Firavun’a mı özenir Netanyahu?
Bunca aşikâr zulüm neden yahu?
Mazlum arşı titretir; Medet Yahu!
Zulüm gece, ışıktan korkar nice!
MÜLK DEDİ DURDU
Bir ömür boyu mal, mülk dedi, durdu
Bir deprem ki, mülkü temelden vurdu!
Düşün hele, bu daha küçük kıyamet
El bağladı fakir, kıyamda durdu!
OKUL SIRALARI
Aklımdan gitmez okul sıraları
Unutulmaz sıra arkadaşları
Her birinde kadife renkli sesler
O sesler hala ısıtır şuraları!
BAHAR KOKULU
Bahar kokulu içli sözler söyle
Her sözünde seher yelleri essin
Güven aşıla öyle veya böyle
Bir terzi hüneri yüreği diksin!
Zarif dantel misali işle sözü!
DÖRT MEVSİM
Dört mevsim bahçemde ağaca baktım
Yeşilde diriliş, sarıda hüzün…
Kâh çağladım, kâh ağladım da aktım
Gönül dünyasında yaşardı gözün…
ALÇALIR
Kur’an’ı başında tutmayan millet alçalır
Ki, çaresiz cihanda zelil ve rüsva kalır
Yarab! Gözler kör, kulak sağır, diller sessiz
Ve maskara olur âleme amansız kalır
KARAGÖZ’DE
Karagöz'de Türk’ün mizahı saklı
Orta Oyunu günümüzde pasaklı
Kendi yürüyüşünü terk etmiş de;
Batıyı taklit ve kopyada aklı
SESSİZ ÇIĞLIĞA
Gün be gün farklı imtihandan geçer
Kar, fırtına, bora olur, göçer
Gök mavisi halvet bulur da açar
Sessiz çığlığa yıldırım düşer mi?
NEDİR ACEP
Din güzel ahlak, içi dışı hicap
Asil ve soylu bakışında recep
Ruhunda taşır erdemli güzellik
Erdemli tavra hücum nedir acep?
HASRETİM
Nakşiyim, sükûtum ahenginde titrer
Bütün kalbim vuslat deminde, Hak der
Döner ruhumu hak ışığı sarar;
Hasretim, dervişlik hırkası giyer
GÖNÜLSÜZ GÖZLER
Görmez ilahi aşkı gönülsüz gözler
Kaynağını kaybetmiş, kurumuş gözler
Heyhat koca bir ömür gelip geçmiş de;
Fani beden ebedi hayatı özler
HAYATA KÜSMEK
Dün tohum attın, gördün alâmeti
Hayır iste, göresin selâmeti
Sefihler hazırlarmış sefaleti!
Sözümüz, “neye niyet, neye kısmet!”
Gafilce bahane, hayata küsmek
HARPUT AKŞAMLARI
Akşam, kandiller altında semânın
Efkâr yayına dokunur kemânın
Segâh makamıyla titrer karanlık
Harput akşamları vuslat deminin
AHENGİNİ TAŞIRIM
Baharında, güzünde köyümdeyim
Dört mevsimin çelengini taşırım
Taşır yüreğim her dem toyundayım
Her mevsimin ahengini taşırım
SELÂM ET
Sabaha uyan ey gönül selâm et
Selâmda hayır, saadet, esenlik
Diller hep birlikte; sabra selâm et
Kalbi arzumdur, gül kokulu şenlik
ÜLFET ÇIKAR
Siyasetin verdiği nimetten külfet çıkar
İhtirasın serdiği topraktan afet çıkar
Kâinatta raksıdır sebepler marifetin
Hamiyetin derdiği nebattan ülfet çıkar
MEZAR TAŞINDA
Her mezar taşında bir roman yazar
Bir ömür ki, içimdeki sızı
Sanki boğum boğum kırk gözü gezer
İnletir elindeki kırık sazı
ÇOCUK
Çocuk bakışların ömrü süzüyor
Yürek atışların vatan yazıyor
Ananın ak sütünde rahmet aşkı,
Gönül bahçelerinde geziyor