Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

Kelkit Vadisinden Fırat Havzasına

Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

Kelkit Hürriyet Sporla Elâzığspor maçında meydana gelen tatsız olaylar
bizleri derinden üzmüştür.
Elâzığ Şehri, Uluslararası Hazar Şiir Akşamları, Türk Dünyası Hizmet
Ödülleri, özellikle de, “Kardeş Şehirler Projesiyle de Türkiye’mize
Rol-Model olan bir şehrimizdir!”
Elâzığ Şehrinden Anadolu’muzun birçok güzide şehrine o kadar nezih
köprüler kuruldu ki, bütün bu çalışmalar İllerimizin yöneticileri
tarafından da büyük desteklerle hayata geçirilmiştir.
Bu tarihi buluşmalar arasında, “Elâzığ- Diyarbakır, Malatya, Muş,
Urfa, Tokat, Nevşehir,  Kütahya Simav ve Elâzığ- Gümüşhane
Uluslararası Dilaver Cebeci Şiir Ödülleri…”
Dilaver Cebeci aslen Kelkitli…
Elâzığ Manas Yayıncılığının Sitesinde; 31 Mayıs 2013 tarihinde
gerçekleştirilen bu faaliyetle ilgili şu cümleleri görebiliriz.
“Elazığ Valiliği, Elazığ Belediye Başkanlığı, Fırat Üniversitesi
Rektörlüğü ve Elazığ Ticaret ve Sanayi Odası’nın desteğini alarak
sivil toplum kuruluşlarımız ile birlikte yürüttüğümüz Elazığ’a komşu
vilayetlerle sosyal ve kültürel ilişkilerin geliştirmesi programı
kapsamında Gümüşhane Valiliği, Gümüşhane Belediyesi ve Manas
Yayıncılık’ın katkılarıyla Kayseri Herfene Dergisi tarafından 31
Mayıs, 01 Haziran 2013 tarihlerinde Gümüşhane’de düzenlenen
Uluslararası Dilaver Cebeci Şiir Ödülleri etkinliklerine katılarak
programın gerçekleşmesine destek sağladık.
Programa Yayın Koordinatörümüz M. Şener Bulut’un başkanlığında,
Elazığlı şairler; Hadi Önal, Günerkan Aydoğmuş, Ahmet Tevfik Ozan, M.
Faik Güngör, Gazi Özcan, Tuncer Sönmez, Hasan Özçam, Mehmet Şükrü Baş,
Mahir Gürbüz; yazar Muammer Aksoy, Keban Halk Eğitim Müdürü Cengiz
Ergül ile Elazığ Anadolu İletişim Lisesi öğrencileri Ersin Memiş ve
Fırat Üzmez’den oluşan bir heyet ile katıldık…”
Gümüşhane’nin yetiştirmiş olduğu önemli isimler arasında, “Dilaver
Cebeci, Hüseyin Nihal Atsız, Nurettin Özdemir, Şinasi Özdenoğlu, Talat
Ülker, Zülfikar Yapar Kaleli…” isimlerini sayabiliriz. Bizler bu
isimleri, Uluslararası Hazar Şiir Akşamlarında, “Elâzığ Şehrinde
ağırladık…” Misafir ettik.
Bu yazımız, “Kelkit Hürriyet Sporla- Elâzığspor Maçına bir ithaf yazısıdır…”
Statların kapısından içeriye, “fitne, fesat, küfür girmemeli…” Kötü
niyetlilere ‘kırmızı kart’ gösterilmelidir.  Sporu bizler, ‘erdemli
duruş olarak…’ biliriz. Anadolu’nun her şehrinde, ‘spor kültürünün
profesyonel anlamda gelişmesi… ‘ en büyük arzumuzdur.  Takımlar, “on
bir oyuncudan oluşur. 12.nci oyuncu da seyircidir…” Her zaman ve her
zeminde, ‘profesyonel ahlakı düşüneceğiz’  Genelde, Türkiye’mizde
sporda başarının yolu, ‘kendi içerisinde otokontrolü sağlamış bir ve
beraber olma şuurundan geçer.’
Geliniz bu yazımızla birlikte, “Dilaver Cebeci’de Elâzığ Dostluğunu
daha yakından tanıyalım!”
