Dönemin Değil Çıkarının Adamı 

Her dönemin adamı tanımı eksik kalır birilerini tarif etmek ve özelliklerini dile getirmek adına. Her dönemin ve her iktidarın yanında olmak kişisel bir zafiyet değil tam tersi bile isteye bir tercih ve hayat felsefesidir.

Dönemin Değil Çıkarının Adamı 

Gücün yanında olup gücün imkânlarından istifade etmek ve kendi yanında durduğunun değil kendi çıkarlarının hesap kitabını yapmak gibi bir düşünceyi her dönemin adamı diye nitelendirmek hafif kalmakla birlikte bazı kişilere bir anlam yüklemek olur ki bu da doğruya ihanettir.

Bu cümleleri okuyan hemen herkesin aklına bir düzine isim belirir. “Tam da onu anlatıyor” dedirtebilir. Yakın çevremiz bu kişiler ile  dolu. Kendileri, kendilerine bir anlam yüklese de  toplumda hiçbir karşılığı olmayan bazı kişiler  ne yazık ki her dönem ve devirde varlar ve olmaya devam edecekler.

Bu satırları yazmamızın sebebi, her paylaşımı ülke gündeminde ilk sıraya yerleşen Sedat Peker’in açıklamaları. 

Sedat Peker’in  son günlerde beşli çete olarak ifade edilen ve ilimiz Maden ilçesinde  bulunan maden yatakları ihalesinde ismi sıklıkla geçen Cengiz Holding’in sahibi Mehmet Cengiz hakkındaki iddiaları. 

ANAP iktidarlarında ortaya çıkan Cengiz Holding, Ak Parti iktidarında zirve yaparak  kamudan en çok ihale alan ilk beş firma içinde yer almayı başardı. 

Asıl bizleri çok şaşırtan olay ise Mehmet Cengiz’in CHP lideri Kılıçdaroğlu’ndan randevu almak için hatırlı kişileri araya koyduğu yönünde iddialar. 

Anlaşılan Mehmet Cengiz de diğer iş insanları gibi siyasi havayı iyi koklayan ve ona göre pozisyon alma ön görüsüyle olası bir iktidar değişikliğini hissetmiş olmalı ki yeni dönemde yeni iktidara yaklaşmanın, telaşı ve gailesine düşmüş.

Bu tür olaylara çok şaşırmıyoruz ve ticaret yapan bir kişini’nin gücün yanında olmasını da anlayabiliyoruz. Bizim asıl anlamadığımız ve hayretle izlediğimiz olay şudur ki her dönem iktidar sahiplerinin böyle kişileri tanımadan her istediklerini yapmaları...

Feraset böyle bir şey işte. Herkeste ve her insanoğlunda bulunmuyor. Hele hele bazı yöneticiler de bu kişileri tanıyacak ve ona göre tavır takınacak bu  feraset duygusu, yönetimden  düşene kadar izne çıkıyor.

Günün birinde gerçek anlaşılıyor ama iş işten geçmiş oluyor. Bir dönem karşınızda el avuç ovuşturanlar, siz makam ve iktidardan düştükten sonra telefonlarınıza bile çıkmıyor. 

Ne diyelim. işini bilene, her dönem gemisini  yürütene eyvallah, buna sebep olan yöneticilere de oh olsun.