Şimşek Bu Kez Çok Kararlı

Hep söylenen, Valiliklere genelgeler gönderilen ancak asla uygulanmayan bir uygulamadır kamuda tasarruf tedbirleri. Konu bir kez daha Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz'ın ağzından ifade edildi.

TAKİP ET

Kamuda tasarruf konusunda bir taraftan Hazine Maliye Bakanlığının bir çalışma yaptığını bir taraftan da Strateji Bütçe Başkanlığının ciddi bir çalışma yürüttüğünü kaydeden Yılmaz, "15 değil çok daha fazla bir madde sayısı. Bütün bunları bir yerde toparlayıp, belli bir süzgeçten geçirip uygulamaya geçeceğiz. Kamuda tasarruf bizim için çok öncelikli bir konu. Ama tasarrufun özü de bir taraftan önceliklendirme, odaklanma, verimliliği artırma. Yani tasarruf derken harcamaların azaltılmasının yanı sıra mevcut harcamaları daha verimli hale getirme, önceliklendirme, ekonominin rekabet gücüne, verimliliğine, sosyal refaha daha fazla katkı sunar hale getirme boyutları da var" diye konuştu.

Cevdet Yılmaz'ın bu açıklamalarından sonra kamuda atılacak tasarruf adımları konusunda Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in de AK Parti kurmayları ve bakanlarla yaptığı toplantılarda sert ifadeler kullandığı öğrenildi. Basına da yansıyan toplantıların Ankara'da geniş yankı bulduğu ifade edildi.

Şimşek kamuda uygulanan tasarruf tedbirleri hakkında şu ifadeleri kullanmış: “Bir kuruş bütçe dışı ödenek verilmiyor, verilmeyecek. Kurum ve bakanlıklar ile belediyeler bütçelerinde öngörülen sınırların dışına çıkamayacak. Kimse ek ödenek için bana gelmesin. Fiziki gerçekleşmesi yüzde 60-70'in üzerinde olan yatırımlara ödenek verilecek. Bunun dışında örneğin, fiziki gerçekleşmesi yüzde 20 olmuşsa, bu türdeki yatırımların ödenekleri yıllara yayılacak. 4 kilometrelik bir tünel yatırımının fiziki gerçekleşmesi 500 metre ise, bu konuda acele edilmeyecek. Ancak, tarımsal üretim, nitelikli yatırımlar, sulama ve baraj gibi yatırımlar öncelikli olacak. Tarımsal desteklerden herhangi bir kesinti yapılmayacak. Kamu yatırım programında rasyonelleştirme çalışmaları yapıldı, kısa sürede tamamlanarak ekonomik ve sosyal fayda üretecek yatırımlar önceliklendirildi. Yeni kamu binası alınmasına kesinlikle izin verilmeyecek. Tam tersine kamu binası giderleri konusunda tasarruf yapılacak. Bu konuda gelecek ödenek talepleri reddedilecek. Örneğin bizim bakanlığımıza bağlı bir birimin binası ile ilgili sorun çıktı. Yeni bina almadık veya kiralamadık. O binadaki personeli kendi bakanlığımızın binasına taşıdık. Üç kişi oturan personel odalarına masa sandalye koyduk 5'e-6'ya çıkardık. Bu nedenle tüm kamu kurumları ellerindeki bina imkânına göre planlama yapacak. Kamudaki servis hizmetine sınırlama getirilecek. Zorunlu olmayan servis hizmetleri son buluyor. Kamuda araç tasarrufu en çok önem verdiğimiz konulardan biri. Kiralama veya yeni araç alımında çok katı kurallar var. Yeni araç alınmasına yönelik talepler geldiğinde, titiz bir inceleme yapılıyor. Öncelikle 'Elinizdeki araçları satın, sonra yenisini alın' diyoruz. Yenisi alınacaksa da TOGG almalarını söylüyoruz. Yurtdışı ve yurtiçi toplantılar, eğitim seminerleri veya konferanslar gibi talepler olduğunda, her kurum kendi binası içinde bunları yapacak. Yurtdışındaki bir toplantıya katılım zorunlu ise, personel sınırı olacak. Örneğin, Ankara'daki bir kamu kurumu Antalya'daki 5 yıldızlı otele para verip eğitim semineri düzenleyemeyecek. Ankara'da bunu kendi imkânları ile yapacak. Ayrıca, kırtasiye, temsil-ağırlama giderleri sıkı bir şekilde kontrol ediliyor.”

Valla bu ifadelere bakılırsa paranın başındaki isim olan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, olaya her zamankinden farklı bir bakış ortaya koymuş. Bakan Şimşek, özellikle kamu binası ve lojman yapımı, lüks araç alımı ve kiralanması, seminer adı altında personellerin tatile gitmeleri konusuna çok içerlemiş olacak ki bunları konuşmasında önceliklendirmiş ve örneklendirmiş.

Enflasyonun düşürülmesinde gözlerin kendisine dikildiği, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dahi aldığı kararlara müdahale etmeyip tamamen özgür bıraktığı Şimşek'in bu tutumunu destekliyor ve asla taviz vermemesini bekliyoruz.

Ama tüm bu sert ve katı reçeteye karşın kamudaki fazlalık ve lüks araçların satılmamasını da eksiklik olarak görüyoruz. Her Bakanın, Valinin, genel müdürlerin, Bölge müdürlerinin garajında hiç kullanmadıkları çok sayıda yedek araç var. Hem de iyi para eden tür ve modellerden. Neden bunları satıp hizmete dönüştürmüyoruz ki? Şimşek'ten böyle bir hamle de bekliyoruz.

Bakmadan Geçme