Türk Patent Enstitüsünün İnternet Sitesini şöyle bir ziyaret ediniz…
Orada karşınıza, ‘Coğrafi İşaretler Portalı…’ çıkacaktır.
Türkiye Haritası üzerinde, 81 Vilayetimizi gezinti yapıyoruz…
“1.000’in üzerinde Coğrafi İşaret ve Geleneksel Ürün Adı…”
Bu ülkenin her bakımdan zenginliğini ortaya koymaktadır.
Özelliklede, ‘sofra zenginliği…’ gözlerinizi kamaştırıyor!
Sofra demek; ‘ses, söz, sohbet demektir…’
O sofra etrafında, ‘atalardan süzülüp gelen geleneksel yemek kültürümüz…’
O kültürümüz bizleri birçok değerlerimizle de buluşturmaktadır.
Önümüzdeki yıllar içerisinde şehirlerimiz, ‘markalarıyla…’ bilinecekler.
O markalarla, yerküresinde daha fazla tanınıp gelişeceklerdir.
Coğrafi Tescillerin günümüz dünyasında ne kadar önemli olduğu
Türkiye’nin yerküresinde Turizm sektöründe oynadığı rol açısından da
artık büyük öneme sahip olduğunu görmekteyiz.
Şöyle düşünelim,
Ocak-Eylül 2023 yılı 9 aylık dönem içerisinde Türkiye’ye gelen Turist
sayısı, “45 milyon civarındadır…”
Sadece 2023 yılı ilk 6 ay içerisinde Turizm Sektörünün ülkemiz
ekonomisine bıraktığı gelir, “21 milyar 734 milyon dolar…” olmuştur.
Türkiye Turist sayısında, “2022 yılında 50 milyon 450 bin turistle
Fransa, İspanya ve ABD’den sonra dördüncü sıradadır…”
Günümüzde artık, başta mutfak zenginliğimiz olmak üzere, ‘tarihi ve
kültürel zenginliklerimizi de çok iyi bir şekilde anlatmalıyız’
Tarihi ve kültürel köklerimizden kaynaklanan bu zenginlik bizleri
vatan coğrafyasına daha fazla sahip çıkmamıza, daha fazla çalışmamıza,
daha fazla üretmemize de vesile olacaktır.
Bizim yıllardır belki de en büyük eksikliğimiz, ‘yeraltı ve yerüstü
kaynaklarını gereği gibi kullanmamamızdır…’
“Coğrafi Tescilli Ürünler…” bizleri kendi sofra kültürümüzü ve o
kültürün kazanımlarını daha fazla araştırmaya götürecektir. Burada söz
konusu olan nedir, “ata soframızdır!” O sofranın nesiller boyu devam
eden geleneksel kültürüdür.
O kültür bizlere, ‘tarım ve hayvancılığın bu millet için vazgeçilmez
bir değer olduğu anlayışını bilinçaltına taşıyacaktır…’
Günümüzde, Türkiye’nin birçok Üniversitelerinde, “Gastronomi ve Mutfak
Sanatları Fakülteleri…” her yıl binlerce öğrenci mezun vermektedir. Bu
öğrenciler şüphesiz ki, “Türk Mutfağının ve Yemek Kültürünün toplum
hayatındaki yerini daha da güçlendirecektir…”
Burada hâlihazırda bizim eksiğimiz nedir?
“Avrupa birliği nezdinde 15 adet tescilli coğrafi işaretimizin bulunmasıdır!”
Bunlar, “Antakya Künefesi, Ayaş Domatesi, Gaziantep Baklavası, Aydın
İnciri, Aydın Kestanesi, Bayramiç Beyazı, Çağlayancerit Cevizi,
Edremit Zeytinyağı, Gemlik Zeytini, Giresun Tombul Fındığı, Malatya
Kayısısı, Milas Zeytinyağı, Milas Yağlı Zeytini, Suruç Narı ve
Taşköprü Sarımsağı…”
İçerisinde bulunduğumuz yıl içerisinde, 2023 yılında, TÜRK PATENT
tarafından AB’ne coğrafi işaret başvurusu yapılan ürünler arasında;
“Ayaş Domatesi, Bingöl Balı, Bursa Şeftalisi, Ezine Peyniri, Hüyük
Çileği, Isparta Gülyağı, Kilis Zeytinyağı, Manisa Mesir Macunu, Rize
Çayı ve Urfa Sakız Enginarı …” sayabiliriz.
Yıllarca bu şehirde, “eğitim…” dedik. Yetişmiş insan gücü dedik. Ve
demeye de devam edeceğiz.
“Verim Ekonomisinden…” söz ettik. Bu ülkede, “bir karış toprak boş
bırakılmamalı, bir damla su boşa akmamalı…” dedik. Sıklıkla da,
“Anadolu Mesleki Tarım Liseleri ve Tarımın Endüstrileşmesinden söz
ettik…”
Elâzığ Şehrinde, “Ağın Leblebisi, Elâzığ Boğazkere Üzümü, Elâzığ Geven
Balı, Elâzığ Menceki Buğdayı, Elazığ Orciği, Elâzığ Sırın Yemeği,
Elâzığ Tahannemi Üzümü, Elâzığ Taş Ekmeği Tatlısı, Elâzığ Vişnesi,
Elâzığ Çedene Kahvesi, Elâzığ Öküzgözü Üzümü…” Coğrafi İşaret Ürünü
Patenti alınmış bulunuyor…
Yazımızın başında da ifade ettik, artık yakın bir gelecekte
şehirlerimiz, ‘marka ürünleriyle’ bilinecekler, tanınacaklar. Bu
ürünlerin zaman içerisinde, ‘iktisadi hayatımızda katma değerleri
giderek yükselecektir.’ Artık günümüzde coğrafi tescil ürünleri
konusunda kurumlarımızın daha duyarlı, daha istekli ve arzulu adımlar
atacağına inanıyorum.
