Sanatçılar Alev Topu

Kademeli de olsa normalleşme takvimi açıklanalı henüz iki gün oldu. Ancak sanat camiası alev topuna döndü bile. 

Sanatçılar Alev Topu
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Hatırlayacağınız üzere Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, açıklamalarında müzik, sanat ve eğlence dünyasına ilişkin herhangi bir adım atılmamıştı.

Salgınla birlikte hayatın her alanına sınırlar geldiği gibi, bir yılı aşkın bir süredir müzisyen ve şarkıcılar da mesleklerini icra edemiyorlardı. 

Zaman zaman ekonomik sıkıntılar yaşayan ünlüler camiasından trajik olaylar haberlere konu oluyordu. Ancak salgın süresince ilk kez böylesine tek yürek olup net bir duruş sergilemeye başladılar.
 Dünyaca ünlü pop starımız Tarkan bile var bu kervanda... Daha düşünüle! Mor ve Ötesi, Demet Akalın, Gülben Ergen, Sevcan Orhan hatta Tuğba Ekinci! Liste bir hayli uzun...

Kimisi, müzisyenlerin önemsenmediğini; kimisi bu ihmalin ideolojik olduğunu kimisi ise meslek çalışanlarının intihar eşiğine geldiğini söyleyerek sesini duyurmaya çalışıyor.

 En dikkat çeken şarkıcı ise Hakan Altun oldu.  Enstrümanındaki telleri keserek normalleşme kararlarına tepki gösterdi. Paylaştığı videoya “Bilmem anlatabildim mi” notunu düşerek...

Sanatçıların bu tepkisine duyarsız kalma vakti değildir artık. Çünkü Sevcan Orhan ve Tuğba Ekinci arasında gelişen diyalog olayın bambaşka yerlere taşabileceği sinyallerini de veriyor.

Sanatçılardan bazılarının hükümetin gösteremediği duyarlılığı üstlenmesi, hükümete sevimli görünme çabasıyla birleşince meslektaşlarına hakarete varması nahoş etkiler yaratır elbetteki...

Güya sanatçıların sert üsluplarını eleştiren Tuğba Ekinci'nin "Dünyanın en zeki en karizmatik Cumhurbaşkanı sizden müzisyenlere göre bir düzenleme bekliyorum rica ediyorum.  Meslektaşlarımın hitap şekilleri için ben özür dilerim" diyen şarkıcı Tuğba Ekinci olayın ilk örneği. Tabi Ekinci'ye tepki Sevcan Orhan'dan geldi. "Bu hanımefendi benim meslektaşım değil! Hiçbir müzisyenin meslektaşı değil. Çünkü kendisi 'müzisyen' değil" diyerek ortalığın nasıl da kızıştığını da gösterdi aslında.

Artık şahsi hakaretler, ithamlar ve akabinde o  şucu, bu bucu yakıştırmalarıyla alev topuna dönüşen bir camia görmemiz yakın. Bu durumun tek zararı sanatçılara olmaz. Çünkü sanat camiasının meşhur bir ifadesi vardır ve zaman zaman duyururlar ya! "Siyaset geçici, sanat kalıcıdır" diye! Kulaklara küpe olsa iyi... 

Anlaşılan şu ki camianın dar boğazda olanı çok. Onlara kulak tıkamak yerine yetkili bir ağızdan Temmuz ayına kalmadan "ses ve nefes" vermek şart oldu artık.