Siyaset Boşluk Kabul Etmez…

Tabiat boşluk kabul etmeyeceği gibi siyasetin de boşluğa tahammülü yokmuş bunu bir kez daha gördük. Nasıl mı? Anlatmaya başlayalım.

Siyaset Boşluk Kabul Etmez…
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Kahramanmaraş’ta meydana gelen 7.7. ve 7.6 büyüklüğündeki depremlerin ardından Türkiye’de 10 il afet bölgesi olarak ilan edilmiş, kamuoyundan ve siyasilerden gelen taleplere rağmen,  Afet bölgesi ilan edilen iller arasında Elazığ yer almamıştı.

Ak Parti, Milletvekili Metin Bulut, konuyu yakından takip ettiklerini, Cumhurbaşkanı yardımcısı Fuat Oktay ile görüşmeler yaptıklarını ve Elazığ’ın afet bölgesi kapsamına alınacağına dair açıklamalarda bulundu.

Bu açıklamalardan sonra Salı gerçekleştirilen kabine toplantısının ardından,   Erdoğan Elazığ ile ilgili şu açıklamada bulundu:

”Deprem bölgesinde tüm okullarda ikinci dönemde devam şartı aranmayacaktır. Deprem bölgesinde 1 Mart itibariyle 10 ilimizde ki buna Elazığ'ı ilave edeceğim şartları uygun okullarımızda eğitim, öğretime başlama imkanını veriyoruz.”

Bu açıklama ile birlikle bütün dikkatler Ak Partili milletvekillerinin ne söyleyeceğine yoğunlaştı. Televizyonların ana haber bülteni esnasında ifade edilen bu cümleden ne anlama geldiği, daha doğrusu Elazığ’ın afet bölgesi kapsamına girip girmeyeceği merak konusu oldu.

Kanal Fırat ekranlarında Zeki Akbıyık’ın konuğu olan ETSO Başkanı İdris Alan da haklı olarak “ben bu açıklamadan bir şey anlamadım. Elazığ bu kapsama alındı mı alınmadı mı bir siyasi bunu net olarak açıklasın” diyerek tepkisini gösterdi.

Bizler bu programı izlerken bile Allah var canlı bir telefon bağlantısıyla Ak Partili bir milletvekilinden olayın aslını ve hangi aşamada olduğuna dair bir açıklama bekledik.

Program bitti açıklama yok. Vekillerin sosyal medya hesaplarını sürekli takip ve kontrol ettik açıklama yok. Gece bitti, güneş güne döndü açıklama yok. Öğlen oldu ses-seda yok.

İkindi saatlerinden bir açıklama geldi siyasi cenahtan. Ama beklenildiği yerden değil, CHP Milletvekili Gürsel Erol’dan.

Sosyal medya hesabından şu açıklamayı yapıyordu Erol:

“Sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun bilgisi dâhilinde Elazığ’ın “afet bölgesi” ilan edilmesine dair talebimizi telefon görüşmesi ile Sayın Cumhurbaşkanımıza arz ettim. Elazığ halkı adına Sayın Cumhurbaşkanı’na teşekkür ederim”

Bu açıklama çok önemli ve bir o derecede anlamlıydı. Öncelikle Ak partili milletvekilleri Cumhurbaşkanı yardımcısı  Fuat Oktay’a ulaşmaya çalışırken, muhalefet milletvekili direkt Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ulaşıyor ve şehrin tüm katmanlarının ve halkın talebini birinci ağızdan ve ülkenin bir numaradaki yöneticisine aktarıyordu.

CHP Milletvekili Gürsel Erol,  bu cesareti ve özgüveni gösterdiği halde, siyasi nezaket göstermiş ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Elazığ’ı afet kapsamına alacağız” ifadesini kendisi açıklamayıp bunu bizzat Erdoğan’ın kendisine bırakmıştı.

Bu satırları yazdığımız esnada ETSO Başkanı İdris Alan bir açıklama yaparak ilimizin Afet Bölgesi kapsamına alındığını ilan etti. Ama siyasilerden hala bir açıklama yok.

Yukarıda bir afet bölgesi hikâyesi olarak özetlediğimiz olaylar da gösterdi ki ilimiz siyasilerinde hem temsil hem de medeni cesaret olarak ciddi bir eksiklik var.

Haklı olduğumuz konuları bile yukarılara taşımakta tutuklar, ürkekler ve ısrarcı değiller. Bu boşluk nasıl doldurulur ya da bu isimlerle doldurulabilir mi bilmiyoruz ama bu son olayda da gördük ki ilimiz siyasileri 2020 depremi sonrasında süreç yönetimini bilmediklerini gösterdikleri gibi siyaset ve toplumsal algıyı yönetmede de oldukça gerideler.

İlimiz afet bölgesi kapsamına alınması konusunda bu kez ön alalım ve biz bunu başaralım diyerek yola çıktılar, Allah var epey de mesafe aldılar lakin top bir an karambolde kalınca ne yapsın usta siyasetçi Erol da golünü attı ve skoru lehine çevirmeyi başardı.

Siz bugünden sonra 24 saat “bunu yapan biziz” deyin algı çoktan kaydı başka tarafa. Çünkü tabiat boşluk kabul etmediği gibi siyaset de boşluk kabul etmezdi ve nitekim etmedi.

Yazının son sözü: Birilerine geçmiş olsun, Elazığ’ımıza hayırlı olsun…