Fizyoterapistlik Hakkında Önemli Bilgiler
Başak Meral Gündüz/Fırat Üniversitesi Fizyoterapi ve Rehabilitasyon son sınıf öğrencisi Nida Işık, fizyoterapistlik hakkında açıklamalarda bulundu.
Nida Işık, ”2000 Malatya doğumluyum.2019 yılında Fırat Üniversitesi Fizyoterapi ve Rehabilitasyon bölümünü kazandım şu anda da 4. sınıf öğrencisiyim.Bu bölümü, fizyoterapistliğin tam olarak ne olduğunu birçok arkadaşımız tercih yaparken araştırıp öğreniyor. Bir çok büyüğümüzün ise bilgisi yok.Bu meslekle maalesef ki ben sekiz yaşımda tanıştım. Melek olan kardeşimi sıklıkla fizik tedaviye götürmemiz gerekiyordu.Kardeşimin yanında bende olmak istedim. Ona yapılan işlemler dikkatimi çok çekerdi.Sekiz yaşımdan itibaren başlayan ilgim beni bu bölüme getirdi. Fizyoterapistlik doktorlar gibi teşhis koyma yetkisinin olmadığı,iğnesiz ilaçsız hastanın teşhisine göre tedavi programı hazırlayıp programı hastaya uygulamaktır.Her bölüm ve meslekte olduğu gibi avantajları ve dezavantajları vardır.
Fizyoterapist olmak isteyen veya düşünen arkadaşlar için ilk dezavantajlarından başlamak isterim.Fizyoterapistlik deyince büyüklerimizden “sen şimdi doktor musun”, ”hemşire misin” gibi çok fazla sorular alıyoruz. Bundan da anlayacağımız üzere mesleğimiz gerektiği ilgiyi önemi görmüyor. İkinci olarak öğrencilik hayatında tıp okuyan arkadaşlarımız kadar bilgi öğreniyoruz ama onlar kadar şanslı değiliz.Neredeyse hiç yok denilecek kadar atamamız oluyor. Üçüncü ve son olarak bir çok sağlık çalışanlarımıza göre insanlara olan faydalarımıza ve ağır çalışma şartlarımıza rağmen emeklerimizin karşılığını maddi yönden alamıyoruz.Fizyoterapist olmanın avantajları ise birçok sağlık çalışanlarımıza göre gece nöbetlerimiz yoktur.Tedavi için aldığımız hastalarımızla bazen 4 ay bazen daha iki yıla kadar tedavi süreci devam ediyor.Yürümeyen bir hastanın sizin yaptığınız tedavi sonrası yürümesi ve o duyguyu yaşamak maddi,yorgunluk ve kötü olan herşeyi yok ediyor.Tıp okuyan arkadaşlarımız kadar bilgi öğreniyoruz,ama onlar kadar şanslı değiliz diyebilirim.Neredeyse hiç yok denilecek kadar atamamız oluyor” dedi.
YURTTA KALMAYAN ÖĞRENCİLER İÇİN EV KİRALARI ÇOK YÜKSEK
Nida Işık, ”Üniversite için şehir tercihim zor olmadı şehir olarak tek tercih olarak Elazığ’ı yazdım.Benim için tek sebebi hem aileme yakın olması hem de aileden ayrı tek bir birey olma fırsatını vermesiydi.Elazığ’da okumanın dezavantajı ise,yurtta kalmayan öğrenciler için ev kiralarının yüksek olması,arkadaşkarınızla yapacağınız farklı sosyal etkinliklerin sosyal yerlerin olmamasıdır.Ulaşımda zorluk çekmiyoruz fiyatlar daha uygun.Ben devlet yurdunda kalıyorum ve memnunum.Sabah ve akşam olmak üzere ücretsiz yemek yiyebiliyoruz.Sadece internet sıkıntısı var.Yurtlarda herkese GB internet veriliyor ama çok yavaş oluyor.Odalarda dört kişi kalmamız gerekiyor ve bu arkadaşları seçme hakkımız yok.Ben dördüncü sınıf öğrencisiyim ve son günlerimize yaklaştık.Geleceğime bakmak istiyorum kendimi yetiştirmek için bölümümle alakalı olmayan eğitimlerde kendimi öne atmaya çalıştım.Sadece fizyoterapist olarak değil kendimi geliştirdiğim kadar edindiğim bilgiler kadar da olsa insanlara küçük faydam olsun istiyorum.
Şu anda hem öğrenciyim hemde bir butikte çalışıyorum Fizyoterapist olarak kendi pilates merkezimi açmak en büyük hayalim.Gerekli olan belgeleri almak için maddi yönden birikim yapmam gerekiyor.Gelecekte olmazsa olmazım bir yardım kuruluşu yöneticisi olmak istiyorum.Özellikle çocuklarla daha yakından ilgili olan bir kuruluşta yönetici olmak beni çok mutlu edecektir.Bu günlere kadar gelmemi sağlayan bu günden sonra da hayallerimi gerçekleştirmem de bana destek olan aileme çok teşekkür ediyorum.İyi ki böyle bir anne ve babanın kızı olarak dünyaya gelmişim.
Gençlere tavsiyem hayallerimizi gerçekleştirmek için içimizdeki o cesur insanı,azimli insanı ve umutlu insanı herşeye rağmen korumak olsun” dedi.
