Alparslan Kılınç

Ege'de Sular Isınıyor

Alparslan Kılınç

Türkiye ile Yunanistan arasında son dönemlerde gerilim artmaya başladı. Bu gerilimin fitilini ateşleyen olay ise hiç kuşkusuz ABD’nin Yunanistan’da kurduğu askeri üslerdir. Ardından ABD’nin Yunanistan’a yaptığı silah yardımları geliyor. Son olay ise Yunanistan’ın ABD’den aldığı askeri yardımları geçen hafta uluslararası hukuka aykırı şekilde Ege’deki Midilli ve Sisam adalarına sevk etmesidir. Bu adalar GAS (Gayri Askeri Statü) kapsamında olduğundan Yunanistan bu adalarda asker ve silah bulunduramaz. Bu olaydan sonra Türkiye gerek Yunanistan’a ve gerekse ABD’ye konu ile ilgili olarak nota verdi.

ABD’nin son zamanlarda Türkiye aleyhindeki eylemlerine baktığımızda gerçekten ABD ile dost ve müttefik ülke miyiz sorusu akıllarımıza geliyor. ABD’ye verdiğimiz notadan sonra ABD Dışişleri Sözcüsü Ned Price, konuyla ilgili olarak “Rusya’nın bir kez daha egemen bir devleti işgal ettiği, transatlantik toplum ve uluslararası toplumun Ukrayna halkının yanında olduğu ve Rus saldırganlığına karşı durduğu bir dönemde, şimdi NATO ortakları arasında gerilimi artırabilecek açıklamaların veya eylemlerin zamanı değil” diyor. Bu açıklamayı duyduktan sonra insan, iyi de bu olayları tırmandıran Türkiye değil ki ABD’nin kendisi, demekten kendini alamıyor. Pişkinliğin böylesi de olmaz.

ABD on yıllardır Türkiye ile Yunanistan arasında dengeleri korurken birden peş peşe Yunanistan’ın lehine adımlar atması ile ilgili fotoğrafı iyi okumak gerekir. Çünkü bunun arkasında ABD’nin lehine bir şeyler olduğu kesindir. 

ABD bir yandan Yunanistan’a destek verirken, diğer taraftan da Güney Kıbrıs Rum kesimine 2023 yılı için silah ambargosunu kaldırdı. ABD’nin ambargoları kaldırma adımından sonra 19 Eylül’de Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ile Askeri Alım ve Kuvvetler Arası Hizmetler Anlaşması'nı imzalamasıyla bölgede politika değişikliğine gittiğini ve Türkiye’nin aleyhine yeni bir statükoya kapı araladığını açık şekilde ortaya koydu.

Yunanistan’ın provokatif hava ihlallerinin yanı sıra Lozan ve 1947 Paris Anlaşması'nı ihlal ederek GAS (Gayri Askeri Statü) statüsüne sahip adaları silahlandırmasının arkasında da ABD’nin bu politika değişikliğinin olduğu ortaya çıkmış oldu.

2019’da ABD Kongresinde, Türkiye karşıtlığı ile bilinen senatör ve kongre üyelerinin yasama alanında Türkiye’ye karşı birçok çalışması vardı ve bunlardan biri de Doğu Akdeniz’deki olası enerji kaynaklarından pay almak üzere ABD’nin önünü açan ve üstü kapalı olarak Türkiye’yi hedef alan Doğu Akdeniz Güvenlik ve Enerji Yasası'ydı.
Bugün, ABD ile Güney Kıbrıs Rum yönetimi arasındaki iş birliğinin temellerini atan tasarının, Doğu Akdeniz’deki enerji kaynaklarına ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimine silah ambargolarının kaldırılmasına ilişkin kısmı daha sonra savunma bütçesini de içeren 2020 Ulusal Savunma Yetkilendirme Yasası'na eklendi.

Tasarının “Bulgular” kısmında Güney Kıbrıs, İsrail ve Yunanistan’ın önemine vurgu yapıldı ve Türkiye kastedilerek, Akdeniz, Ege ve Orta Doğu’da “tek taraflı, uluslararası hukuku ihlal eden, iyi komşuluk ilişkilerini zedeleyen davranışlara karşı oldukları” ifade edildi. Ayrıca burada ABD’nin müttefikler arasında enerji güvenliğini sağlaması gerektiğine değinilerek, Avrupa’nın Rusya’ya olan enerji bağımlılığını azaltacak güney hattı ve Adriyatik boru hattının inşasının önemine işaret edildi. 

