Her Evden Her Adaya…
14 Mayıs seçimleri ve Pazar günü yapılacak Cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçimleri, sadece belirli siyasi cenahta değil aile içinde de çatlak seslerin oluşmasına ve farklı tercihlerin oluşmasına sebep oldu.
Milletvekilleri seçimlerinde aynı evden dört partiye oy çıkarken, cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ise iki ayrı adaya oy çıktı. Pazar günü iki adayın yarışacağı cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de yine aynı senaryoyu görüyoruz. Evdeki baba farklı bir adaya oy verirken, çocuklar ve diğer fertler farklı tercihlerde bulunuyorlar.
Bunları da çok doğal ve normal karşılamak gerekir. Zira herkes kendince doğru bildiği ve ülkeyi beş yıllığına emanet edeceği adaya özgür iradesini kullanarak oy verebilmeli ve bundan dolayı da kınanmamalı. Ancak öyle olayları duyuyor ve bizzat şahitlik ediyoruz ki bunun ne insani, ne ahlaki ne de siyasi tarafı var. Klasik akşam çay ocağı sohbetimizi yapıyoruz.
Öteden beri tanıdığımız ve siyasi tercihini bildiğimiz bir ağabey; “Hanımımı çok istediği halde 14 Mayısta günü sandığa götürmedim” dedi. Sebebini sorunca da; “Çünkü Erdoğan’a oy verecekti” deyince anladık ki seçime ciddi anlamda vesayet ve gölge düşmüş.
Yine aynı ağabey, sohbet esnasında Erdoğan’ı savunan insanlara “Sizi narkozlamışlar” deyince aslında kendisinin ruh halini gördük ve konuşmanın çok da anlamlı olmadığını görünce rutin yürüyüşümüze devam ettik.
