Saadet'ten Bir İlk…

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Diyanet İşleri Başkanlığının 2013 yılında başlattığı 4-6 yaş grubuna yönelik Kur'an kurslarını eleştirerek, 'Eğitimde birlik var Tevhîd-i Tedrîsât var kanunu var.

Saadet'ten Bir İlk…

Diyanet okul öncesi birimleri kuruyor. Okul öncesi eğitim Diyanet'in mi MEB'in mi işi.  Sübyan mekteplerini kurmuşlar, kurumsallaştırmayı zorunlu yapmaya çalışıyorlar. Bu kafayla, bilimin B'si, fiziğin F'si, matematiğin M'si de olmuyor üniversiteye gidince. Çocukları bütün dünya nasıl yetiştiriyorsa öyle yetiştirmek varken bir Orta Çağ zihniyetine yönelmenin, bunu kurumsallaştırmaya çalışmanın ne bu Cumhuriyet'e ne bu millete faydası var; ne de Anayasa'ya uygunluğu var. 20 yıl sonra okuduğunu anlamayan kindar bir nesil çıkar." ifadelerini kulanmıştı.

CHP’li Özgür Özel’in bu açıklamalarına başta Ak Parti ve MHP olmak üzere siyasi partiler ile sendika, vakıf, dernek ve STK’lardan kınama mesajları gelmişti.

Özgür Özel’in Diyanet İşleri Başkanlığını açtığı 4-6 yaş çocuklara yönelik Kuran kursu üzerinden İslami değerlere hakaret ederek “ortaçağ karanlığı” olarak nitelendirmesine, Millet İttifakının munis ve yapıcı ortağı Saadet Partisi’nin ne diyeceği, dini değerlere yapılan bu saldırı karşısında nasıl bir pozisyon alacağı merak ediliyordu.

Saadet Partisi, samimi tabanından gelen; “siz hala bu adamların değirmenine su mu taşıyorsunuz?” tazyik ve  Tezyiflerine dayanamamış olacak ki bir açıklama yapmak zorunda kaldı.

Parti sözcüsü Birol Aydın imzası ile basına servis edilen Saadet Partisi bildirisinde şu görüşlere yer verilmiş: "Son yıllarda milli ve manevi değerlerimizin günlük siyasetin konusu haline getirildiğine ve böylelikle değerlerimizin her geçen gün örselendiğine üzülerek şahit oluyoruz.

Bir tarafta tüm yanlışlarının üzerini değerlerimizi istismar ederek örtmeye çalışanlar, diğer tarafta ise milletimizin hassasiyetlerini bunca tecrübeye rağmen hâlâ idrak edememiş olanlar var. Biz Saadet Partisi olarak, her iki çarpık anlayışa da itiraz ediyor, şiddetle karşı çıkıyoruz!

Kavramların, isimlerin, en hassas konuların böylesine hoyratça kullanılması ve günlük politikaya alet edilmesinin ceremesini ülke ve millet olarak yeterince çektik ve hâlâ çekiyoruz.

Vatandaşlarımızın bugüne dek hiç olmadığı kadar zor şartlarda hayata tutunmaya çalıştığı bir dönemde; “orta çağ zihniyeti” gibi anlaşılmayan, kullananların dahi o günkü iklimin bugün neye denk düştüğünü bilmeden kullandıkları anlaşılan kavramların ve ne ülkemize ne de insanımıza hiçbir faydası olmayan konuların tartışma meselesi haline getirilmesinin, hiç kimseye faydası yoktur.

Hak ve hakikatin üzerini örtmeye çalışan eylem ve söylemlerden vazgeçilmesi ve siyasiler başta olmak üzere toplumun önde gelenlerinin üslup konusunda azami gayret ve hassasiyet göstermesi çağrımızı yineliyoruz.

Şair’in ifadeleriyle; “Yolumuz birbirimizi anlamaktan geçmiyorsa, hiçbir yere varamayacağız demektir.” ve “Eğer şimdiye kadar başımıza gelenler bize bir şey öğretmediyse, bundan sonra bildiklerimiz hiç işe yaramayacaktır."

Açıklama bu. Özetle denilen ise; “Tamam Özgür Özel bir halt yedi ama,  iktidar da “nas”gibi   kutsal bir değeri, tüm yanlışlarının üzerini değerlerimizi istismar ederek örtmeye çalışıyor. İkisi de yanlış ve hatalı”
Saadet, ortağı CHP’ye kızarken bile Ak Parti üzerinden yapıyor bunu. İki tarafı da tasvip etmediklerini dile getiriyorlar.

Bu açıklama her ne kadar Ak Parti cenahında, “Özgür Özel ve CHP’nin ismi neden anılmadı, açıklama neden ortaya söylendi” gibi eleştirilere muhatap olsa da yapılan şey, Millet ittifakında bir ilktir ve önemlidir.

Saadet Partisi, ilk kez millet ittifakının ağabeyi CHP’yi isim vermese dahi eleştiriyor. “Bu açıklamanız yanlış” diyor. “Böyle devam ederseniz ortaklık bozulur” diyor. Ama bunu yaparken genel başkan seviyesinde ve bizzat yapılan açıklamalarla değil, dozu ve etkisi daha az olan basın açıklaması ile yapıyor.

Aslında Saadet’in bu ihtarı, bundan sonraki CHP sözcülerinin bazı hassasiyetlere özen göstermesine sebep olacağı için yeni CHP’nin işine de yarayabilir.

Özetle Saadet, bu açıklaması ile belki Ak Partilileri kızdırmış olabilir ama hayra motor olamayıp  “şerre fren olma” misyonunu yerine getirmiştir.