Etik Bulunmadı

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun düzenlediği basın toplantısının ardından İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da kameralar karşısına geçti. İmamoğlu'nun kendisi hakkındaki sözlerine yanıt veren Bakan Soylu, İmamoğlu'nun bir süre önce kendisini arayarak yardım istediğini söyledi ve şöyle devam etti:

Etik Bulunmadı
TAKİP ET Google News ile Takip Et

"Biraz önce İBB Başkanlığı'nın bu konudaki açıklamalarını takip ettik. Herkesin kendisini savunma hakkı vardır. Bu hem doğal bir haktır, hem de demokrasi içinde olması gereken bir gerçekliktir. CHP'de kaybettiği itibarı bizlere saldırarak, meseleleri demagojiyle anlatmaya çalışanlar boşuna çırpınış içindedir. İmamoğlu saygılarını sunarak beni aramıştır. Bana belli bir konuda 'CHP Genel Merkezi beni zaten sevmiyor, ne olursunuz bana bu konuda yardımcısı olur musunuz?' diye bir ricası da olmuştur. Biz 'kanun ne gerektiriyorsa yaparız' dedik ve yaptık. İşine geldiğinde alttan almasını bileceksin, diğer taraftan dönüp hakaret edeceksin." dedi.

Bu açıklama içinde geçen İmamoğlu’nun Bakan Soylu’yu arayarak kendisine destek istemesi ne kadar yanlışsa, Soylu’nun özel bir görüşmenin detaylarını kamuoyuna  ifşa etmesi de o kadar yanlıştır.

“Benden destek istedi” sözü neyse de “CHP Genel Merkezi beni zaten sevmiyor” ifadelerinin basın toplasının argümanları arasında yer alması, resmi makam ve görevinin gerektirdiği bir detay değil, İmamoğlu’nu kendi partisi içinde de itibarsızlaştırmaya yönelik siyasi bir beyandır.

Bir Belediye Başkanının bağlı olduğu bakandan birçok konuda destek istemesi kadar doğal bir şey olamaz. Velev ki bunlar farklı partilerin belediye başkanları olsunlar. 

Devlet aklı ve geleneği,  tüm Belediye Başkanlarına eşit davranmayı gerektirir. Varsa yasal anlamda suç teşkil eden bir konu, elbette yargı gereğini yapar ve konuyu kendi gündemine alır.

Rakip partilerde ve farklı görevlerde olsalar da konuşma arasında mahrem kalması gereken detay ve ayrıntıların, bir zaman sonra yaşanan bir tartışmada kendisini haklı çıkarma noktasındaki savunma metinleri ve açıklamalarının konusu olması, hem siyasi hem de vicdani açıdan etik görülmedi.