TEK SES TEK YÜREK!

Üst akıl oyunları oynamaya çalışan insancıklar 15 Temmuz karanlık gecesinden önce, Türk milletinin artık birliktelik gösteremeyeceğini, savaş olsa kimsenin cepheye gitmeyeceğini sayıklayıp duruyordu. Hatta darbe girişiminin olduğu gece sözde gazeteci olacak bir zavdigerı kalkmış bu halk yere yatmayı bilmez, tankın önüne çıkmaz gibi sadece kendisi gibi aklını kiraya vermişlerin inanacağı safsatalardan bahsedip durdu. Ama unuttukları bir şey vardı. Bu asil millet Malazgirt zaferinde, Kudüs’ün fethinde, Fatih İstanbul’ un fethinde, Çanakkale Savaşında, Mustafa Kemal ve arkadaşları Kurtuluş savaşını başlattığında bu mücadelelerin zaferle sonuçlandırılması gerektiğini biliyordu. Çünkü Türk Milleti esir olamazdı. Esaret Türk için ölüm demekti. Bu yüzden bugün de,tarihte de zaferlere koştu milletimiz. Böylesi ataları olan bu toplum 15 Temmuz gecesi de hainlere, işbirlikçilere bu ülkenin bırakılmaması gerektiğini biliyordu. Atalarının izinden yürüdüler. Bunun gereğini de dil, din, cinsiyet ayrımı yapmadan çok iyi bir şekilde yaptı ve yirmi üç gece devam eden nöbetini 7 Ağustos günü Yenikapı mitingi ile taçlandırdı. O gün tüm Türkiye ordaydı. Ayrılıklar yoktu, ötekileştirme yoktu, tek bir hedef vardı haçlı ordusunun torunlarına gereken cevabı vermek ve biz biriz, iriyiz, diriyiz demekti. Bunu çok iyi bir şekilde gösterdik haçlı ordusunun torunlarına. Ülkemiz üzerinde emelleri olanlara biz kolay lokma değiliz ve vatanımız için ölürüz mesajını çok iyi bir şekilde verdik.

Yenikapı meydanında ki devasa kalabalığın önemi elbette çok fazlaydı. Verdiği mesaj da öyle. Yalnız hepimizin görmesi gereken büyük bir gerçek daha var. Takdir edilmesi gereken siyasilerimiz var. Çünkü hangi demokrasi ülkesinde olursa olsun muhalif siyasilerle, iktidarda ki siyasiler kolay kolay birlik olamazlar. Tabii olanı elbette bir olabilmektir. Farklılıklara rağmen aynı çatıyı paylaşabilmektir. Âmâ nedense yıllar boyu ülkemiz bu bütünlükten uzak kaldı. Aslında şuan daha iyi anlıyoruz neden bölündüğümüzü. Neden parçalanmaya çalışıldığımızı… Çünkü tüm dünya biliyor ki biz Osmanlı torunlarıyız. Ve birliğimiz daim olursa bizde asırlar boyunca var olacağız. Hem de büyüyerek, yükselerek var olacağız.

Darbe kalkışmasının yaşandığı o geceden itibaren duruşuyla, olaya yaklaşımıyla ülkücülüğün anlam ve manasına uygun olacak şekilde, tam bir devlet adamlığı sergileyen Sayın Bahçeli’ ye, darbecilere prim vermeyen Sayın Kılıçdaroğlu’ na, Sayın Gül’ e, Sayın Davutoğlu’ na ayrı ayrı teşekkür etmek lazım aslında. Bu birliği sağlamaya yanaşmayıp, miting alanında bulunmasalardı bu kadar güçlü görünemeyecektik. ‘Söz konusu vatan ise gerisi teferruattır’ı bize tekrar gösterip örnek oldukları için hepsini kutlamak lazım. Çünkü bu mesele ne Ak Parti, ne Recep Tayyip Erdoğan ne de Binali Yıldırım meselesiydi. Bu mesele bir halkın yeniden yükselişinin meselesiydi. Artık haçlı ordusunun torunlarına haykırabiliriz Eyy haçlı torunları korkun ve titreyin biz yeniden şahlanıyoruz, var oluyoruz, bir oluyoruz.

Yılmam ölümden, yaradan askerim

Orduma 'Gazi' dedi Peygamber'im

Bir dileğim var ölürüm isterim,

Yurduma tek düşman ayak basmasın.

Amin desin hep birden yiğitler

Allahu ekber gökten şehitler,

Amin! Amin! Allahu ekber…(M.Akif)