Hacıoğulları: Tarımı Hatalı Politikalar Bitirdi

Elazığ Ziraat Odası Başkanı İbrahim Hacıoğulları, tarımdaki yanlış ve hatalı politikaları eleştirerek üreticinin köyünde kalmasını sağlamak için sigorta desteğinin şart olduğunu vurguladı.

Hacıoğulları: Tarımı Hatalı Politikalar Bitirdi

Koronavirüs pandemisiyle birlikte dünyada gıdanın önemi bir kez daha anlaşılmış oldu. Bir tarım ülkesi olan ve bu doğrultuda gıda konusunda hiçbir sıkıntı yaşamaması gereken Türkiye’de günümüzde fiyat  artışlarının en fazla yaşandığı alanlardan biri de gıda olarak dikkat çekiyor. Elazığ Ziraat Odası Başkanı İbrahim Hacıoğulları, fiyatların yüksek olmasının en büyük sebebini ise tarımdaki hatalı politikalara bağlıyor. 

Hacıoğulları: Tarımı Hatalı Politikalar Bitirdi

LİSANSLI DEPOLAR ÇİFTÇİYİ REHİN ALIYOR

Yaklaşan sezon öncesi tarımda yapılması gerekenleri Hakimiyet Gazetesi’ne anlatan Başkan Hacıoğulları, lisanslı depoların çiftçiyi bezdirdiğini belirterek: “Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO), çiftçileri yönlendiriyor ama lisans depoları çiftçileri rehin alıyor.  Malını getir demiyor, çok gereksiz bilgiler istiyor. Çiftçiyi adeta bezdiriyor. Sonra da diyor ki “bu buğday ya da arpa bana yaramaz.” Neden yaramasın? Arpa arpadır, buğday buğdaydır. Bana göre lisans depoları hem devleti hem de çiftçileri batırdı. Bu sadece Elazığ’da değil Türkiye’de her yerde böyle oldu. Eğer Elazığ TMO, Cip tarafında geçici bir silo kurmasaydı işimiz harbiden yaştı. İnşallah devletimiz bir daha bizi lisans depolarına teslim etmez.” değerlendirmesinde bulundu. 

“PANCAR ÜRETİCİSİ DERTLİ”

Pancar üreticisinin sorunlarına da değinen Başkan İbrahim Hacıoğulları, “Geçen yıl biraz fazla şeker pancarı ekildi, bu yıl buna kota uyguladılar. 2021, 2022 ve 2023 yıllarında şeker pancarı ekmiş olmaları gerekecek. Üç yıl üst üste ekmeyenlere çok gülünç kotalar verildi. “Örneğin; çiftçiye diyor ki sana 13 ton kota veriyorum.” Bu kotayı tarlanın neresine ekecek? Tarlayı sürmeye, getirip götürmeye emeği değmez.  Diğer taraftan 3 yıl üst üste ekmiş çiftçi eğer şeker pancarında belirtilen şeker oranını yakalamazsa alacağı para azalıyor. Açıklanan ton ücretini tam olarak alamıyor. Kotalar  kaldırılmalı ve çiftçinin önü açılmalıdır.” şeklinde konuştu.

Hacıoğulları: Tarımı Hatalı Politikalar Bitirdi

FİYATLARDAKİ YÜKSEKLİĞİN NEDENİ NEDİR?

Tarımdaki hatalı politikaların fiyat artışlarına ve köyden şehre göçe neden olduğuna değinen Başkan Hacıoğulları: “Bakanlık ve bürokratlık düzeyinde tarımdan anlayan insanların görev alması gerekiyor.  Tarımdan anlamayan bir ismi getirmekle bu işler olmaz. Tarım Bakanı gerçekten tarımı bilse etin kilosu 300 liraya düşer.  Örneğin şuan etin kilosu 600 lira bence 800 lirayı geçmeliydi. Neden diye soracaksanız köyde üretim yapacak kimse kalmadı. Eğer ucuz et, yağ, peynir vatandaşa yedirilmek isteniyorsa bu işi gerçekten yapacak üreticiyi desteklemek lazım” dedi.

“MARİFET KÖYLÜYÜ KÖYÜNDE TUTUP ÜRETMESİNİ SAĞLAMAKTIR”

Çiftçinin ve üreticinin köyde tutulması ve desteklerle üretime yönlendirilmesi gerektiğini savunan Hacıoğulları: “Bugün geldiğimiz noktanın sebebi de hatalı politikalardır. Örneğin; çiftçi İŞKUR’dan işe başvuruyor. 9 aylık iş çıkıyor, köyünden gelip Elazığ’a yerleşiyor. Boşta kaldığında da sosyal yardım alıyor.  Kadın diyor ki artık köye gitmeyelim kocası da kahveye gitmek, Elazığ’da gezmek işine geldiği için geri dönmek istemiyor. Böyle olunca köye giden de şehirden ekmeğini, yumurtasını beraber götürüyor. Köylü adam şehirden yiyecek götürmez, onları köyünde üretir.  Marifet köydeki adamı şehre getirmek değil, o köylünün verilen desteklerle üretime katkı yapmasını sağlamak ve onları köyünde tutmaktır. Bunun için ilk adım köyde hayatını sürdürenlere sigorta desteği verilmeli. Siz karı- kocanın sigortasını yatırmazsanız kimse köyde durmaz. Herkes gelip şehirde sigortalı bir işte çalışıp emekli olmak istiyor.” dedi. 

