14 Aralık Çarşamba akşamı oynanan Fransa-Fas Dünya Kupası yarı final maçı sadece bir futbol müsabakası değildi. Hepimiz saatler öncesinden, hatta yarı final eşleşmeleri belli olduğu günden itibaren bu maça kilitlendik. Fas’ın bu maçı kazanması için dualar etmeye başladık. Çünkü bu maç sadece bir futbol müsabakası veya dünya kupası şöleni değildi. Ezilen, sömürülmüş milletlerin Afrikalıların ve Müslüman milletlerin takımı 14 Aralık akşamı Fas’tı. Fransa milli takımındaki futbolcuların çoğu da Afrika kökenli. Hepsi sömürülmüş göçmen çocukları.
Avrupalılar Sanayi devriminden sonra hızla sanayileşmeye başladı. Sanayileşmenin artmasıyla birlikte hammadde ve pazar arayışı başladı. Buna bağlı olarak da sömürgecilik faaliyetleri başlamıştır. İngiltere, Hindistan ve Uzak Doğu’da çok geniş bir alanda sömürgeler edinmişken Fransa ve İspanya’da Avrupa’ya en yakın yerlerden biri olan Fas'a göz dikmiştir. Fas’ın Fransa tarafından işgalinin evvelinde, Osmanlı Devleti’ndeki kapitülasyonlara benzer bir anlaşma da Fas ile imzalanmıştır. 1880 yılındaki Madrid Konferansı ve 1881 yılında Tanca düzenlemesiyle daha önce sadece İngiltere ve Fransa’nın sahip olduğu imtiyazlara neredeyse bütün Avrupa devletleri ve ABD de sahip oldu. Bu anlaşmalarla beraber Fas yalnızca ekonomik olarak değil siyasi anlamda da sömürgeci devletlerin etkisi altına girmiş oluyor ve bu devletlerin sık sık kendi hukuklarını bahane ederek Fas’ın içişlerine karışmasına neden oluyordu.
Bu tarihten sonra Fas'ı işgal edip sömürgeleştirmeye hazırlanan Fransa, burada yoğun faaliyetlere girişti. İlk olarak 1830 yılında işgal ettiği Cezayir sınırından itibaren çeşitli bahanelerle Fas topraklarını parça parça işgale başladı. Ardından ekonomik imtiyazlar kullanmak suretiyle ülkenin ekonomisine ağır darbeler vurarak güçsüzleştirdi. Basın ve propaganda faaliyetleri ile Faslıları psikolojik olarak çaresizliğe alıştırıp diğer İslam ülkeleriyle bağlarının kesilmesi için hiçbir hukuk kuralına uymayacak uygulamalara başvurdu (Gökhan Yeşilmen, 19. Yüzyıl Osmanlı-Fas İlişkilerine Dair 1850 ve 1859 Tarihli İki Layiha).
17 Nisan 1912'de Fez'deki Fransız garnizonunda isyan eden yüzlerce Fas askeri acımasızca katledildi. Fransa yüzlerce Faslının kafasını kesip posta pulu yaptı. Fas, 1956’da bağımsızlığını ilan edene kadar Fransa’nın sömürgesiydi.
Bütün bu sebeplerden Fransa-Fas yarı final maçının önemi ve anlamı farklıydı. Fas’ın sömürgecilik geçmişine sahip olan Portekiz ve İspanya’ya karşı elde ettiği galibiyetten sonra Fransa’yı da yenerek bir nevi geçmişin hesabını Fransa’ya ödetmek istiyordu. Böylece Fransa ile hesaplaşmış olacaktı.
Maçın sonucu istediğimiz gibi olmasa da Fas’ın 2022 Dünya Kupasındaki mücadelesi takdire şayandır. Fas, Dünya Kupasında yarı finale yükselen ilk Afrika ülkesi oldu. Kendisini yıllarca sömürmüş olan Fransa’ya karşı dimdik ayakta durdu.