ABD’nin Güney Kıbrıs Rum kesimine 1987’den beri uygulanan silah ambargosunun kaldırılması da aslında ilk kez burada belirtilmiştir. Ancak söz konusu Ulusal Savunma Yetkilendirme Yasası'nda, Rum kesimine yönelik ambargoların kaldırılması ABD’nin bölgesel stratejisine uygun olarak 2 şarta bağlandı. Buna göre, Güney Kıbrıs Rum Yönetiminin Rus savaş gemilerine ikmal hizmeti vermediği ve kara para aklama faaliyetleri ile mücadele ettiği her yıl Dışişleri Bakanlığınca raporlandırıldığı ve Rum yönetiminin gerekli koşulları yerine getirdiği takdirde silah ambargosu yıllık olarak kaldırılacaktı.

2020’de ABD Dışişleri Bakanı Pompeo, Güney Kıbrıs Rum Yönetiminin şartları yerine getirdiğine ve silah ambargosunun savunma ve koruma ekipmanlarını kapsayacak şekilde kısmen kaldırılmasına karar verdi.

Pompeo, Girit Adası'na da ziyarette bulunarak, Sauda Körfezi'ne ABD birliklerinin konuşlandırılması konusunda Yunan yönetimi ile mutabakat sağladı.
Mutabakat sağlandıktan sonra ABD, Girit açıklarında bir üs gemisi konuşlandırdı ve Dedeağaç’taki limanın daha geniş çaplı askeri konuşlanmalar için genişletilmesine de destek verdi. ABD’nin Yunanistan ve Rum yönetimine bu denli askeri yatırım yapmasının ardında Washington’un büyük güç rekabeti kapsamında Çin ve Rusya ile mücadelesinin yanı sıra bölgede artık bağımsız politikalara imza atan Türkiye’ye olan bağımlılığını da azaltmak var. Zaten Yunanistan, uzun süredir ABD’ye Türkiye’ye alternatif bir üs olma konusunda tekliflerde bulunuyordu. Nitekim 2019’dan beri ABD’nin Yunanistan’daki askeri varlığı ve üs sayısı 2 katını aşmış bulunuyor. Her ne kadar ABD bir kısmının kalıcı olmadığını belirtse de Yunanistan’daki üs sayısını her geçen gün artıyor.

ABD’nin hem Yunanistan’ın hem de Güney Kıbrıs Rum kesiminin lehine yönelik attığı adımların ne anlam taşıdığını öğrendikten sonra şimdi son zamanlarda gelişen olayların fotoğrafını daha rahat okuyabiliriz. Dolayısıyla artık ABD’nin yeni stratejisinin şifreleri çözülmeye başladı. ABD Doğu Akdeniz’deki enerjinin peşinde ve bunun için de Doğu Akdeniz’in güvenliğini sağlamaya çalışacak, Türkiye’yi saf dışa bırakacak ve enerjiden pay almaya çalışacak. 

ABD’nin yeni stratejisinin bölgeyi nasıl etkileyeceğini zaman gösterecek. Türkiye ABD’nin bu yeni stratejisinin farkında ve hiç şüphesiz buna yönelik adımlar atıyor ve atmaya da devam edecek.

Sağlıcakla kalın.
 

Yorumlar 9
Sıdıka 04 Ekim 2022 21:29

Gündeme cuk diye oturmuş kaleminize sağlık.

Sude 04 Ekim 2022 17:28

Çok güzel bir yazı teşekkür ederiz.

Sude 04 Ekim 2022 17:19

Güzel bir yazı. Teşekkür ederiz.

Melis 04 Ekim 2022 14:39

Son zamanlarda duş politika konusunda bizleri bilgilendiriyorsunuz bu konuda yazdıklarınızı takip ediyorum kaleminize saglik

Melek 04 Ekim 2022 13:05

Son zamanlarda ABD'nin değişen politikasını şimdi daha iyi anladım. Kaleminize sağlık. Teşekkür ederim.

Hüseyin ÇAHAN 03 Ekim 2022 21:29

Elbet birileri bunlara bir gün DUR diyecektir . Yüreğine sağlık dostum..

Rana 03 Ekim 2022 13:19

Durumu çok güzel anlatmissiniz tebrikler

Ahmet Can 03 Ekim 2022 13:06

ABD'nin yeni stratejinisini sayenizde daha iyi anladım. Teşekkür ederim. Kaleminize sağlık.

Canan 03 Ekim 2022 12:55

Kaleminize sağlık tebrik ederim

Yazarın Diğer Yazıları