Bizim Tosuncuklar
Merhum Hüseyin Üzmez'in 'Cumhuriyetin Tosuncukları' kitabında cumhuriyet, laiklik, Atatürkçülük üzerinden siyaset yapıp zengin olup maddi ve fiziki anlamda semizleşen kişilerin hayatlarına yer verilir.
En kolay rant sermayesinin laiklik ve Atatürkçülük olduğu gerçeğinden hareket eden uyanık ve her zaman işini yürüten tiplerin bugünkü versiyonunu da Külliyecilik ve Ak Partililik. Kim bir iş kovalıyorsa kendini külliye referanslı gösteriyor. Külliye bu işlere bakıyor mu bilinmez ama birileri pek ala Külliyeyi kendi çıkarları için kullanıyor.
Siyaseti ilkeli ve her hâlükârda halka hizmet olarak gören ve fakat nesilleri tükenme aşamasına gelen dürüst ve ilkeli insanlarımız hariç, kıyısından köşesinden bir şekilde Ak Parti’ye değmiş, belediye meclis üyesi, il genel meclisi üyesi, teşkilat başkanı ya da yönetim kurulu üyesi olmuş şahısların artık ortak noktası ve tek hedefi “nereden, ne götürebiliriz?” mantığıdır.
Hüseyin Üzmez’in Cumhuriyetin Tosuncukları dediği, bugünlerde de Çiflikbank vakası ile gündeme gelen tosuncuk, bu tiplere göre çok masum. Zira özellikle Çiflikbank sanığı Tosuncuk, sadece kısa yoldan para kazanma açgözlülüğünü düşünen kişilerin kendi iradeleri ile kendisine verdiği paraları yemiş..
Oysa iktidar yanlısı gözüken, yarınlarda nasıl kulvar değiştirdiklerini çok net olarak göreceğiniz kalitesiz tosuncuklar, 85 milyon insanın hakkına göz dikmiş.
Tosuncukları öyle çok uzaklarda aramaya gerek de yok. Hemen herkesin bildiği ve gördüğü gerçeklerin şu an ortaya çıkma imkanı yok belki. Çünkü bunu ortaya çıkarma görevinde olanların da tosuncuk olma gibi bir hayali ve emeli var. Ne zamanki tosuncuklar olacak kurban, o zaman konuşacak bizim kahraman… Yemezler…
Vicdanın sesi ne diyor biliyor musunuz? Bu tosuncuklar Ak Parti’nin bize bir musallatı ve hediyesi ise, hediyesini de alıp gitsinler. Belki bu kendileri için daha hayırlıdır. Ve dünyanın da çok sonu değildir.
