Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

Ne Olursan Ol…

Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

Öncelikle bu bir çağrı…
Yüreğinde o çağrıyı duyabiliyor musun?
Bağrını açıp da, ‘gel diyebiliyor musun?’
Bakara Suresi 160. Ayette yüce Rabbimiz şöyle buyururlar;
“Ancak tevbe edip hallerini düzeltenler ve gizledikleri gerçekleri açıklayanlar başka, ben onların tevbesini kabul ederim. Çünkü ben Tevbeleri çokça kabul eden ve merhameti bol olanımdır!”
Hz. Mevlana, o meşhur şiirlerinde ne diyorlardı;
“Gel, gel, ne olursan ol yine gel,
İster kâfir, ister Mecusi, ister puta tapan ol yine gel,
Bizim dergâhımız, ümitsizlik dergâhı değildir,
 Yüz kere tövbeni bozmuş olsan da yine gel…
Ben yaşadıkça Kur’an’ın bendesiyim,
Ben Hz. Muhammed’in ayağının tozuyum,
Biri benden bundan başkasını naklederse,
Ondan da bizarım, o sözden de bizarım, şikâyetçiyim…
Ölümümüzden sonra mezarımızı yerde aramayınız,
Bizim mezarımız ariflerin gönüllerindedir…
Son söz nedir?
“Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol…”
Hz. Mevlana’nın Mesnevisi, ‘bütün ilhamını’ Kur’an’dan almıştır.
İnsanın en büyük cihadı/ mücadelesi/ kavgası bir başkasıyla değil?
Kendi öfkesi, gururu, kibiri, nefsi/ veya ‘benliğidir’
Hz. Kur’an ne buyuruyordu; “Ancak tevbe edip hallerini düzeltenler!”
Bir başkasını/ eli veya âlemi değil; ‘kendimizi hizaya/ hesaba çekeceğiz’
Öyle ki, ‘senlik- benlik kavgasını’ bırakacağız; ‘biz diyeceğiz’
‘Akıllara dost olmak…’ yüreklere su serpmek, işlerini danışarak yapmak!
Hava, su, toprak, doğa; ‘sevgi ister’  Bil ki, ‘sevgi illete hekim’
Toprağa ne ekerseniz, ‘onu biçersiniz’ 
Niyet, gayret, emek halis olursa, neticeden asla korkma!
İnsan, ‘yaratılanların en şereflisi…’ 
Huyumuzla, suyumuzla, tavrımızla yaratılışımızın bizlere verdiği, ‘asaleti koruyalım’
Âli İmrân Suresi 89 ayette yüce yaratan şöyle buyururlar;
“Artık bundan sonra tevbe edip hallerini düzeltenler müstesnadır. Çünkü Allah çok bağışlayıcı ve engin merhamet sahibidir!”
Hadis, “Pişmanlık duymak, bir çeşit tevbedir!”
İnsanın yaptıklarının şuurunda olması, kendi yanlışlarını/ hatalarını/ kusur ve kabahatlerini görmesi!
Bu bir uyanıştır. İnsanın, ‘kendisini düzeltmesidir’  Hatadan dönmek, onurlu bir davranıştır.
Hz. Ali (kv.) “Tevbeden daha büyük şefaatçi yoktur!” 
Tahrim Suresinde, Yüce Rabbimiz buyuruyorlar; “Ey iman edenler, samimi bir tevbe ile Allah’a dönün!”  İslâm Dininin güzelliği burada, “kul ile Allah arasına kimseler giremez!” 
Yârabbi, “Akıbetimizi hayreyle, istikametimizi doğru kıl…” 
Âlimler, Arifler, Kamil İnsanlar, Aksaçlılar ne derler; “Düne tevbe, bugüne secde, yarına dua yakışır!” Hayatın akışını pekâlâ sağlıklı, esenlikli, huzur ve güveni talep eden bir aklıselimle, iradeyle niye tanzim etmeyelim! 
Hz. Ömer (ra.), “Tevbe edenlerle oturun, onların kalpleri yumuşak olur.” 
Toprağın çoraklaşması gibi gönüllerde çoraklaşabilir. Aman ha, azami dikkat edelim. Gözyaşı dökenler daha huzurlu, hayata daha içten/ daha duyarlı bakarlar.
Yazımızın başına Hz. Mevlana’nın davetini koyduk. 
Anadolu’nun manevi fatihleri arasında yerini alan Hz. Mevlana ne diyorlardı; “Davet et, hayret et, af et, tevbe et; ama ihanet etme!” 
Bu bir çağrıdır. Bu çağrıda, ‘sağduyu…’ vardır. Bu çağrı da, ‘insanlığın barışı, huzuru, emniyeti…’ vardır. Söylerim sizlere, ‘erdemli duruşa nasıl ihanet edebiliriz’
Şairimiz ne diyorlar; “Oluklar çift; birinden nur akar, ötekinden kir!”
Ömür kısa, gaye ve ufuklar asırlara uzanmalı! 
Asırlara öyle nazar etmeli ki, derin izler bırakmalı!
Hayatta, dürüst ve samimi bir gayreti, bir heyecanı kendimizde niye yaşamayalım ki?
Şu kısa ömrümüzde, kendi iç dünyamızda dâhil, dış dünyamıza niye pozitif enerji üretmeyelim?
Bakara Suresi 222 ayette buyruluyor; “Allah tevbe edenleri ve temizlenenleri sever!”
Allah Resul’ü (sav.) buyuruyorlar; “günahından tevbe eden kimse, hiç günah işlememiş gibidir!”
Tevbeden murat, ‘iyi insan olmaktır’ Her türlü kötülüklerden, haksızlıklardan, çirkinliklerden, ikilemlerden kaçmaktır. İnsana yakışanı yapmaktır, Öncelikle, ‘sevginin imandan bir cüz olduğunu bilmek’ Günümüzde de, ihlaslı ve hamiyetli bir nazarla o çağrıya ihtiyacımız var; “Gel, gel, ne olursan ol yine gel…” Hayatı her karesinde, her soluğunda güzelleştirelim… Niyet ve gayret halis olursa; akıbette hayırlı olur…
Selâm ve muhabbetle
 

Yazarın Diğer Yazıları