***
“Baş koymuşum Türkiye’min yoluna
Düzlüğüne, yokuşuna ölürüm,
Asırlardır kır atımı suladım,
Irmağının akışına ölürüm.”
Türkiye’m Şiirinin yazarı Dilaver Cebecinin aramızdan ayrılışının;
(D. 1943- Ö. 29 Mayıs 2008) 13 yılında rahmetle anıyoruz!
“Baş koymuşum Türkiye’min yoluna…”
Vatan aşkının doruklarında söz ehli, hal ehli, ‘aksaçlı bilgedir’
1970'li yıllardan itibaren ‘kalemiyle tanış olduk…’
“Devlet, Töre, Türk Edebiyatı, Türk Yurdu, Güney-Su- Ortadoğu,
Hergün, Yeni Düşünce, Türkiye Dergi ve Gazeteleri…”
Bizlerinde o yıllarda müdavimi olduğumuz yayın organlarıydı!
Şiirlerini, edebi yazılarını büyük bir zevkle okurduk…
O bir, “şair, yazar,  ilahiyatçı, akademisyen kimliğine…” sahiptir!
“Edep Yahu!” diyebilen vakarlı bir duruşu vardı!
“İlmiyle amel etmek…” temel felsefesiydi!
O sebepledir ki, sevildi, sayıldı, ‘doruklarda oldu’
Dilaver Cebeciyle ilk buluşmamız, 1990’lı yıllarda;
İstanbul’da, Süleymaniye Külliyesinde yer alan, “Darüzziyafede…” oldu!
Darüzziyafede, “aşevi, imaret…” anlamlarına geliyor.
Rahmetli Turan Yazgan Hocamızın mekânları da oradaydı…
Dilaver Cebeci ile birlikte Hayrettin Nuhoğlu ve sohbet ehli insanlar…
O buluşmalarda, Mehmet Aksoy’la da bir araya geliyorduk…
Aksoy bizlere Yenises Dergisinin ilk sayılarını tanıtıyorlardı…
Dilaver Cebeci, o yıllarda Marmara Üniversitesinde Öğretim Üyesi…
Darüzziyafede,  ‘sohbet ehli insanların buluştuğu adres…’
Dilaver Cebeci, 23 Eylül 2005 tarihinde Elazığ’da gerçekleştirilen;
“Uluslararası Hazar Şiir Akşamlarına…” katılacaklardı!
“Harput’ta Bir Gün…” isimli şiiri bu şehre en güzel hediyesi olacaktır;
“Müstezatlar, Hoyratlar sızlatırken geceyi
Geldi Harput ahengi kuşattı Sivrice’yi
Bu ahenk göç eyleyen bir kuşun ahengidir
Hasretten gönül dağlı Gakkoş ’un ahengidir
Gakkoş coşkun bir âşık, yani sevgiden serhoş
Nezaketle asalet birleşip olmuş Gakkoş”
Hazar Şiir akşamları çerçevesinde,
“Dilaver Cebeci'nin Şiir Dünyası…” çok verimli olmuştu!
Dilaver Cebeci’yi bizler, “Seyyah-ı Fakir Evliya Çelebi” mahlası ile biliriz.
Elazığ’da bulunduğu günlerden bir Pazar günüydü…
60’lar Sitesinde bulunan Evimize misafir almıştık…
Elazığspor'un maçını birlikte seyrettik…
Ve o günkü, “Seyyah-ı Fakir Evliya Çelebi” yazılarını,
Bizim evde ki, daktiloda yazacak ve gazeteye göndereceklerdi…
Dilaver Cebeci’nin, Elazığ Şehrine karşı bir iç dokunuşu vardı!
Ahmet Kabaklı ’ya, Destan Şairimiz Niyazi Yıldırım Genç Osmanoğlu’na;
Derin bir muhabbeti söz konusuydu…
Niyazi Bey için kaleme aldıkları “…Ve Hüve’l Bâki” şiirleri hüzün yağmurudur;
“Ağdı ta göklere niyâzım gitti!
Yıldırımlar düştü, Niyazi’m gitti
Hâlim, İstikbâlim ve mâzim gitti!
Agâh ol İstanbul, uyan ey şehir!
Allah Kadîm, Allah Bâki, Allah bir.”
Dilaver Cebeci’nin her eseri, ‘edebi bir kimliğe’ sahip!
“Hun Aşkı, Mavi Türkü, Büyü, Şafağa Çekilenler,
Devranname ve Sığınırım İçime, Sitare, Asra Yemin Olsun ki, Türk’e Dair”

