Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

Enflasyon Ve Emekli

Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

Bu ülke enflasyon denen canavardan ne zaman kurtulur, onu bilemem!
Bir şey var ki, tarihin bu zorlu ve her bakımdan çetin coğrafyasında;
“depremle birlikte yaşamayı bir hayat tarzı…” olarak kabullenmemiz
gerekiyorsa, ‘enflasyonla birlikte yaşamayı da…’  kabulleneceğiz!
Merkez Bankası, enflasyonun yükselmesinde iki temel nedeni olduğunu
belirtiyorlardı; “Gıda fiyatları ve TL’deki değer kaybı…”
Bir gazeteci olarak piyasayı yakından takip etmekteyiz.
İktisadi bir terbiye içerisinde durum değerlendirmesi yaptığınızda çok
yönlü düşüneceksiniz.
Sosyal hayatta olduğu gibi iktisadi hayatın temel kurallarında da,
‘hak, hukuk ve adalet önceliğini düşüneceğiz’
Önceliğimiz insani değerlerle birlikte, ‘insanı yaşatacağız…’
Bir insanın iktisadi bağımsızlığı önemlidir.
Ben kendi ülkemde, vatan coğrafyamda; ‘alnı açık, alnı dik, güvenilir,
huzurlu, istikrarlı bir ortamda daha fazla katkı sağlama azminde…’
şuurunda olmak!
Bu şuurla büyük bir zevkle, yüksek bir moralle, huzurla ülke
kalkınmasına katkıda bulunmak…
Birlik ve dayanışma ruhunu sosyal, kültürel, iktisadi bilumum
değerlere sahiplenme ile geliştirebiliriz.
Bu yazıyı kaleme alırken, “Enflasyon ve Emeklilerimizin durumunu…”
birlikte akla, mantığa, ahlaki değerlere uygun bir şekilde bir daha
düşünelim dedim.
 Türkiye'mizde, emeklilerimizin genel nüfusa oranı, ‘yüzde 18’lere
ulaşmış bulunmaktadır…’
Her dört emeklimizden birinin ek bir işte çalıştığını ve de ülke
kalkınmasına/ veya üretime katkıda bulunduklarını da söylemek isterim.
Elbette ülkemizde refah seviyesinin katlanarak yükselmesi her
birimizin kalbi ve hasbi arzusudur.
Şunu ifade etmeliyim. Türkiye'nin G-20 ülkeleri arasında yer alması
bir bakıma bizlere de apayrı bir güven ve moral veriyor.
G20 ülkeleri, Avrupa birliği ve Arjantin, Avustralya, Brezilya,
Kanada, Çin, Fransa, Almanya, Hindistan, Endonezya, İtalya, Japonya,
Meksika, Rusya, Suudi Arabistan, Güney Afrika, Güney Kore, İngiltere
ve ABD’den oluşuyor.
Türkiye'nin artık bu ülkelerle sosyal, kültürel, siyasi ve iktisadi
bir yarış içerisinde olmalıdır.
Bu yarışın ilk basamağında, ‘kişi başına düşen ekonomik refah seviyesi gelir…’
Refah seviyesini daha fazla adalet, hak, hukuk ile birlikte, ‘daha
fazla üretim, daha fazla istihdam, daha fazla katma değer ile
artırabiliriz…’
Türkiye'de, emeklilerimizin durumu artık malumumuz… Bu ülkeye, bu
devlete 25 ila 40 yıl arasında hizmet üreten bir emeklinin aylık
emekli gelirinin genelde, ‘açlık gelirinin altında oluşu…’ büyük bir
ayıptır.
Ülkemizde gelir dağılımının yüzde dilimlere baktığımızda, ‘dengesiz
dağılımı…’ veya şöyle de diyebiliriz, ‘elbisesinin iki yakasını bir
araya getiremeyen insanımız…’ bizlere gerçekten üzüntü vermektedir.
Ekim 2023 ayında, Tüketici fiyat endeksi (TÜFE) yıllık yüzde 61.36 oldu…
Aynı ay içerisinde Ulaştırma yüzde 71.99, Gıda yüzde 71.99, Eğitim yüzde 80.83,
Sağlık yüzde 81.30, Lokanta ve Oteller yüzde 94.12 arttığını görüyoruz…
Hedef politika, ‘insanımızın refah seviyesinin yükselmesidir…’
Yüzde 61.36 enflasyon ne demektir?
O yıl içerisinde cebinizdeki paranın, “yüzde 61.36 oranında değer kaybıdır!”
Temmuz 2023 ayında en düşük memur maaşı, “22 bin lira olurken,
emeklilere yüzde 25 artış veriliyordu!”  Emekliler büyük bir şok
yaşayacaklardı…
Siyasi iktidar emeklilerin gönlünü nasıl alacaktı?
“Sadece çalışmayan emeklilere bir defaya mahsus olmak üzere
Cumhuriyetin 100. Yıl armağanı olarak 5 bin lira ikramiye verecekti…”
Kısa sürede emekliler arasında meydana gelen hoşnutsuzluğun farkına
varan siyasi iktidar önümüzdeki haftalar içerisinde, ‘çalışan
emeklilere de 5 bin lira ikramiye verilmesini kararlaştırıyordu’
Bizim talebimiz nedir?
Enflasyon ve Emekliler ile ilgili olarak 2024 yılının senaryosu da
dikkate alınarak, bir bakıma nüfusumuzun aksaçlı ve kâmil insanları da
içerisinde bulunduran emeklilerimize “Türkiye Yüzyılına” yakışır bir
şekilde hayat standartlarının yükseltilmesidir…
16 milyon emeklilerimizi çalışanlarımızla birlikte bu ülkenin, “Orta
Direği…” olarak nitelendiriyoruz.
Her zaman için söyleriz, ücret politikalarında, “Orta Direk…”
güçlendirilmelidir.
Orta Direği, Türkiyemizin enerjisi olarak sürekli düşünmüş ve
değerlendirmişimdir.
Emeklilerimize 2024 yılından itibaren; “Ramazan Bayramı, Kurban
Bayramı, 29 Ekim ve Ocak Ayı/ Yeni Yıl…” olarak belirlenecek bir
rakamla; “yıl içerisinde 4 ikramiyenin verilmesi…”
Bu ülke insanının en büyük ihtiyacı, “yüksek bir moraldir…”
Ocak-2024 ayı içerisinde kanaatimiz şudur ki, emeklilerimiz ve
çalışanlarımız maaşlarına; “enflasyon artı refah payı alacağıdır…”
Şunu ifade etmeliyim, “inşallah Allah’ın izniyle 21. Asır, Türk Asrı
olacaktır…” Bu inancı yüreğimde sürekli taşıdım ve taşımaktayım…
Güçlü bir Türkiye İdealine 85 milyon insanımızın; “birlik ve
beraberlik şuuru içerisinde” bir akıl ve bir yürek olacağı günleri
yaşamaktayız…

Yazarın Diğer Yazıları