Çamaşır Makinelerinin Kapakları Neden Camdan?

Cam kapak, tasarım olarak daha şık olmakla birlikte bir standarda dönüşürken aslında bir amaca da hizmet ediyordu...

Çamaşır Makinelerinin Kapakları Neden Camdan?

Çocuklar ve kediler için çalışır haldeki bir çamaşır makinesi hipnoz edici derecede ilgi çekici olabilir. Dönmesi, köpürtmesi... 

Peki hiç düşündünüz mü? Çamaşır makinelerinin kapakları neden camlı? Mashable Türkiye, cam kapak tercihinin nedenlerini derledi. 

Başta TikTok olmak üzere farklı sosyal medya platformlarında içerikler üreten beyaz eşya teknisyeni Renae Duhaime kapağın içeri doğru girintili olmasının sebebini şöyle açıklıyor:

Bunun ana sebebi, önden yüklemeli çamaşır makinelerinde kıyafetler tepeden yüklemeli makinelere göre daha fazla hareket eder. Bu tasarım sayesinde kapak, yıkama esnasında kıyafetleri tamburun içine iter ve bu sayede kıyafetler kapı contasına sıkışmaz. Diğer bir neden ise bazı önden yüklemeli makinelerde, kapı contasında aynı zamanda içeri su gönderen bir boru da bulunur; camın tasarımı sayesinde su tamburun içine yönlenir.

Bu, kapağın neden içe doğru girintili olduğunu açıklıyor ancak hâlâ kapağın neden camdan yapıldığına bir cevap veremedik. Geçmişe gitmemiz gerek...

Kıta Avrupasında çamaşır makineleri icat edildiğinde ağırlıklı olarak kullanılan modeller tepeden yüklemeli modellerdi. Bunlar daha az kullanışlı olsalar da yaygınlardı. (Hatta bir 90'lar çocuğu olarak ben de “merdaneli” olarak da bilinen bu modellere tanıklık ettim.) Ancak özellikle Alman üreticiler metal kapaklı önden yüklemeli makineler de üretmekteydi fakat bunlar özellikle Birleşik Krallık'ta popüler değildi. 1938'de İngiliz üretici Bendix Hydraulic Brake Co, önden yüklemeli ve cam kapaklı ilk makineyi üretti ve bu model adeta bir patlama yaşadı.

Cam kapak, tasarım olarak daha şık olmakla birlikte bir standarda dönüşürken aslında bir amaca da hizmet ediyordu. Özellikle eski makineler su tahliyesinde her zaman başarılı olamıyordu. Bazı zamanlarda yıkama bitse de tamburun içinde su kalabiliyordu. Haliyle cam kapak, yıkama sonunda kapağı açmadan evvel kullanıcıya suyun tahliye olup olmadığını görme şansı tanıyor. Bu cam kapak tasarımının arkasındaki en önemli sebep.

Bununla birlikte 1935'te ABD'li Louis Zimarik tarafından sunulan bir patent dosyasında ise cam kapak başka bir sebeple tercih edilmekteydi. Zimarik, kapağın etrafına sızdırmazlık için geçirilen kauçuk ya da lastik contanın metal yerine cama daha kolay sıkıştırılıp tutturulduğunu bulmuştu. Aynı zamanda makinenin nasıl çalıştığını kontrol etmek de istiyordu. “Temizliği bir makineye devretme” fikrine alışmaya çalışan kullanıcılar da cam kapak sayesinde operasyona birebir tanıklık etmekteydi.

Yani günümüzde artık teknik açıdan çamaşır makinesi kapağının camdan olması gerekmiyor ancak bu en azından şimdilik terk edilemeyecek bir alışkanlık.

Bu noktada “Peki bulaşık makinelerinin kapakları neden camdan değil?” Bu sorunun cevabı da aslında çamaşır makinelerindeki bu tasarım tercihini mantıklı kılıyor.

Şöyle: Öncelikle bulaşık makinelerinin kirli bulaşıklarla bekliyor olması mutfak için hoş bir görüntü oluşturmayacaktır. İkincisi bulaşık makinelerinin çalışması çamaşır makinesi kadar dinamik değil. Ortada sürekli dönen kıyafetlerin oluşturduğu oldukça dinamik ve hipnoz edici bir görüntüye karşı, yerinde öylece bekleyen bulaşıklar duruyor. Üçüncü sebep ise bulaşık makinesinin işini aslında epey az miktarda suyla yapması. Dördüncü sebep ise su tahliyesinin bulaşık makinesi için çamaşır makinesi kadar bir sorun yaratmaması. Piyasada cam kapaklı bulaşık makineleri bulunsa da bunlar dikkat çekmeyecek kadar azınlıkta.