Hacıoğulları: Tarımı Hatalı Politikalar Bitirdi

“HAK EDENE HAK ETTİĞİ KADAR DESTEK VERİLMELİ”

Desteklerin çiftçinin gücü ve kabiliyetine göre belirlenmesi gerektiğini belirten  İbrahim Hacıoğulları, “5  - 10 bin liralık destek vermekle bu işler yürümez. Bu işleri unutun.  Herkese azar azar destek değil, hak edene gerektiği kadar destek verilmedir.  Özellikle tohum konusunda devlet her yıl sertifikalı tohum desteği vermeli.  Verilen tohum destekleri yetersiz.  Yüzlerce dönüm ekin ekenler o tohumlardan almadı. Kendi üzerimden örnek vereyim. Bana “en fazla 3 buçuk ton tohum verebiliriz” dediler. Ben 30 ton tohum ekiyorum. Benim için çok az. O tohumu almadım. Şanlıurfa’dan tohum getirdim. 10-20 dönüm eken çiftçiler o tohumlardan aldılar.  Bize diyorlar ki “alın bunu ekin. Seneye tohum olarak kullanırsınız.” Biçerdöverler ile hasat yapıyorum.  20 yıl önce olsa olurdu. O tarlanın hasadını harmanda ayırır tohum yapardım. Şimdi ayırma şansımız yok. Biçerdöverler köyün bir tarafından başlıyor hasata  son tarladan çıkıyor. Bütün mahsul birbirine katılıyor.” eleştirilerinde bulundu. 

“TOHUMU DEĞİŞTİR 3 KAT VERİM AL”

Tohumun türünün önemine de değinen Hacıoğulları, “Şanlıurfa Siverek’ten getirdiğimiz Rus menşeli tohum sayesinde 250 ton buğday ürün aldığımız tarlalardan geçen yıl 700 ton ürün aldık.  Bu rekolteyi alırken de dönüme güz gübresini 23 kilodan bahar gübresini 13 kilodan az atmadık. İlaçlama zamanında yapıldı.  Yani tarla ile yarıştı ve tarlada emeği boşa çıkarmadı ve karşılığını fazlasıyla verdi.” dedi.

“ÇİFTÇİ ARPA FİYATLARINDAN MEMNUN DEĞİL”

Üretilen ürünlerin alım fiyatlarının yetersiz olduğuna değinen Hacıoğulları: “Bu yıl rekolte güzel, yağmurlar da zamanında yağdı. Pancar üreticisine kota kalksın derken korkum yakında buğday ve arpada üretim fazla olunca onlara da kota getirmeleri olacaktır.  Şu an arpanın 13 buçuk lira, buğdayın da 14-15 lira olması gerekiyor.  Devlet 8 liraya arpa satıyor. Ben geçen yıl 8 liradan satılan arpa için en son mazotun litresini 23 liraya alıp ekmiştim. Bu sene mazot 42 lira olmuş. Çiftçi mazotu 42 liradan alıp 8 liradan arpa satarsa biter. Çiftçi artık ne tarlanın başına gitmek ister ne de köyüne. Eğer devlet tohumunu verir ÇKS’ye göre mazot desteğini hakkıyla verirse 8 liradan almasın 7 liradan alsın. Ama çiftçiye diyor ki dönüm başına 149 lira destek veririm. Bu parayla ben ne ekebilirim?” değerlendirmesinde bulundu.

"MAZOT DESTEĞİ POLİTİKASI YANLIŞ" 

Mazot ve gübre desteği konusunda da çiftçinin beklentilerini aktaran Hacıoğulları: “Çiftçiye mazot ve gübre desteği veriyor. Onları kartla gidip almak zorundasın. Ben onların ödediği zamanı beklersem gübre ve mazot çok pahalı olacak. Yazın sonunda gübremizi almışız. Bize nakit lazım. Kartta bulunan parayı nakite çevirmek istiyorsun bu defa kim ki ne tutturduysa boyutuna geliyor. Mazot ve gübre satanlar % 10’a kadar komisyon alıyorlar. Devletin burada politikası yanlış. Az da olsa bize verilen mazot ve gübre desteğini kabul ediyoruz ama geçmişte olduğu gibi nakit verilsin. Biz zaten onların ödeme yaptığı tarihte mazot ve gübremizi almış oluyoruz. Ödemeleri beklesek en az gübreyi aldığımız andan ödeme gününe kadar bir o kadar daha para vermemiz gerekiyor” sözleriyle açıklamasını sonlandırdı.