Rüzgâra Göre Oy Verilmez

Son günlerde aşırı fiyat artışları, enflasyonun yüzde 62'lere yükselmesi, maaşların erimesi ve açlık sınırının 7 binlere çıkmasıyla birlikte muhalefet partilerinin sesi daha bir gür ve sık çıkmaya başladı.

Rüzgâra Göre Oy Verilmez

Tabi bu durum muhalefet partilerinin istediği ve beklediği bir tablo. Ülke iyi idare edilemeyecek, insanlar hayat pahalılığımdan şikâyet edecekler, iktidarı suçlayacaklar, işte tam bu mümbit ortamda muhalefet çıkacak diyecek ki “bunlar yapamadılar, oyunu bana ver bu durumdan kurtarayım seni”

Muhalefetin genel tavrı ve duruşu bu. Ancak geçmişte ekonomiyi çok iyi yönettiğini ve enflasyonu tek rakamlara indirdiğini büyük bir gururla anlatan Ali Babacan da dâhil, hiçbir muhalefet liderinin sorunu nasıl çözeceklerine dair bir projesi, formülü ya da yöntemi yok.

Sırf karanlığa küfretme siyaseti. Bir mum yakma ve aydınlığı somut parametrelerle gösterme diye bir dertleri yok. Dertleri olmamakla birlikte muhtemelen ki bir formülleri de yok. “bunlar hele bir gitsin, bakarız bir çaresine” gibi kasaba siyasetiyle ülke yönetmeye talipler.

Ekonominin kötü gittiği ve halkın bundan çok ama çok olumsuz etkilendiği doğrudur. Bunu inkâr etmek halktan kopukluk ve siyasi fanatizm olur ki bunun adı da ideolojik körlüktür. Vaka bellidir, sorun yaşanarak görünmektedir ve bundan kurtulmak için hükümetin attığı önemli adımlar da vardır.

Muhalefetin bu durumdan vazife çıkartıp tepki oylarını kendinde toplayıp iktidara gelme hayalleri kurması ise tam bir çaresizlik  ve yanılgıdır. 

Evet, vatandaş sıkıntıda ve zorda. Ancak aynı vatandaş, bu sorun ve sıkıntıların kim tarafından çözüleceğine dair de bir arayışta. 

Bir hükümete ve attığı adımlara bakıyor bir de muhalefete. Bir iktidarın hedeflerine ve vizyonuna bakıyor bir de 6’lı masanın gündemine… 

Sonuçta diyor ki “tamam bu iktidar belki birçok sorunun yaşanmasına sebep oldu ama muhalefetin de bu sorunu çözme gibi bir yetkinliği ve donanımı yok. Bugün, masa oturma  düzeni  ve cumhurbaşkanlığı adaylığında dahi anlaşamayan bir yapıdan nasıl ciddi adım ve hamleler gelir” diyor.

Söylememiz o ki muhalefet var olan tabloya bakıp “halk bunlardan bıktı” cümlesinin kolaycılığına sığınarak seçimlere girerse yeni bir Macaristan vakası yaşanabilir.