Bakanlıkları Konuşalım Mı?

HDP’nin Avrupa Temsilciliği, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Suriye'nin kuzeyinde yuvalanan YPG terör örgütüne yönelik başlattığı operasyon sonrası harekâtın durdurulması çağrısında bulundu.

Oysa bu HDP ki daha birkaç gün önce millet ittifakına destek olarak 6’lı masa ile bakanlık pazarlığı yapıyordu.

Altılı Masa’nın gizli ortağı HDP, yapılan teklifleri ve kendi taleplerini 12 ilde teşkilatlara anlattı. Üç bakanlık teklifi alan HDP; Aile ve Sosyal Politikalar,  Kültür-Turizm ile Gençlik ve Spor Bakanlığını istedi. Dördüncü bakanlık için de gözleri ‘Çevre ve Şehircilik’te... Diyanet İşleri için de ısrarcı olan HDP, eş başkanlık modeli ile bir kadın atamayı, AK Parti ile de radikal şekilde hesaplaşmayı da planlıyormuş.

HDP bir yandan, Taksim ve tüm şehitlerimizin kanlarının yerde kalmaması adına Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Suriye'nin kuzeyinde yuvalanan YPG terör örgütüne yönelik başlattığı operasyon sonrası harekâtın durdurulması çağrısında bulunur ve Türkiye’ye nefretini kusarken, bir yandan da 6’lı masanın kendisine sunduğu 3 bakanlığı az bulup Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığını istiyor. Bununla da kalmayıp Diyanet İşleri Başkanlığını da ısrarla kendilerine verilmesini talep ediyor.

HDP’nin hem sınır ötesi operasyonlarına karşı gelmesi hem de kurulacak hükümetten bakanlıklar talep etmesi, kendi ilke ve hedefleri açısından çok şaşırılacak bir durum değil. Asıl şaşılacak ve 6’lı masada bulunan beş sağ, muhafazakâr ve milliyetçi partiye rağmen bu tür kirli pazarlıklarının yapılması ya da yapılabilmesi…

Bu tür bir kirli pazarlıkla kurulacak hükümette 6’lı masadan bir cumhurbaşkanı, 5 de cumhurbaşkanı yardımcısı çıksa ne yazar?

Şehitlerin intikamını almak için yapılan harekâta dahi tahammül edemeyen bir HDP ile bakanlık pazarlığı yapılacak kadar birilerinin gözünü makam ve koltuk hırsı bürümüşse o ekip ve ruh; ülkeye yük ve  millete  azap olur.

 Ve bu hükümetin ömrü de 13 ay olur. Erken seçimle ülke yine toparlanır belki ama bu süreçte çok şey kaybedilir.