DUAYEN GAZETECİ HACI AYDIN MERAL'İ ÖLÜM YILDÖNÜMÜNDE RAHMETLE ANIYORUZ

Kübra Kabukçu/Duayen Gazeteci Sürekli Sarı Basın Kartı sahibi Hacı Aydın Meral'i ölümünün birinci yılında rahmetle anıyoruz.

DUAYEN GAZETECİ HACI AYDIN MERAL'İ ÖLÜM YILDÖNÜMÜNDE RAHMETLE ANIYORUZ
TAKİP ET Google News ile Takip Et

71 yaşında hayatını kaybeden Aydın Meral, toplumun her kesiminin sevgisini kazanmış ve basın camiasın da büyük bir saygı gören isimdi.

Aydın Meral’i  kızı Başak Meral Gündüz bizlere anlattı.

 

İNSAN BABASININ SONSUZA KADAR YANINDA OLACAĞINI SANIYOR

Başak MERAL GÜNDÜZ, ”En zor yazılardan biri ebediyete uğurladığımız  değerlerin ardından yazılan yazılardır.Hele hele bu kişi babanız ise çok daha zordur.İnsan babasının sonsuza kadar yanında olacağını sanıyor ve kaybedince gerçekten yokluğu büyük acı veriyor.Ben babamı değil çok yakın arkadaşımı,her gün bize dua eden bir manevi gücü kaybettim.Evet çok gariptir babalar herkesten farklıdır,çocuğunun gözünde.Güç demektir baba sırtını dayadığın koca bir dağ önündeki siper demektir.O yüzden babalar ölünce büyür çocuklar.Baba ile birlikte çocukluk ta defnedilir.Ve sonrasında bizi biz yapan babadan kazandığımız değerlerdir öyle değil mi? 21 Haziran 2019 babamın bu dünyaya vedasının birinci yılı. Babam Aydın MERAL iki çocuk büyütmüş kimseye eğilmemiş haram nedir bilmemiş.Geride bıraktığı boşluk hiçbir zaman dolmayacak. Hayali,sesi,yaptıkları,konuştukları bir an olsun yüreğimizden gözümüzün önünden gitmez.Acısı ifade edilmez”dedi.

7 YAŞINDAN İTİBAREN ÇALIŞMAYA BAŞLAMIŞ

Başak MERAL GÜNDÜZ,”Babam  1948 Elazığ doğumlu.7 yaşından itibaren Uluova Gazetesi’nde matbaa işçisi olarak sonraki yıllarda ise gazetenin dizgi operatörü olarak görev yaptı.

Uluova Gazetesi’nde sırasıyla kalfalığa,ustalığa ve idare müdürlüğüne kadar yükseldi.Sonraki yıllarda gazetenin tüm sorumluluğunu üstlenmek suretiyle emekli oluncaya kadar bu çalışmasını Uluova Gazete ve Matbaası’nda devam ettirdi.

1984 yılında 25 yıllık hizmet süresini doldurarak emekli olan Aydın MERAL bundan sonra İdare Müdür olarak devam etti.

1998 yılında Uluova Gazete ve Matbaası’nın eski model baskı makinelerini ve isim hakkıyla birlikte satın alarak işçilikle başladığı gazetenin patronu oldu.

Gazeteyi satın aldıktan birkaç ay sonra gazetenin tipo olan baskı sistemini yeni baştan değiştirmek suretiyle ofset tekniğine geçirdi.Eski makinelerini de elden çıkardı”dedi.

2002 YILINDA BİRLİK MEDYAYI KURDU

MERAL GÜNDÜZ,”2002 yılında Elazığ’da günlük yayınlanan dört yerel gazete sahibi ile birlikte Birlik Medya’yı kurarak tüm gazeteleri Birlik Medya bünyesinde topladı.Elazığ Birlik Haber gazetesini de aynı yıl yayın hayatına geçirerek o gazetenin şirket adına imtiyaz sahipliğini ve yönetim kurulu başkanlığını yaptı.

Gazetecilik mesleğinde birçok ödülün sahibi olan Aydın Meral Hakimiyet Gazetesi’ne de ortak oldu ve ben de gazetede çalışmaya devam etmekteyim”dedi.

ÇOK ZOR, EKSİK BİR YIL GEÇTİ

MERAL Gündüz,”Babamın yeri asla dolmayacak.Onun bambaşka biri olduğunu biliyorduk ama baba olunca, aile içinde olunca onunla dolu dolu vakit geçiyorduk. Çok zor ve eksik bir yıl geçti ve hep öyle geçecek. Çünkü yerini dolduracak hiçbir şey yok" dedi.

BİR ADAM DÜŞÜNÜN, HAYATINDA HEP DOLU KONUŞAN...

Başak Meral Gündüz,”Bir adam düşünün, günün 24 saati zihni din, vatan, millet ve şehir  meseleleriyle ve ailesiyle meşgul olsun.Bir adam düşünün, inandığı dava uğruna Allah’tan başka kimseden korkmadan mücadele etsin.Bir adam düşünün, hakkı söylemekten asla sakınmasın.Bir adam düşünün, meselelere hiçbir zaman tek yönlü bakmasın ve bu nedenle kendini bile zaman zaman şaşırtacak derecede ileri görüşlü olsun.Bir adam düşünün, insanlara daima ön açmaya gayret etsin.Bir adam düşünün, insanların bir yerlere gelmesine vesile olduğunda, vefasızlıklara rağmen, mutlu olsun.

Bir adam düşünün, kendi gibi düşünmeyenlerle bile onları ötekileştirmeden konuşabilsin. Bir adam düşünün, kendi gibi düşünmeyenler tarafından bile sevilsin ve takdir edilsin.Bir adam düşünün, sabrın canlı timsali olsun. Bir adam düşünün, tanıdığı hemen herkesin hayatına dokunmuş, onların kalbinde güzel bir yer bulmuş olsun. Bir adam düşünün, evlatları ve torunları için sadece baba ve dede değil, hemen her şeyleri olsun.

Ama böyle bir babanın evlatları olarak onu Hak’ka (C.C.) uğurlamamızın sene-i devriyesinde ve babalar gününde bir taraftan hasretle yüreğimiz yanarken, diğer taraftan onu bize nasip eden Cenab-ı Hak’ka (C.C.) her gün olduğu gibi hamd ediyorum. “Yağacak bir bulut gibi dolu” olsam da, böyle bir babaya sahip olmanın şükrü ile ancak dua ediyorum ve diyorum ki: “Ya Rabbi, bizi cennetinde kavuştur” diye ifade etti.