Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Güçlendirme diye bir mantık yok, hepsini sıfırdan yapacağız'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Hatay'da yaptığı açıklamada, 'Kalıcı konutlar için TOKİ hazırlığını yapıyor. Konutlarımızın hiçbiri zemin artı 3 ya da 4 katı geçmeyecek. Güçlendirme diye bir mantıkla inşa ve ihya çalışmaları yapmayacağız. Hepsi sıfırdan yapılacak. Yerleşim yerlerimizi mümkün olduğu kadar ovalardan dağlara doğru kaydırarak, zemin sıvılaşmalarının yol açtığı felaketlerden uzak tutmak istiyoruz' dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Güçlendirme diye bir mantık yok, hepsini sıfırdan yapacağız'
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Depremden zarar gören şehirlerin tamamının konutu, sanayisi, tarımı, tarihi ve kültürel değerleriyle yeniden ayağa kaldırılacağını kaydeden Erdoğan, şunları söyledi:

“Hiçbir vatandaşımızı ne acısında, ne hayatını yeniden kurmada ne de geleceğini inşa etme gayretinde asla yalnız bırakmayacağız. İnsanlığın ortak miraslarını bünyesinde barındıran bu bölgeye devlet ve millet olarak birlikte sahip çıkacağız. Sağlam ve az hasarlı binalarda hayatın normalleşmesini sağlayacak adımları atıyoruz. Çadır kent, konteynır kentlerde barınan vatandaşlarımızı 1 yıl içinde inşa edeceğimiz sağlam, güvenli, huzurlu konutlara taşımaya başlayacağız. Depremden tek bir binası bile hasar almadan alnının akı ile çıkan TOKİ'mizin hazırlıkları sürüyor. Mart ayı içinde Hatay'da 40 bin 426 konutun, Kahramanmaraş'ta 45 bin 67 konutun, Adıyaman'da 25 bin 882 konutun, Gaziantep'te 18 bin 544 konutun, Malatya'da 44 bin 770 konutun, Osmaniye'de 9 bin 550 konutun, Diyarbakır'da 6 bin konutun, Urfa'da 3 bin konutun, Elazığ'da 3 bin 750 konutun, Adana'da 2 bin 500 konutun, Kilis'te 250 konutun inşasına başlıyoruz. Hasar tespit, enkaz kaldırma ve yer belirleme işleri bittikçe her ilimizde bu konut sayıları artacaktır. Tüm konut alanlarını yeni bir şehir planı çerçevesinde zemin
kalitesine, fay hattına olan mesafesine bakarak kendi mimarisine, tarihi ve kültürel dokusuna uygun şekilde tasarlıyoruz. Konutlarımızın hiçbiri zemin artı 3 veya 4 katı geçmeyecek. Köylerimizde ihya çalışmalarını da evi ile ahırı ile bahçesi ile parkıyla kendi özgün mimarisine göre aynen Manavgat'ta yaptığımız gibi gerçekleştireceğiz. Güçlendirme diye bir mantıkla asla bu bölgede inşa ve ihya çalışmaları yapmayacağız. Hepsi sıfırdan zemin artı 3, bilemedin 4 kat, bu şekilde inşaatlarımızı yapacağız. Ülkemizdeki tüm üniversitelerimizden jeofizik, jeoteknik, sismoloji hocalarımızla, deprem uzmanlarımızla yoğun istişare halinde çalışıyor, buradan çıkan sonuçlara göre hareket ediyoruz. Demirden çeliğe, çimentodan seramiğe gereken tüm yapı malzemelerinin kaliteli ve hızlı tedariki ile ilgili planlamalar sürüyor. Sağlam zeminde doğru tekniklerle inşa edilen yapıların yıkılmadığını bu depremlerde bir kez daha gördük. Ülkemizin önde gelen tüm mimarlarını, mühendislerini, şehir plancılarını harekete geçirdik. Yerleşim yerlerimizi mümkün olduğu kadar ovalardan dağlara doğru kaydırarak zemin sıvılaşmalarından uzak tutmak istiyoruz. Kadim yerleşim merkezlerimizi tarihi dokusuna uygun koruyarak planlamalar yapıyoruz. Her adımımızı ortak akla uygun atıyoruz. En çok önem verdiğimiz zemin etütleri mikro bölgeleme olarak tarif edilen teknikle yürütülüyor. Bu çalışmalara göre çıkan imar sınırlamaları, kat yüksekliği, yoğunluk azaltımları tamamen vatandaşımızın mal ve can güvenliğini sağlama amaçlıdır.”