Şöhretin Kolay Yolu

İfade veren Taşpınar'ın, "Instagram hesabımda yayınlamak üzere çeşitli mekanlarda ve açık alanlarda fotoğraf çektiriyorum. Four Seasons Otel Sultanahmet ile de fotoğraf çekmek için görüşme yaptım. Buna ilişkin yazılı görüşmelerimiz var, dosyaya sunacağız. Otele gelmeden önce otelin neresinde fotoğraf çekileceğime karar vermemiştim. Otele giriş yaptıktan sonra hazırlanmam için bana bir oda tahsis ettiler. Daha sonra fotoğraf çekeceğim alanı beklemek için oteli gezdim. Restoranın yan tarafında bulunan bir alan gördüm. Bu alana girdiğimde iki Japon turist fotoğraf çekiyordu. Ben de bu alanda fotoğraf çekilebileceğini düşündüm. İçerisinin ibadethane olduğunu düşünmemiştim. Fotoğrafımı çeken arkadaşlar da bana bu hususta uyarıda bulunmadı. Bu durum için gerçekten üzgünüm. Özür dilerim.” demiş.

Oh ne güzel ve ne ala. Hanımefendi Türkiye’de  mankenlik yapacak, bu amaçla değişik iç ve dış mekânlarda çekimler yapacak, resim çektiği yerin bir cami olduğunu anlayamayacak ve ne gariptir ki bu gerçeği yanındaki ekipten hiç kimse kendisine söylemeyecek.
Avukatı Taşpınar’a böyle ifade vermesini telkin etmiş ama  bu safsatayı ve çocuksu savunmayı hakimlerin yutmayacağını tahmin edememiş.

Aslında olay bilerek  ve mahsusen tasarlanmış, uygulanmış ve yayınlanmış. Mesleğinde beklediği çıkış ve şöhreti yakalamayanların sık sık başvurduğu bir yöntemdir dini değer ve mekanlara saygısızlık.

Orhan Pamuk’un da Elif Şafak’ın da şöhreti biraz da buradan geliyor.

Eda Taşpınar da kolay olanı seçmiş ve bugün bizlerin kalem gündemine girmeyi başarmışsa hedefine ulaşmış demektir. Bundan böyle Eda Taşdemir, bazı kesimlerde bir markadır ve hatta aranan isimdir.

Umarız okkalı bir ceza ile adalet bu yolu tıkar, Taşpınar’ın aklımızla alay  eden savunmasını kale bile almaz ve dini değerleri tahkirle şöhreti yakalamaya çalışan saygısız ve hadsizlere  bu kapıyı ebedi kapatır.