Alparslan Kılınç

Bir Şey Eksik Ama Ne?

Alparslan Kılınç

“Eskiden dünyada, görünüşte dağınık ama iç dünyaları derli toplu insanlar vardı. Oysa şimdikilerin dış görünüşleri derli toplu ama iç dünyaları dağınık.” (Sadi Şirazi)

Yeni yılda yeni umutlarla yeni heyecanlarla yeni köşe yazımla sizleri selamlamanın sevinci ve mutluluğu içindeyim. Evet yeni yılın ilk köşe yazısında; “Bir şeyler eksik ama ne?” başlığıyla bu hafta sizlerle birlikte neden bir türlü tam olamadığımızı, hayatımızda eksik kalan şeyin ne olduğunu birlikte bulalım istedim.

Okulu bitiriyoruz elimizde diplomamız mutlu olup sevinmemiz gerekirken bir kurt düşüyor içimize: “Bir şey eksik kaldı.” diyoruz. “Bir şey eksik ama ne?” Kısa bir süre sonra çevremizdekilerin ardı arkası kesilmeyen soruları geliyor: “Ne yaptın? Okul bitti mi? Ne iş yapıyorsun?” O zaman eksik şeyin ne olduğunu bulduğumuzu sanıyoruz. Hımm diyoruz. İşim yok. Bu defa bunun için büyük bir çaba ve gayret ile KPSS’ye hazırlanıyoruz. Sonunda muradımıza eriyoruz ve bir işimiz oluyor. Tam mutlu olmamız gerekirken bir kurt düşüyor içimize: “Bir şey eksik kaldı.” diyoruz. “Bir şey eksik ama ne?”

Bu defaki eksiğimizi tamamlamak için sadece biz ve ailemiz çaba sarf etmiyor. Sağ olsun ne kadar tanıdık, eş, dost, ahbap varsa dört bir elden etraftaki bekâr genç kızlara bakıyor, bize münasip olanı bulmaya çalışıyorlar. Düğün dernek kuruluyor. Mutluluğumuzu bütün sevdiklerimizle paylaşıyoruz. Tam olduk artık diye içimizden geçirip derin bir oh çekecekken yine tanıdık o kurt düşüyor içimize: “Bir şey eksik kaldı.” diyoruz. “Bir şey eksik ama ne?”

Hayatımızdaki eksiği bulmak için kara kara düşünürken şükürler olsun imdadımıza yine eş, dost ve ahbaplar yetişiyor. Yuvanın neşesi çocuktur: “Çocuğunuz olursa çok mutlu mesut olursunuz.” diye nasihatte bulunuyorlar. Allah nasip ediyor eli, ayağı düzgün, sağlığı yerinde bir çocuğumuz oluyor. Bundan sonra Allah’tan daha ne isterim diye düşünürken peşimizi bir türlü bırakmayan kurt yine bize sesleniyor: “Bir şey eksik kaldı.” diyoruz. “Bir şey eksik ama ne?”

Elbette bir şey eksik nasılda düşünemedik. Nereden baksanız işimizde on yılın üzerinde çalışıyoruz. Eee artık işimizde yükselmenin zamanı gelmedi mi? Bizim de bir makamımız, emrimizde çalışan personel olmasın mı? Falan kaç yıl oldu şurada işe başlayalı? Biz ondan daha kıdemliyiz. Diye düşünürken şükürler olsun makamımızda oluyor. Evet klasik soru yine geliyor: “Bir şey eksik kaldı.” diyoruz. “Bir şey eksik ama ne?”

Ardı arkası gelmeyen eksiklikler zihnimizde sıralanmaya başlıyor. Arabayı değiştirmenin zamanı geldi. Ev bize küçük geliyor. Yeni bir ev almanın da zamanı geldi. Çocukların okulu, kursu daha bitmek bilmeyen nice eksiklikler var. Bu dünyada eksiklerin biteceğini zannediyorsak yanılıyoruz. Birini tamamlasak, başka biri gelir.

Neden bu eksikler bitmiyor? Niye içimize hep bir kurt düşüyor. Neden hep bir boşluk içerisindeyiz? Ya da neden hep bir boşluk içinde olduğumuzu düşünüyoruz? Bir şeylerde hep eksik aramamız, tam olamadığımızı düşünmenin nedeni sizce de iç dünyamızın dağınık olması değil mi? Şirazi söylediklerinde haksız mı? Kahramanmaraş’ta meydana gelen depremde sekiz evi ve yirmi marketi yıkılan her şeyini kaybeden adamın söyledikleri söz nede kulağımıza küpe olmadı? Ne diyordu adam: “Depoda çaydanlık aradım. Depoda kapağı olmayan çaydanlığı bulunca hazine buldum zannettim.”

Bardağın boş tarafını değil de, dolu tarafını görenlerden olup, elinizdekilerle mutlu ve tam olmayı bilmeyi bilenlerden olmanız dileğiyle sağlıcakla kalın.
 

Yorumlar 7
Yadem 07 Ocak 2025 13:21

Eksiğimizi ne tamamlar üstadım bir avuç toprak...

Ali 06 Ocak 2025 22:39

Muhabbeti yanlış şeylerde ararsak eksik kalan şeyler her zaman olur...

Serhat 06 Ocak 2025 18:11

İnsanoğlu zaten hep eksik değil midir? Kaleminize sağlık.

Vedat 06 Ocak 2025 13:10

Günümüz şartlarını anlatan çok güzel bir yazı kaleme almışsınız. Emeğinize sağlık değerli kardeşim

MELEK 06 Ocak 2025 12:39

Kaleminize sağlık. Yine yürekten, yine bizden bir yazıydı.

Özlem 06 Ocak 2025 11:49

Aynı anda her şeyimizin tam ve eksiksiz olmasını istiyoruz. Günümüz insanının gözü doymak bilmiyor.

Kemal 06 Ocak 2025 11:44

Yazılarınızı ilgiyle okuyoruz

Yazarın Diğer Yazıları