İMAMOĞLU'NU KİM BÜYÜTÜYOR?

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu Türk siyasetine kim hediye etti diye bir soru sorulursa, düşünmeden “Akılsız Ak Partililer” deriz.

Adam kendi halinde bir ilçe belediye başkanı iken sırf yıpranmamış bir yüz diye İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı yapıldı. Kendince bir seçim propaganda dönemi yaptı ve 20 bin oy farkı ile seçimi kazandı.

Bunu gören fuzuli ve aklını yalakalık bürümüş bazı Ak Partililer seçim sonuçlarına itiraz ettiler ve YSK da seçimin yenilenmesi kararını verdi. 20 bin olan fark 800 bine çıktı ve İmamoğlu sadece İstanbul büyükşehir belediye başkanı olmadı, aynı zamanda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da müstakbel cumhurbaşkanı rakibi oldu. Kim yaptı bunu? Tabi ki Ak Partililer.

Adam, Belediye Başkanlığı yapmaya çalışıyor, her icraatına bir kulp bulup yıpratmaya çalışıyorlar. Toplu ulaşımı kısıtlıyor suç, fazlalaştırıyor suç…  Yardım kampanyası başlatıyor ve FOX Tv’den Fatih Portakal bile “bu koliler için 150 TL alınıyor ama içindeki malzeme 90 TL bile etmiyor” demeye başlıyor ki kampanya durduruluyor ve bugün de bu konuyla ilgili soruşturma açılıyor.

Bu pası taca atar mı İmamoğlu?  "Bağışla ilgili süreç hakkında soruşturma başlattı İçişleri Bakanlığı. Bakanlıktan bir müfettiş geldi soruşturmayı yapıyor. Soruşturma yapabilirsiniz. Ama kalkıp vatandaşa ait bir parayı bankada bloke etmek çok aciz, çok zavallı bir tavırdır. Buna yukarıdan aşağı kim müdahale ettiyse, kim talimat verdiyse, kim imza atmışsa, o acizliğin o zavallılığın bir parçasıdır" der ve golünü doksana takar.

Dikkat edin İmamoğlu her hamlesi ve her sözünde direkt Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı hedef alıyor. Bakanları ve diğer yetkilileri muhatap bile almıyor. Adam benim rakibim Erdoğan diyor. Ve korkarım akılsız Ak Partililerin ve yalaka bürokratların sayesinde İstanbul gibi Külliyeyi de İmamoğlu’na teslim edip çıkacak birileri.

İstanbul Büyükşehir Belediye seçimlerinin ikinci turunda alınan sonuç belli ki bu zevatta halkın siyasetinin nasıl olduğu konusunda bir şimşek çaktırmamış. Umarız gök gürültülerinden ders alırlar ve İmamoğlu’nu rahat bırakırlar.

İmamoğlu, az biraz kendi haline bırakılsa ve ilişilmese nasıl bir başkan olduğunu gösterecek ve hızlı bir irtifa kaybı yaşayacak ama bu taraf ona her defasında bir hayat öpücüğü kondurarak yeniden hayat bahşediyor.