20 Mayıs 2013 tarihinde, MANAS Yayıncılık’ta 2008 yılında aramızdan ayrılan,
“Türkiye’m”  şiirinin yazarı usta kalem, Şair, Yazar ve mütefekkir,
Ehli hal insanı Dilaver Cebeci’yi şair ve yazar dostlarımızla birlikte anıyoruz…
2013 yılında, Dilaver Cebeci için bu köşemizde kaleme aldığımız yazımızdan;
Dilaver Cebeci’nin eserlerinde, ‘yiğitlik ve güzellik’ adına ne varsa
görebilirsiniz…
Dilaver ismi sözlükte, “Yiğit, yürekli” anlamlarına geliyor…
Ne diyoruz, “ismi ile müsemma olan” bir şahsiyet!
“Hun Aşkı” isimli eserinin önsözünde şair, “Gelin bizim mavi denizlerimiz…
Hürriyet türküleri dinleyerek büyüyen çocuklar ve Deliormanlı
Pehlivanlar aşkına gelin…
Biz günde beş kere Tanrı’nın huzurunda uzak kıyıları söylüyoruz.
Atlas yelkenli gemilerle gelin, gelin ey mavi denizlerimiz!..”
Renkler senfonisinde Dilaver Cebeci’de, ‘Mavi’ ruhunda taşıdığı coşkudur…
İç derinliğidir! İçinde esen fırtınalardır…
Dilaver Cebeci’de, “Türk’ün Aşkını” yaşarsınız…
“Hilallerin ardı sıra,/ Denizleri yara yara,
Şam’a, Kerkük’e, Mısır’a,/ Türk ve Turan yazacağım.
Ozanların dillerine,/ Arabistan çöllerine,
Şol Viyana yollarına,/ Türk ve Turan yazacağım/
Gök Hazer’e, Kaf Dağı’na,/ Orduların sancağına,
Türk’ün gerçek toprağına, / Türk ve Turan yazacağım,”
O aşk, ‘fütuhat aşkıdır’
O aşkta, ‘hürriyet şarkılarını’ dinlersiniz!
O aşk sizlere, ‘huzuru çimlendirir’
O aşkta, “Ulu’l Emr” vardır!
O aşkta, ‘coğrafyanın dilini’ konuşursunuz…
Üç kıtayı birbirine yaklaştıran o şanlı fütuhatın ‘damarları,
kökleri…’ Anadolu’dadır!
Tarihe, geleceğe o köklerle tekrar sürgün vererek yürüyeceğim…
Bu benim inancımdır… Şefkatin, merhametin kalp atışlarını Anadolu’da dinledik…
O bizleri yüreklendiren ulu bir sevdamızdı… O sevda bu millete
görevler yüklüyordu…
Cihana, nizam/düzen verecek görevler! “Baş koyduğumuz, Türkiye’nin Yolu…”
Cihanşümul bir yolculuğun adıdır!
O yolculuğa, ‘Hoyratlar’ yazar…
“Kırıkkale’m, Kırıkkale’m
Kâğıt yırtık, kırık kalem
Türk’ün boynu bükük ama
Umut sende Kırıkkale’m”

“Mühürler, mühürler
Ay-yıldızlı mühürler,
Cenge girse Türkoğlu,
Kıtaları mühürler.”
***
Kelkit Vadisinden, Fırat’ın sularına karışan nağmelerim,
Harput’ta, ‘Hoyratlarıma’ ses verir…
O yürekli seste, Dilaver Cebeci’yi dinleriz…
Gönül muhabbetlerimizle “Yirmi birinci yüzyıla beş kala
 Süleymaniye sokaklarında avare geziyorum
 İnsanlar tanıdık gibi bakıyorlar yüzüme
 İçlerinden geçeni seziyorum
Sultan Süleyman’dan kalma bir hüzünlü akşam
Sessizce okşuyor gururlu kubbeleri”
Kubbeler, içime doğan ışık gibidir…
Bendeki yangınların sebebidir!

Yazarın Diğer Yazıları