Bedri, A’dan Z’ye samimiyet
Gönül penceresinde, iyi niyet
Dost ol, erdemli yüreklerle yürü
Bil ki, heybetini süsler hamiyet!
ŞEHİRDEN KÖYÜMÜZE
Yol süreriz, şehirden köyümüze
Bağ ve bahçemizdeki toyumuza
Ayvası, armudu, narı, güz meyvesi
Üzüm şırası siner huyumuza
KÖYLÜ
Katır sırtında yük taşıyan köylü
Patika yollarda ter döken köylü
Bilirim hancı, konukların kimler?
Saman pazarında nöbette köylü!
TOPRAĞIN EFENDİSİ
Bahçeye gir ki göresin misali
Renkler, kokular farklı albenisi
Âlemde göresin hakka visali
Âdemoğlu toprağın efendisi
ŞİİR SÖZÜNDE
Şiir sözünde; hikmet var, ihsan var
Sessiz çığlığın ruhunda, insan var
Sesin mana elbisesi, lisan var
His deryası, düşünce pınarında
Akar gideriz fenadan bekaya
Ağaç gibi, “kökü mazide ati”
Şiir gibi gönüllerde, yasan var!
ŞİİRE SANATA SUSADIM
Şiire sanata susadım beyler
İlham rüzgârları eşsin dilerim
Yürekten yüreğe söz konsun beyler
Hazar’a köprüler konsun dilerim
Şairler, bilgeler geçsin dilerim
YOLLAR
Gençliğinde yol sapaymış, yokuşmuş
Gözlerin yıldızlara, aya kaymış
Kim der ki, bu delikanlı yaya kalmış!
Kollarına sanki kanat takmışlar
Yürürdük Harput’a, Buzluk Bağı’na…
Şimdi geldik, ihtiyarlık çağına!
KİMİN FERMANI
Kimin fermanı, ıslahat!
Yüz elli yıllık maslahat
Yakarışımız, Huda’dan;
Bizi hayırla ıslah/ et…
GÖNÜL OLANIN
Fırçası gönül olanın tuvali
Sevgi ilmeğinde boyar âlemi
ESKİ- YENİ DÜNYA
Eski dünya, huzuru çimlendirmekte
Yeni dünya, mazlumu çiğnettirmekte!
HER BAŞARI
Her başarı, gönül alkışı ister
Mevsim döner, kâh yazı, kâh kışı ister
Renkler, kâh tebessüm, hüzün kokar
Dalgalar soğur, buz tutar yüreğim
Gönül limanından alkışı ister
GAFİLLER
Karanlığa kürek çeken gafiller
Fitne tohumları eken mahfiller
Bedri, körler ülkesine döndük!
İnsanıyla dertlenmeyen sefiller
DUALAR ÂMİNLER
Dualar, âminler vatanda berat
Çiçekler, sümbüller ruhumda nebat!
Sensiz ben neyleyeyim dünyaları;
Yarab! Eyle daracık dünyama sebat!
ELİMİZDEN ALDILAR
Yıldızları, elimizden aldılar!
Geceleri, karanlığa gömdüler!
Yıldızsız asırlar, yalnız kaldılar
İrfan ehlini bırakıp döndüler
YILDIZSIZ ASIRLAR
Yıldızları elimizden aldılar
Geceleri karanlığa gömdüler
Yıldızsız asırlar, yalnız kaldılar
İrfan ehlini bırakıp döndüler
Yok mudur, sorusu suali olan?
Sırtında kamburu, vebali olan,
Yüreğinde yangın, hamalı olan,
Dertliler mi, Kaf Dağı’na döndüler
İNSANIM BEN
İnsanım ben, yüreğimin sesinde!
Doğduğum gibi yaşamak isterim
Hayır, hayır; nefsimin pençesinde
Günahlardan kurtulmak isterim
Saf, duru, temiz, berrak su sesinde
Hayata özgürce akmak isterim
Ak, mavi, yeşil renklerin hasında;
Gülistan şehrini görmek isterim