Meme Kanseri Belirtileri Ve Tedavi Süreci

Başak MERAL GÜNDÜZ/Meme kanseri,günümüzde hayatı boyunca maalesef her 8 kadından birinde görülüyor. Geçmişte meme kanseri cerrahisinde meme kaybı yaşanıyor, yani mastektomi uygulanıyordu. Fakat artık yöntemler ve durum çok farklı. 

Meme Kanseri Belirtileri Ve Tedavi Süreci
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Malatya Turgut Özal Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve aynı zamanda Malatya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi Kliniği Eğitim Sorumlusu Prof.Dr.Burhan Hakan Kanat konuyla ilgili detaylı açıklamalarda bulundu.

Prof.Dr.Burhan Hakan Kanat,“Meme kanseri kadınlarda görülen en sık kanser türüdür. Hemen her yaş grubundaki kadınları etkilemektedir. Son yıllarda özellikle genç yaşlarda görülme sıklığı artmıştır. İstatistiklere göre nerdeyse her 10 kadından biri hayatının bir zamanında meme kanseri ile karşılaşacaktır. Meme kanserinin en sık belirtisi memede elle hissedilen bir sertlik veya kitle olup bu belirti çoğu zaman hastatarafından bulunuyor. Ancak günümüzde erken tarama yöntemlerinin artması ve uygulanması ile artık ele gelmeyen yani küçük, erken evredeki kanserleri de daha sıklıkla yakalamaktayız.

Meme kanseri için bazı risk faktörleri vardır. Aile hikayesi, bazı gen taşıyıcılıkları, meme dokusunun tipi, obezite , sigara, alkol, ergenlik yaşı ve menopoz yaşı gibi durumlar önemli risk faktörleridir. Ancak bilinmelidir ki meme kanseri gelişen çoğu kadının risk faktörü veya ailesinde hastalığa ait bir hikâye yoktur.

Meme kanseri ile savaşımızda elimizdeki en güçlü silah ‘Erken Teşhis’ olup bu da hekim ve hasta işbirliği ile mümkündür. Öyle ki erken evrede teşhis edildiğinde %90civarında yaşam şansı vardır. Bu nedenle bizim için en önemli husus kanseri erken dönemde tespit edebilmek ve uygun tedavi yönteminin uygulamaktır. Özellikle 20 yaşından itibaren tüm kadınlar ayda bir kendi kendine meme muayenesi yapmalı ve şüphe ettiklerinde mutlaka hekime başvurmalıdır”dedi.

ÜLKEMİZDE MAMOGRAFİ İLE TARAMA 40 YAŞINDA BAŞLAMAKTADIR 

Prof.Dr.Burhan Kanat,“Ülkemizde mamografi ile tarama 40 yaşında başlamaktadır.Ancak bu demek olmuyor ki 40 yaşın altında mamografi çekilmez. Aile hikayesine göre, diğer risk faktörlerine göre ve bazı klinik şüpheler halinde 40 yaş altında da mamografiye başvurmaktayız. Genç hastalarda ultrason ve emar da tanı ve tedavi aşamalarında başvurduğumuz görüntüleme yöntemleridir. Ayrıca tanı konulduktan sonra tomografi ve Pet-tomografi de sık başvurduğumuz diğer görüntüleme yöntemleridir. 
Meme kanserinin tedavisi multidisipliner yaklaşımla başta genel cerrahi ve tıbbi onkoloji bölümleri olmak üzere radyoloji, patoloji, nükleer tıp ve bazen de psikiyatri uzmanlarının iş birliği ile olmaktadır. Tüm diğer kanserlerde olduğu gibi bu kanserde de tedavi planı hastalığın evresine göre yapılmaktadır. Yukarıda belirttiğim klinikler ile birlikte hastalığın evresi belirlenmekte ve tedavi planı ona göre yapılmaktadır. Yani her hastanın tedavisi farklılık göstermekte olup, tedavi kararında hastalığın yeri, evresi, hastanın yaşı ve diğer sağlık sorunları gibi birden fazla faktör etkilidir. 
Cerrahi tedavinin amacı kanserli dokuyu ve etkilediği koltuk altı lenf nodlarını çıkarmaktır. Bunun için uygun hastalarda meme koruyucu cerrahi yöntemler uygulamaktayız ve bazı hastalarda da maalesef tüm memeyi almak durumunda kalıyoruz. Koltuk altı için de artık çoğu hastada sınırlı örnekleme yapmaktayız. 
Ancak unutulmamalıdır ki bütün tıbbi gelişmelere rağmen en önemli nokta ‘Erken Teşhis’ olup bunun için hem kadınlar hem de hekimler temkinli olmalıdır. Ülkemizde Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezlerinde (Ketem)  meme kanseri taraması tamamen ücretsiz olup 40 yaş üstündeki tüm kadınların bu merkezlere başvurmasını tavsiye ediyorum”dedi.