyoruz!
Konfüçyüs, “Bir kişiye iyilik yapmak istiyorsan ona balık verme, balık
tutmayı öğret.”
Toplumun ihtiyacı bulunan bütün sektörlerde, “yetişmiş insan gücünü/
veya ara sınıf elemanını yetiştirmek…” durumundayız.
Öyle bir performans ortaya konulmalı ki, “hiç kimsenin endişesi olmasın!”
Bu ülkede günümüzde en kritik sektör hangisi?
Kanaatimce, “tarım sektörü…”
Çarşıda, pazarda feryadımız/ çığlığımız kopuyor, değil mi?
Peki, dönüşüm nasıl yapacağız?
“yetişmiş insan gücüyle…”
İlk akla gelen nedir?
“varsa-yoksa eğitim…” bizim/ veya ülkemizin çıkış yolu!
Buradan sormak isterim? Anadolu’da tekrar tarımı ayağa kaldıracak
yapılanmaya kapı aralayacak olan “Nerede Anadolu Tarım Liseleri?”
Dante Alighieri, “Eğitim, ekmek ve sudan sonra, halkın en zorunlu ihtiyacıdır.”
Sokrates, “Eğitimin pahalı olduğunu düşünüyorsanız, bir de cehaletin
bedelini hesaplayın!”
Bu ülke insanıyla birlikte ne çektiyse; “cehaletten ve yoksulluktan çekti!”
Hiçbir anne-baba, ‘evladının eğitiminden maddi ve manevi ihtiyaçlarını
esirgemiyor!”
Gerekirse, ‘varını-yoğunu harcamaya hazır’
Devlet olarak, Millet olarak, ‘bütün emeğimizi/ enerjimizi eğitime
yönlendireceğiz!
İnsanı ve insani değerleri bizler, ‘eğitimle-öğretimle ihya yolunu seçeceğiz’
Geçmişe giderim, okul yıllarına… Öğretmene bakışımı şu sözlerle
ifadeye çalışmışım;
“Muallim isminde bile heybet var.
O heybette Allah korkusu, vicdan var.
Toprak kokusu kadar huzur verir;
Yıllar geçse de aklımda İSMİ var.”
Bir öğretmeni nasıl tarif edersiniz? Nasıl anlatırsınız?
“Öğretmen âlimdir ve dahi arif
Mecalim yetmez, Öğretmeni tarif!
İnsana muallim, büyük hidayet!
Yol kutsal, emek kutsal; hikayet et;
İlim, hikmet, marifetiyle zarif…
İhlas yolunu Rabbim himaye et…”
Hz. Ali (kv.), “bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum!”
Öğretmen âlimdir, irfan sahibi… Şefkati ile kucaklar hayatı… Hayat
iksirinden alır nasibi… Helal lokmayla düşünür nimeti… Öyle güzel
kavramlar içiçe bir ahenk dokuyor ki, ipek atlastan dokunan bir kilim
deseni…
Her insanın başında bir öğretmen vardır! İster Fatih, ister Mustafa
Kemal olsun… Her yüreğin harcında bir öğretmen… O ne kutlu, o ne
mübarek hamal! Hamallık, ahde vefadır… “Erdemli bir nesil…” en büyük
ideal… O idealle, eğitimi anlamak/ anlatmak ve de yorumlamak isterim.
Okul sıralarını düşünür müsünüz?
“Okul sırasında minik yavrular
Sabi yüzler beni, bende doğrular
Nesilden nesile bir nehir akar
Söz bulutunda dolaşır çağrılar
Bizde, ‘adam ufağıydık’ o günler
Sımsıcak hatıralarla ünler
Çocuklar gibi şen, şakrak koşanlar
Söz bulutunda dolaşır çağrılar”
Söz bulutları, sağduyu çağrılar geleceğe akar… Her Eylül ayını, can
sıcaklığıyla selamlarım…
Okullarımıza uzanan yollarda anne-babalara, öğrencilerimize ve
öğretmenlerimize yeni eğitim döneminde merhaba diyorum. Sizlerle
birlikte büyük Türkiye idealine de selâm olsun… Bir akıl, bir yürek
olmanın tam da zamanı şimdi, efendim.