Alparslan Kılınç

24 Nisan ve Ermeni Soykırımı Yalanı

Alparslan Kılınç

Takvim yaprakları 24 Nisan’a geldiğinde her sene tüm ülke ABD Başkanı olmak üzere Avrupa Devlet Başkanlarının nasıl bir ifade kullanacağına kilitleniyoruz. “Soykırım” saçmalığı kelimesini kullanacaklar mı, yoksa gerek bizi ve gerekse Ermenilerin de gönlünü alacak bir kelime mi kullanacaklar?

24 Nisan neyin tarihi, neden bizim için önemli bu hafta siz kıymetli okuyucularımıza tarihi gerçekler ışığında dilimiz döndüğünce bunu anlatmaya çalışacağım. Bunun için bayağı geçmişe gideceğiz. I. Dünya savaşından da önceki yıllara gideceğiz.

Osmanlı Devletini içten yıkmak isteyen Batılı devletler bunu yapmak için en çok Osmanlı tebaası olan Rum ve Ermenileri Osmanlı’ya karşı kışkırtmakla işe başlamışlardır. Ermenilerin illegal örgütler ve çeteler kurmaları için onlara her türlü desteği vermişlerdir. İşte bu dönemden önce 1890’lı yıllara kadar Ermeniler Osmanlı yönetiminde bürokraside üst düzey görevlerde yer almaktaydılar. Devlet idaresinde özel bir ayrıcalığa sahip olan Ermeniler, milletvekilliğinin yanı sıra genel müdürlük, müsteşarlık veya bakanlık gibi üst düzey devlet görevlerine getirilmişlerdi. Örneğin Kabriel Noradunkyan Efendi Dışişleri, Agop Kazazyan Maliye, Garabet Artin Davut Paşa PTT ve Bayındırlık Bakanlığı görevlerinde bulunmuşlardı. Bu yüzden Ermenilere Millet-i Sadıka (Sadık Millet) deniliyordu. Fakat bu sadık millet 1878 Berlin Antlaşması’yla istediklerini elde edememiş, papazların ve misyonerlerin de kışkırtmasıyla silahlanmaya ve ayaklanmaya başlamıştır.

Ermeniler 1885 yılında Van’da Osmanlı Devleti’nde ilk örgütlü Ermeni komitası Armenakan’ı kurdular. Büyük kitleler halinde örgütlenen Ermeniler Osmanlı’ya karşı planlı ve stratejik biçimde hareket ediyordu. Yurt dışından ve içinden önemli devlet adamlarının, memurların ve zenginlerin desteklerini alıyorlardı.

Türk-Ermeni ilişkilerinde en büyük kırılma noktası ise, Osmanlı Devleti’ni paylaşmak üzere gizli antlaşmalar yapan İngiltere, Fransa, Rusya ve İtalya’nın I. Dünya Savaşı’nda Türk topraklarına saldırmasıyla olmuştur. 1914 yılında I. Dünya Savaşının başlamasıyla birlikte, Ermenilerin yaptıkları vahşet, dört cephede ölüm kalım mücadelesi veren bir milletin, cephe gerisindeki savunmasız kadın, çocuk ve yaşlılarını katletmeye kadar varmıştır. Ermenilerin, XIX. yüzyılın son çeyreğinden itibaren günümüze kadar, milletimiz aleyhinde yürüttükleri faaliyetler arasında terör, katliam, soykırım ve vahşet süreklilik gösteren en önemli özelliği teşkil etmiştir.

Van 1915’te Ermeni ve Rusların birlikte saldırıları sonrası düştü. 80 bin insan öldürüldü ve burada 50 Türk kadını alınarak Akdamar Kilisesi’ne götürülmek istendi. Götürülürken, bazı kadınlar iffetlerini korumak için kendilerini göle attı. Bazıları ise bunu yapma imkânı bulamadı ve Ermeni çetelerinin akıl almaz işkencelerine maruz kaldılar. Kadınları çarmığa gererek birçok işkence yaptılar. Bu işkencelerden belki de an acımasızı kadınlar çocuklarını emzirmesinler diye    kadınların göğüslerinin kesilmesidir.

Birinci Dünya Savaşı sırasında Osmanlı Hükümeti 24 Nisan 1915 tarihinde bir karar alarak Ermeni komite merkezlerini kapatmış, evrakına el koymuş ve İçişleri Bakanlığı tarafından 14 valilik ve mutasarrıflığa gönderilen emirname ile İstanbul’da 2345 komitacı tutuklamıştır. 27 Mayıs’ta çıkarılan bir tezkire ile Ermenilerin başka bölgelere taşınmasına imkân veren bir kanun yürürlüğe girmiştir. 1918 sonlarında tehcir edilen Ermenilerin geri dönüşleri yönünde karar alınmıştır. 

Ermeniler ve onların destekçisi Batılı devletler bu göç sırasında Ermenilerin öldürüldüğü yalanını ortaya atmıştır.

Osmanlı Devleti sadece Ermenileri değil diğer azınlıkları da öldürmek isteseydi şu anda Balkanlarda hiçbir millet kalmazdı. Yine gerek Anadolu’da ve gerekse Balkanlar’da ne bir kilise ne de azınlıklara ait bir tek eser ortada kalmazdı. 

Ayrıca devletimiz son dönemde bu yalanın ispatı için gerekli bütün adımları atmıştır. Gerek Ermenilere ve gerekse Batılılara her türlü çağrıyı yaparak arşivlerimizi açtığımızı belirtmiştir. Bunun için Ermenilerin de arşivlerini açmasını böylece konunun tarafsız olarak incelenebileceğini belirtmiştir. Ancak Ermenilerden böyle bir adım gelmemiştir.

Bu yalan bizim için yok hükmündedir. Batının derdi ise Ermeniler falan değildir. Sadece 24 Nisan bahanesi ile Türkiye’yi köşeye sıkıştırıp siyasi olarak bir şeyler elde etme hevesidir. Ortada bir mağdur varsa çoluk, çocuk, kadın, yaşlı demeden katledilen Türklerdir. Öldürülen Türk diplomatlarıdır. Tek tarihi gerçekler de bunlardır. Vesselam.
 

Yorumlar 4
Hüseyin ÇAHAN 25 Nisan 2023 12:03

Paylaştığın bilgiler için teşekkür ederim..

Tuğberk 25 Nisan 2023 09:42

Onlar havlamaya devam etsin. Ortada aşikar bir gerçek var. Kim nasıl görür ise görsün. Yüce Türk milleti asildir, istese de böyle bir şey yapamaz. Ne mutlu Osmanlı torunuyuz.

Mustafa Şimşek 24 Nisan 2023 18:46

Yavuz hırsız ev sahibini bastırırmış. Ecdad soykırım yapmış olsaydı şimdi bunu söyleyen milletler var olurlar mıydı.

Kemal 24 Nisan 2023 15:27

Önemli bir konu hakkında halkımızı bilgilendirdiginiz için sizi tebrik ederim bu konu hakkında bir çok yalan bilgiler yazılıyor doğru bilgileri herkes paylaşmalı kaleminize sağlık

Yazarın Diğer Yazıları