Çok mu Arıyorsunuz?
Ak Parti adına söz söyleme yetkisi makamı ve derdinde olan bazı isimler var ki, değil vatandaşı ikna etmek, herkesin tepkisini çekecek değerlendirmeler yaparak Ak Parti'den soğutuyorlar.
Zaman zaman televizyon programlarında yorum yapan gazeteciler bunu yaptığı gibi, parti yetkilileri de maşallah pek geri kalmıyor bu “nefret ettirme” operasyonundan.
Türkiye'de şu an en önemli konu ekonomi ve hayat pahalılığı. Enflasyonun canını yakmadığı bir Allah’ın kulu yok bu ülkede. Artan gıda fiyatlarıyla hane ve iş yerlerine gelen fahiş faturalar ve üretim kalemlerindeki uçuk rakamlar insanların ruh halini bozarken, Ak Parti adına konuşan bazı kişilerin gerçekleri kabul edip halkın duygularını anlamak yerine pişkin tavırları insanları çileden çıkartıyor.
Gıdadan akaryakıta elektrikten doğalgaz faturalarına kadar birçok kalemde peş peşe uygulanan zamların geri alınması için protestolar başlarken konuyla ilgili AK Parti Grup Başkanvekili sıfatı ve unvanı bulunan Muhammet Emin Akbaşoğlu da kendince ekonomik değerlendirmeler yapmış.
Kübra Par ile Açık ve Net programına çıkan Akbaşoğlu, Türkiye’de ekonomik krizin küresel nedenlerinin olduğunu anlatarak bu düşüncesini, Avrupa’da artan enflasyon oranlarıyla desteklemek istedi. Ancak Akbaşoğlu'nun yanlış enflasyon hesabı tartışmalara neden oldu.
Türkiye'deki enflasyonu Avrupa'daki enflasyonla karşılaştırmak isteyen Akbaşoğlu, "Sıkıntıları görmüyor değilim, yaşadıklarımızı Avrupa ile Amerika ile bütün dünya ile kıyas etmek zorundayız. Sonuç itibarıyla bunun sadece Türkiye'yi etkileyen bir sıkıntı ve kriz olmadığını dolayısıyla Fransa'da, Almanya'da 150 euroya dolan bir poşet, bugün 750-800 euroya doluyor. Dolayısıyla orada da yüzde 6-7 oranında 1'lerin altındayken enflasyon 6-7 kat artmış." deyince araya Kübra Par girdi.
“Yüzde 6-7 artıyorsa 6-7 kat artmış olmaz ama” diyen Kübra Par’a karşılık Akbaşoğlu ise düşüncesinde ısrar etmeye ve bilgisizliğini savunmaya devam etti.
Şimdi ne anlarsınız bu işten. Nereden buluyorsunuz bilgisi olmayan, halkı yanlış bilgilendiren, hamaset ve slogan çığırtkanlarını. Adam güya televizyonlara çıkıp ekonomiyi ve fiyat artışlarını anlatıyor. Güya halkı ikna edecek. Sözüm ona toplumun gazını alacak. Ancak konuya o kadar uzak, konudan o kadar bihaber ki, ezberlediği birkaç sosyal medya cümlesi ile yapılanları savunuyor.
Ve ne büyük bir bilgisizlik ki , enflasyonun yüzde 6-7 artmasını, fiyatların 6-7 kat artması olarak görebiliyor ve böyle yorumlayabiliyor Ak Parti’nin Gurup Başkan vekili gibi önemli bir mevkii işgal etmiş zat-ı muhterem.
Ak Parti ne günlere ve ne adamlara kalmış ey Gazi hünkâr diyesi geliyor insanın.
Ekonomi bu haldeyken ve Mehmet Şimşek gibi de bir değer varken, bu isimle temasa geçmek ve sürece dahil etmek kim bilir hangi Külliyecilerin kovanına çomak sokmak olacak ki Şimşek ile herhangi bir temas bile sağlanmıyor. Siyasetin aykırı ve uçarı ismi Erkan Mumcu’yu Erdoğan ile 3 saat görüştüren danışmanlar, Ülke ekonomisini 11 yıl başarıyla yürüten Mehmet Şimşek’i yok sayıyor, ondan fellik fellik kaçıyor. Marifet iltifata tabidir ilkesi ile Mehmet Şimşek de bir gün ülkeyi ve halkı düşünen bir müşfik sesten, “Mehmet Bey bir çay içelim” sözünün gelmesini bekliyor.
O telefon gelene kadar Şimşek, Gaziantep Belediye Başkanı Fatma Şahin’in ev sahiplinde şehrin güzel mekânlarını gezerek tüm risklerine rağmen “hizmete hazırım” mesajı veriyor.
Ama o telefon asla Külliye danışmanlarında gelmez. Zira kurgu bozulur, sistem bozulur. Görünen o ki, hasetlik ve hizipçilik Ak Parti’yle birlikte ülkeyi de bitirecek haberleri yok…
