El Birliği ile Erdoğan'ı Düşürmek

CHP'li Bolu Belediye Başkanı Özcan, kesin ihraç istemiyle disipline sevk edildi.

El Birliği ile Erdoğan'ı Düşürmek

Rüşvet soruşturması kapsamında görevden alınan Bilecik Belediye Başkanı Şahin ise CHP'den ihraç edildi. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, “CHP eski CHP değil diyerek geçmişiyle yüzleşti ve helalleşme çağrısında bulundu.

Bu adımların samimiyeti belki sorgulanabilir lakin bunlar toplumda ciddi ve olumlu karşılık buluyor.

Görevden alınan belediye başkanı ile yolsuzluğa geçit verilmeyeceği, kesin ihraç istemiyle disiplin kuruluna sevk edilen Belediye Başkanıyla da halkın değerleri ile alay edilemeyeceği ve mazlum insanlara tepeden bakıp zulüm etmenin doğru olmadığı ve bunun onaylanmadığı mesajı veriliyor.

Kılıçdaroğlu da geçmişten kaynaklı hataları ve yanlışları kabul ederek artık bunların yaşanmayacağı garantisini veriyor.

CHP’de bu özeleştiri ve yanlışları bünyesinden temizleme refleksi ne acıdır ve ne yazıktır ki onca iddialara ve kötü örneklere rağmen Ak Parti’de görülmüyor.

Böyle bir adımı atmayı geçtik kamudan 3-4 maaş alanları, ballı yönetim kurulu üyeliklerini, lüks makam araçları ve kamunun her alanında yaşanan araç ve kaynak israfının önüne geçmeyi bile aklından geçirmiyor bazı Ak Partili yöneticiler.

Kamudaki aşırı lüks ve israf artık gizlenemez ve saklanamaz boyuta gelmesine ve bazı bürokratların en lüks makam arabalarıyla gezdiğinin  görülmesine rağmen, sırf kamuoyu vicdanında bundan kaynaklı oluşan, biriken ve kabaran öfkeyi izale etme adına bile bir karar almakta yetersiz  bir siyasi hareketin, seçim kazanmak gibi bir iddiası varsa en azından bu konuda adım atması ve israfın önüne geçmesi gerekmez mi?

İşçi, memur ve esnaf gibi toplumun yüzde 90’nının,  yoksulluk sınırını geçtik, açlık sınırı düzeyinde maaş almasına karşın, devlet kurumlarındaki aşırı israftan kaynaklı giderlerin faturası da bu kesimlerin sırtına yüklenmiyor mu?

“Halkımızı  enflasyona ezdirmeyeceğiz” türü cümlelerden  bir adım ileri gidilmeli ve hükümet ciddi anlamda aynaya bakmalı ve sırtındaki gereksiz yük ve küfelerden kurtulmalıdır. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sayısız danışmanları ne yapar, hangi olumlu  projeleri üretir, devleti nasıl korur ve halkın tepkisini çeken uygulamaları görmesine rağmen neden adım atmaz anlayabilmiş değiliz.

Anlaşılan tüm danışman ve diğer yetkililer, el birliği ile Cumhurbaşkanı Erdoğan’a seçim kaybettirmek için gizli bir anlaşma yapmışlar ve bunu adım adım sonuca götürüyorlar. 

Yoksa bunca yanlışın yaşandığı bir ortamda, bunları düzeltmek şöyle dursun,  hala sessiz ve tepkisiz kalmanın başka da bir izahı olamaz.