Ortopedik Rahatsızlıkların Sebepleri Nelerdir?

Başak MERAL GÜNDÜZ/Prof.Dr.Oktay BELHAN'ı ziyaret ettik.Toplumumuzda sıklıkla rastlanan ortopedik rahatsızlıklar ve hocamızın uzmanlık alanı olan konuları konuştuk.

Ortopedik Rahatsızlıkların Sebepleri Nelerdir?
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Prof.Dr.Oktay BELHAN,” 1970 Elazığ doğumluyum.Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalında Profesör Doktor olarak öğretim üyeliği yapmaktayım.Ben daha çok diz,kalça protezleri ve bel ağrısı şikayetleriyle ilgileniyorum.”

SİZE EN ÇOK GELEN HASTA GRUPLARI NELERDİR?

Prof.Dr.Oktay Belhan,”Diz,bel ve kalça gruplarında şikayeti olan hastalar oluyor.En fazla dizde kireçlenme dediğimiz(osteoartrit) dediğimiz hastalıkla ilgili hastalar geliyor.”

HASTALIĞIN SEBEPLERİ NELERDİR?

Belhan,”% 60-70 genetiktir.Sadece anne baba değil daha önceki atalarınızdan gelmiş olan genlerde etkiliyor.Bununla birlikte kilo obezite dediğimiz durum menopoz sonrası adetin kesilmesi sonrası ortaya çıkabiliyor.Trafik,iş kazası olabiliyor,romatizmal hastalıklar sonrası olabiliyor.Septik artrit dediğimiz enfeksiyonlar yani diz ya da eklem enfeksiyonu sonrası görülebiliyor.Bazen metabolik olarak gut hastalığı dediğimiz ürik aside bağlı olarak oluşabiliyor.Kronik böbrek yetmezliği gibi durumlar, uzun süreli kortizon içeren ilaç kullanımı bu ve buna benzer bir çok faktörlere bağlı olarak dizde kireçlenme ortaya çıkıyor. Genellikle,50 yaşından sonra dizlerin yavaş yavaş kireçlendiğini ve oturma, kalkma, yürüme,inip çıkma ,namaz kılma veya yere oturarak kalkma sonrasında yaşanan sıkıntılarla bana geliyorlar.Hastaların en büyük şikayeti ağrı oluyor.”

PEKİ TEDAVİDE NELER YAPIYORUZ?TEDAVİYE GEÇMEDEN TANIYI NASIL KOYUYORUZ?

Oktay Belhan,”Ağrı çok önemli bir semptomdur.İyi bir fizik muayene  ve hastalara radyografi x ray dediğimiz film istiyoruz.Tanıyı %90 oranında koyuyoruz.Ancak menisküs yaralanması,bağ yaralanması veya ön çapraz bağ dediğimiz yumuşak doku hasarlarının olduğu hastalardan nadirde olsa ‘MR’ istiyoruz.Onun dışında kırılmış diz eklemine sekonder oluşmuş diz kireçlenmesi veya osteoartrit ise tomografi gereksinimi bazen istenebiliyor.

Enfeksiyon varsa kan tahlili gerekiyor.Romatolojik doku hastalığı yada bağ dokusu hastalığı durumlarda da Romatolojik testlerle kan tahlilleriyle tanıyı desteklemeye çalışıyoruz.

Bizim için Primer Osteoartrit dediğimiz diz kireçlenmesinde tedavi standarta yakın bir algoritma içerisinde seyrediyor.Diz kireçlenmesinin basamakları bulunmakta.Evreye göre tedavi ediyoruz.

Evre-1 dediğimiz hafif patolojinin olduğu eklem kıkırdağının  parçalanmadığı başlangıç dönemi dediğimiz durumlarda ilaç tedavisi veriyoruz.Kilolu ise kilo vermesi, yerde namaz kılmaması,alaturka tuvalete oturmaması bağdaş kurmaması gibi dizi koruyucu yöntemler öğretiliyor.İlaç tedavisiyle birlikte fizik tedavi az da olsa etklili olabiliyor.Fizik tedavinin tedavi edici özelliği yok.Ağrı kesici ilaç gibi ağrıyı dindirmeye yarıyor.

Son çare olarak ileri evre diz kireçlenmesi olan hastalara cerrahi dediğimiz ameliyat ile diz protezi tedavisi yapıyoruz.Kişinin normal aktivitesi kısıtlanmış haldedir oldukça sıkıntılı bir süreç başlamıştır.Benim kendi klinik tecrübeme ve hocalarımın  öğrettiği bilgilere göre ameliyat kararını ben hastama ”Gece uyurken ağrı sızı sizi uyandırıyor mu?”sorusuna verilen cevaba göre koyuyorum.Hareketsiz,yük binmeksizin ağrı oluşuyorsa artık ameliyat zamanı gelmiştir.”

DÜNYADA 15-20 DAKİKADA DİZ PROTEZİ YAPAN TEK HEKİMİM

Prof.Dr.Oktay Belhan,”Ameliyatta erimiş, parçalanmış kıkırdak kısmı çökmüş eklem kısımları kesici aletle kesiyoruz.Kemiğin eklemi oluşturan iki kemiğin yüzeylerine titanyum dediğimiz vücut tarafından yabancı cisim reaksiyonu oluşturmayan bir metalle oluşturulmuş,protez halk dilinde (Platin)koyuyoruz.Protezi iyi korumak,kullanmak gerekiyor.

Protez sonrasında,hasta ağrılarından kurtuluyor.Rahat hareket ediyor.Hasta yeniden doğmuş gibi hayatına devam ediyor.Ağrısız mükemmel bir hayat sürüyor.

Bunu belirtirken kendimizle gurur duyuyoruz.Dünyada 15-20 dakikada diz protezi yapan tek hekimim.Hastayı ameliyat ettikten sonra aynı günün akşamı 7-8 saat sonra hastayı yürütüyorum.İkinci gün taburcu ediyorum.Bu şekikde yapılan hızlı yürütülen ve hızlı taburcu edilen tek merkez ve tek hekimim.Bununlada gurur duyuyorum.Yaptığım ameliyatlarda zaten hastalar bunu biliyor.Ama hiçbir zaman reklam yapacak derecede ön plana çıkmadım.

Son derece başarılı dünyada tek örneği yok.Çünkü yapılamıyor, bu bir Allah vergisi,yetenek diyebilirim.15-20 dakikada ameliyatı yapmak imkansız ama yapıyorum ve aynı gün yürütüyorum.Böyle bir ameliyat tekniğini Dünyada yapan yok.

Ameliyat sonrasında olabilecek komplikasyonlar tüm hastalarda görülebilir.En korktuğum komplikasyon ameliyat sonrası protez enfeksiyonu,iltihap kapması çok ciddi bir sorundur.Bu yüzden steril ortam çok önemlidir.Hızlı ameliyatta ‘Turnike’dediğimiz bandajla kanı durduruyoruz.Durdurulan kan o bölgenin beslenmesini bozuyor dolayısıyla ne kadar uzun süre ameliyatta kalınırsa dokunun beslenmesi o derece bozuluyor ve enfeksiyon riski ortaya çıkıyor.

Dolayısıyla bizim 15-20 dakika da yaptığımız ameliyatı şov amaçlı yapmıyoruz.Amacımız,hızlı bir iyileşme ile ameliyatımızı  enfeksiyonsuz şekilde sonlandırımaktır. Yapılamayacak hiçbir yöntem yok, yeter ki işi bilin, işi beğenin iyi uygulayın”dedi.