Türk Dünyasının büyük kaybı…
Ganire Paşayeva (1975-2023) aramızdan ayrıldılar…
O bir Hukuk Mezunu, Tıp Doktoru, Milletvekili, Politikacı, Araştırmacı Yazar…
“Aç kapını bu kuluna Yârabbi” şiirinde öyle yürekten bir seslenişleri var ki,
“Sabah sabah ezanını dinledim
Yunus misal kul aşkını sonladım
Şemste yanan Mevlana’yı anladım
Aç kapını bu kuluna Yârabbi!”
Türkiye’de bilinen eserleri; “Allah seven kalplerdedir, Vatan Kokusu,
Aşk Başka (Şiirleri) Azerbaycan Edebiyatında Karabağ…”
Ganire Paşayeva, Azerbaycan’ın başta Türkiye olmak üzere dış dünyaya
açılan penceresiydi.
Ganire Paşayeva’nın bakışlarında; “Mehmet Emin Resulzade’yi, Gaspıralı
İsmail Bey’i,
Ahmet Cevatları, Hüseyin Cavitleri, Üzeyir Hacıbeyli, Bahtiyar
Vahapzade, Şehriyarı…
Azerbaycan’ın tefekkür dünyasını okuyabilirsiniz.
Bu sütunlarda, “Türkiye- Azerbaycan Uluslararası Elmas Yıldırım
Üniversitesinin…” Elâzığ Şehrinde açılması çağrısında bulunmuştuk.
Ganire Paşayeva, Türk Edebiyatı Vakfında yapılan bir toplantıda şöyle
sesleniyorlardı;
Elâzığ Şehri, “Türkiye’deki Azerbaycan’dır”
Ganire Paşayeva sözlerine şöyle devam edeceklerdi; “Bütün gücümle çalışacağım!”
Bu bir irada… Bu bir tavır… Bu bir sağduyu çağrısı…
Ganire Paşayeva ’ya ithaf ettiğimiz bir şiirimizi sizlerle paylaşmak istiyorum;
“Kahramanlar gölgesi uzun olur
İkindi güneşine benzer yüzü
Göçleri yüreklerde hüzün olur
Vatan gibi sevdaya benzer gözü
Yıldızlar kayarsa gün hazin olur
Yesevi ırmağına benzer sözü!”
Güzel insanların, ihlas sahibi insanların, kahramanların ömürlerini,
“ikindi vaktine benzetiriz…”
Kısa ömürlerine, büyük işler yerleştirirler…
Büyük idealleri, büyük fikirleri dantel misali işlerler…
Türktoyu Dergisinin Temmuz 2023 sayısında Ganire Paşayeva’nın,
“Kafkasların Zirvelerine Yaşayan Efsane; ‘Dağlar Kızı Reyhan’ dikkatle
okuyoruz.
Gönül Coğrafyamızda şimdiye kadar, “Dağlar Kızı Reyhan” türküsü anonim
olarak okunurdu.
Bu türkünün sözlerinin yazarı Talat Eyyübov, bestecisi ise Fikret Emirov…
Ganire Paşayeva’nın; “bir büyük aşk, bir büyük vatan sevdası, incinen
yürekler, Ermeni Taşnakların 1918 Mart Soykırımı, acılar, çığlıklar,
ayrılıklar, vatandan ayrılışın hüznü, kederi”
Bir ömrün bütün renklerini içerisine alan, “Dağlar Kızı Reyhan!”
hikâyesinde, Ganire Paşayeva şu sözlerle bizleri milli bir tefekküre
taşıyacaktır;
“Kutsal kitabımızda “ her kesin hakkını kendisine verin” diye
buyrulur. Hakkı, hakları tanımak Türk’ün anayasası, kanunu, boynunun
borcudur. Bu hakla yaşamalı, kültürel mirasımıza hakkıyla, saygıyla
yaklaşmalıyız!”
Burada aslolan, ‘insana saygıdır’ O saygıyla, yüksek bir ahlaka,
morale, ilme, irfana, bilumum değerlerimize dost olabiliriz.
Rahmet Mekân Ganire Hanımefendi şiirinde,
“Aç kapını bu kuluna Yârabbi!” diyerek büyük bir ihlasla, yakarışla
sesleniyordu.
Bu bir duaydı… Dost ehli insanların dualarında, Hakk’a icabet çağrısı vardır.
Ganire Paşayeva daha henüz 48 yaşında bu fani âlemden göç ettiler.
Azerbaycan ile Türkiye’nin son bir asrını iyi okumalıyız.
“İki Devlet, Bir Millet…” sözü düşünülerek konulmuş! Tarih boyunca da,
tarihi köprülerin nasıl inşa edildiğini, o köprüler üzerinden;
“tefekkür dünyamızın mimarlarının yürüdüğünü biliyoruz!”
Mehmet Emin Resulzâde, “Yükselen bir bayrak bir daha yere inmez!”
O bayraklar, inşallah ilanihaye dalgalanacak! Kimselerin şüphesi olmasın.