EYLÜL
Yaprak düştü, sanki bedenim düştü!
Yaprak üşüdü, yüreğim üşüdü
Yaprak sarardı, düşlerim sarardı
Eylül, fikrime koştu, zihnime koştu
İfadem gurup kızıllığında;
Bir yangına döndü, aynaya düştü!
EY ADALET
Ey adalet, ‘güneş gibi ol da gel’
Yüzümüz ağarsın, uhuvvet sarsın!
Ey âdem, ‘nefsin tartıya al da gel’
Barışa ağarsın, huzura varsın!
Günlerim serin, ufuk daha derin
Düşlerin ağarsın, murada ersin
DUT AĞACI
Yolda, dağda, tepede dut ağacı
Derler bizde, ‘seferberlik ağacı’
Dut, badem, ceviz, Anadolu kokar!
Sanki dallarını açmış duacı…
Tarihim, kültürüm, yeşil elbisem;
Örtünür dağlar, vadiler yol boyu…
Tatlı bir esinti, ruhumda desem!
ZEYTİN DALI
Güvercin ağzında zeytin dalı taşır
Nuh’un gemisi oturur Cudi’ye
Çetin dalgalar barışa ulaşır
Konar ruhum artık yeşil vadiye
Deniz serinliğinde, zeytin dalı
Obalı, otağlı derviş gönüllü
Severiz gök mavisi, yeşili alı
Gönüller hür kokulu zeytin dalı!
KÜRŞAD’I ÖZLEDİM
Kürşad’ı, kırk yarenini özledim!
Azgın sulara gem vuran yiğitler
Sevgiyi iman nuruyla közledim
Yirmi birinci asır sizi bekler;
Çakmak çakmak yanan gözler/ sözler izledim!
İTİDAL
Hayata yürekten dokun,
Kanayan yaraya değmesin okun!
Merhamet serin esen rüzgâr gibi
Gönül dalını incitmeden dokun!
Şefkat dolu gözlerle nazar et
Adalet nefesini Pazar et!
HİSSE ALMAK
Afetlerden hiç hisse almadın mı?
Tedbir için bir çare bulmadın mı?
“İnce eleyip sık dokumadın mı?”
Gafleti aşmış halimize ağla
Doğa da, cinayet işler dururuz!
Yeri geldiğinde nasıl soluruz?
AHİ EVRAN
Biz Ahi Evranlıyız, Ocaklıyız!
Ta, Türk Yurdu Horasan’dan yolumuz…
Kök salmış gönüllere, bucaklıyız
Çarşı, pazarda ahlaktır yolumuz!
Ahilik der, ‘kardeş kardeşe yar olur’
Birlikte her yer, bahar; gülzar olur
Huzuru adımlar, bahtiyar olur!
ŞAİR YÜREĞİ
Şair yüreği, ‘göçmen kuşlar gibi’
Eylül, kavisli zor yokuşlar gibi
Gurup yıkanır, soğuk duşlar gibi
Geçti mevsimler, ‘hasretim düşler gibi
HARPUT’TAN
Harput, efsane şehrim Bakü’de…
Musikimle Türk Dünyasına yol alır
Sesim, sözüm, sazım titrer yüreğim!
Fuzuli’den, Nesimi’den yol alır
Hazar’dan Hazar’a, Elmas Yıldırım;
Bir büyük sevda, ‘TURAN’a yol alır
DOĞU TÜRKİSTAN’A
Türk güneşinin doğduğu yerlerde
Kızıl kıyamet kopar bilir misin?
Milletimin devlet olduğu yerlerde,
Çin zulmü canlar alır bilir misin?
Gaflet uykuda, ihanet kol geziyor
Zulüm öz yurdunda, Türk’ü eziyor
Gecenin tanı doğmaz bilir misin?