Alparslan Kılınç

Yine Bir Hazan Mevsimi

Alparslan Kılınç

Mevsimler gelip geçiyor, tıpkı ömrümüz gibi. Ömrümüzün takvim yaprakları birer birer düşüyor. Zaman su gibi akıp gidiyor. Biz ardından bakmaktan başka bir şey yapamıyoruz.    

Genelde insanlar ilkbahar ya da yaz mevsimini sever. Çok az insan belki sonbaharı sever. Çünkü sonbahar güzel yaz günlerinin ardından gelen hüzün mevsimidir. 

Sonbaharda yapraklar sararır bir ağacın gözyaşı misali yere düşer. Bir ayrılışın hüzünlü vedası gibidir. Ağaç öyle bir gözyaşı döker ki göz pınarları kurur. Bu hüzünlü ayrılıktan olsa gerek ağaç yas tutar ve dalları kupkuru kalır. Bu öyle bir yastır ki ancak ilkbaharın gelmesiyle dallar filizlenir ve ağaçlar gelinlik giymiş gibi olur. Mutluluğunu sevdasını haykırır.

Fani ömür biter, bir uzun sonbahar olur.

Yaprak, çiçek ve kuş dağılır, tarumar olur.

Mevsim boyunca kendini hissettirir veda;

Artık bu dağdağayla uğuldar deniz ve dağ.

Yazdan kalan ne varsa olurken haşır neşir.

Günler hazinleşir, geceler uhrevileşir;

Teşrinlerin bu hüznü geçer ta iliklere.

Anlar ki yolcu yol görünür serviliklere. (Yahya Kemal Beyatlı – Sonbahar şiirinden)

Hazan mevsimi yaprakların dökümüne şahitlik ettiğindendir, şairler hep ayrılık şiirlerini bir sonbaharda dizelere dökerler. Ondan sonra o dizeler ayrılık şarkılarının hüzünlü notalarına eşlik eder. O eşsiz notaların sözlerini sessizce mırıldanırken dudaklarımızda, birer ikişer gözyaşımız gizli gizli, usul usul yere düşer bir yaprak misali. Çünkü yüreğimizdeki hüzünlerin göz pınarlarımızdan akacağı mevsim gelmiştir. Hazan mevsiminin hakkını vermek gerekir. Ertelemek olmaz.

Geçip giden aslında mevsimler değil ömrümüzdür. Bir rüzgâr eser alır götürür her şeyi. Hayatımızın en güzel anları gençliğimiz bir yaz mevsimi gibidir. Her şey günlük güneşliktir. Böyle olmasına rağmen bir çırpıda gelip geçer. Orta yaş gelir, sonbahar misali. Yüzümüze çizgiler, saçlarımıza aklar düşmeye başlar. Ama birden pes etmek olmaz. Yüzümüzdeki çizgilere, saçlarımızdaki aklara meydan okurcasına dimdik ayaktayızdır. Belki farkında değilizdir, belki de aklımıza düşürmek istemediğimizden kışın yaklaştığını hiç düşünmeyiz. Ta ki Ilık ılık esen rüzgarların yerine soğuk rüzgarlar esmeye başlayıncaya kadar. Başlar ondan sonra karlar saçlarımıza düşmeye, fırtına boran belimizi bükmeye.

Hazan Mevsimi
Geldi yine hazan mevsimi.
Sanki yüreğime bir ağırlık çöktü.
Sararan yapraklar değil de benim.
Parklar, bahçeler sahipsiz.
Hani çocuk sesleri?
Hani kuş cıvıltıları?
Bir daha gelecekler mi bilinmez.
Bu parkların, bahçelerin müdavimleri
Daha dün gölgesinde oturduğum; koca çınarın,
Göz yaşları yere dökülmüş.
Hoyrat rüzgâr almış, savurmuş.
Kâh o yana, kâh bu yana,
Benimse göz yaşlarım sel olmuş, akmış.
Kâh o yana, kâh bu yana,
Ömür yeter mi bilinmez.
Gelecek olan; ilkbahara
Ömür yeter mi bilinmez.
Koca çınarın altında o yârla oturmaya. (Alparslan KILINÇ-22.09.2021/Elazığ)
    
 Sağlıcakla kalın.
 

Yorumlar 6
Melek 04 Ekim 2022 17:33

Çok güzeldi. Teşekkür ederiz.

Görkem 06 Eylül 2022 17:31

Üstad dediğin gibi 'Geçip giden aslında mevsimler değil ömrümüzdür.' Aynı senin gibi düşünen şairin de dediği gibi :Eylül toparlandı gitti işte Ekim filan da gider bu gidişle

Yadem 06 Eylül 2022 08:46

Üstad hazan mevsimi hüzün ile eslesmiş ben ise hazan mevsimini vuslatin kapısı olarak görürüm. Öğretmenin öğrencilerine visalidir, vuslatıdır hazan mevsimi. Kalemine sağlık.

Vedat 05 Eylül 2022 19:50

Biraz hüzün olsada ,anılar canlandı şu kısacık hayatımızda .Kalemine sağlık değerli kardeşim.

Hüseyin ÇAHAN 05 Eylül 2022 16:57

Yüreğine sağlık dostum..

Kemal 05 Eylül 2022 15:45

Duygu dolu yazınız için sizi tebrik ediyorum anılarımızı canlandırdız Kaleminize sağlık

Yazarın Diğer Yazıları